"Ceren!"
Ceren yerinden sıçradı ve zarfı hızla tişörtünün içine soktu.
"Senin ne işin var bu odada?"
"Burada olacağını söyledin ben de geldim olmadığını görünce de-"
"Ben içeride değilken benim iznim ve haberim olmadan girmezsen sevinirim."
Ceren kafasını salladı.
"Tamam"
"Hadi yemeğe inelim."
Nedim ona elini uzattı. Ceren sadece sırıttı.
"Şimdi de Beyefendi mi oldun? Kaç kişiliğin var senin?"
"İlla o ufacık aklınla bana laf sokmaya çalışacaksın değil mi?"
Ceren gülümsedi.
"Hadi benim aklım ufacık sende benim aklımdan daha da küçük bir şey var."
Ceren ona omuz atıp odadan çıktı.
"Masa aşağıda ve hazır güzel bir şey giy sonra da in geliyorum!"
Odaya geçip gizlice aldığı zarfı yastığın altına koydu. Üstünü değiştirdi.
Ceren aşağıya indiğinde masada mumları ve hazırlanmış yemek masasını gördü.
"Mumları yakar mısın?"
Ceren kafasını salladı ve masadaki kibrit kutusundan bir kibrit çıkartıp mumları teker teker yakmaya başladı.
Nedim birden ona belinden sarıldı ve kokusunu içine çekti.
"Beğendin mi?"
Ceren ona döndü.
"Ne bu şimdi?"
"Masaya oturalım"
Ceren'in sandalyesini çekip oturttu.
"Hadi başlayalım"
"Benimle derdin ne?"
"Bunu sana söyledim."
Nedim umursamazca yemeğe başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutsak | NedCer
FanfictionCeren Yılmaz o geceye kadar başına gelecek felaketi farkında bile değildi. Karşısındaki adamın ona ne yapacağını, ondan ne istediğini bilmiyordu. Bu işin sonunda onu ne bekliyordu bilmiyordu ve sadece korkuyordu. Bu adamı hayatında hiç görmemişti ve...