2.5 Yeni Bir Anonim Vakası

38 11 28
                                    

Uzun zamanlardır dinlediğim ve dinlemekten asla bıkmadığım şarkılardan birini multiye koydum.
Aslında bu şarkı hakkında buraya çok uzun yazılar yazabilirim ama yazmayacağım. Sadece şunu söylemek istiyorum herkes bence bu şarkıda kendine ait bir cümle, bir kelime illa ki bulacaktır. O zaman... Müziğimizi açalım ve kendimizi satırlara bırakalım. 😊 (Not: diğer bölümlerden daha pozitif bir bölüm yazdım umarım beğenirsiniz. Beğenirsenizde lütfen yıldıza tıklamayı unutmayın. İyi okumalar 👋) Yazım yanlışlarım varsa lütfen kusura bakmayın 💙💫

Sabah göz kapağıma damlayan bir ıslaklıkla gözlerimi açtım. Güneş gözlerimi öldürmek istercesine ışınlarını bana hücum ettirirken karnımda bir şeyin kıpırdandığını hissettim. Korkuyla montumu açınca Niks'in sweatimin cebinde uyuduğunu gördüm. Gülümseyerek kafamı kaldırdığımda burasının park olduğunu fark ettim. Gece yaşadıklarım beynimde dönerken hemen sağ tarafıma baktım ve masumca uyuyan Gökalp'i gördüm. Ardından bir kolunun benim omzumda olduğunu fark ettim. Ağzım bir karış açık onu izlerken o bir anda gülmeye başladı. Kaşlarım çatılırken kahkaha atarak gözlerini araladı ve bana baktı. O kadar çok gülüyordu ki bende gülmeye başladım.

"N-Noldu neye g-gülüyorsun?" dedim kahkahalarımın arasından...

"S-Sana g-gülüyoruuum!" dedi kahkaha atarak... Yaklaşık 2 dakika boyunca güldükten sonra biraz daha sakinleştik.

"Niye bana güldün ki?" dedim.

"O kadar tatlı uyuyordun ki bir ara Niks parmağını ısırdı ama s-sen hiç uyanmadın!" dedi ve yine gülmeye başladı. Ufak bir kıkırtı yolladım ona ve üşüyen kollarımı okşamaya başladım.

"Gece burada uyuya kalmışız. Hep benim yüzümden..." dedim.

"Hayır hayır senin yüzünden değil."

"Niye sen eve gitmedin ki? Bak sende üşümüşsün. Burnum hep kıpkırmızı olmuş."dedim ve parmağımın ucuyla burnuna dokundum. Buz gibiydi... Gülümsedi. Ardından yüzünü bana yaklaştırmaya başladı. Ne yapacağını anlamayarak kendimi geri çektim. Güldü ve kafamı tuttu.

"Seninde burnun üşümüş. Dur ısıtayım." dedi ve burnumun üstüne küçük bir öpücük kondurdu. Kalbim deli gibi çarparken kocaman olan gözlerimle ona bakıyordum. Sanırım kalp krizi geçiriyordum... Allah'ım sen aklıma mukayyet ol. O ise gülerek geri çekildi ve ayağa kalktı.

"Artık eve gitmeye ne dersiniz Gökyüzünün prensesi?" dedi ve elini uzattı.

"Gökyüzünün prensesi?" dedim elini tutarken... Güldü.

"Ne o beğenmedin mi yoksa?"

"Yoo... Beğendim! Sadece anlam veremedim." dedim adımlarımı izlerken.

"Ne bileyim... Seni her gördüğümde sanki gökyüzüne bakıyormuş gibi oluyorum. Içim böyle bir huzur doluyor. Kendimi seni izlemekten alı koyamıyorum." dedi ve çarpık bir gülümsemeyle beni izlemeye başladı. Dudaklarım istemsizce yukarı kıvrılırken bakışlarımı yerden kaldırıp ona baktım. Mavi gözleri ışıldıyordu. Gülümsedim ve yere baktım. O an yanağıma pat diye bir şey dokundu.

"Ohaa! Gamzelerin var!" diye bağıran Gökalp'e kocaman gözlerle baktım. Ardından yanağımda olan işaret parmağına...

"Ne yapıyorsun?"

"Dur şu an en büyük hayallerimden birini gerçekleştiriyorum." dedi ve gözlerini kapatarak parmağını yanağıma daha doğrusu gamzeme bastırmaya devam etti. Bir kaç saniye boyunca ona garip bakışlarla baktım. Bana yandan bir bakış atıp güldüğünde onunda gamzesi olduğunu fark ettim. Vakit kaybetmeden bende parmağınla onun gamzesine bastırdım.

Kusurlar (Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin