Merhabaaa.Napıyorsunuz? Yeni bölüm ile karşınızdayım.Sizi seviyorum...Umarım beğenirsiniz.
Bu çocuğu seviyordum.Akay'a ne ara bu kadar bağlanmıştım bilmiyordum ama onu seviyordum.Beni peşinden sürüklemesine karşı koymazken keyifle gülüyor,eğleniyorduk. Sahi ne kadar olmuştu bu kadar eğlenmeyeli? Abilerim bu durumu görse neler olacağını tahmin bile edemiyordum ama umrumda olduğu da pek söylenemezdi.
Okul forması satan bir dükkana geldiğimizde gözlerimi devirmeden edemedim.Sahi bunun için mi sürüklemişti beni?
"Okul formamı değiştireceğimi düşünüyorsan yanılıyorsun Akay.Sabah bunun için abim ile tartışıp evden kaçtım bilmem farkında mısın? " diye homurdandığımda Akay kaşlarını çatarak bana döndü.Niye hep çatıyordu o kaşlarını? Çabuk kırışıcaktı bu gidişle o güzel yüzü.Salak çocuk...
"Evet değiştireceksin Lavin. Okulumuzda nasıl insanlar olduğunun farkındamısın sen?"diye sinirle söylendiğinde ona ciddi olamazsın bakışlarımı attım.Evet öyle bir bakış vardı Yankı abimden öğrendim.
"Akay görende okulda sapıklar,katiller falan var sanıcak? Abartmadın mı biraz ?"dedim yüzümde ciddi olmasına özen gösterdiğim ama gözlerimin içinin güldüğü bir bakışla. Akay da ciddiyetini bozmuştu biraz ama dediklerimi duymazdan gelerek beni mağazaya sürükledi. Ben de daha fazla karşı koyamayarak peşinden sürüklendim."Akay bu etek çok uzun ve ben uzun eteklerden nefret ederim.Hemen gidip değiştiriyoruz şunu" diye sinirle söylenerek bakışlarımı Akay'ın bana zorla aldırttığı eteğimden çekerek çimen yeşili gözlere baktım. Bu çocuk başıma cidden belaydı.Zaten evde vardı iki tane bela...Ama belaları çok seviyordum galiba.
"Bence gayet normal boyutta.O ergen sürüsüne ancak bu şekilde girebilirsin ölüm çiçeği." diye fısıldadığında tüylerim diken diken oldu.Her ölüm çiçeği dediğinde oluyordu bu.
"Gören de bizim o ergen sürüsünden olmadığımızı sanıcak" diye homurdandım.
"Sen belki olabilirsin ergen velet.Ama benim yaşadıklarım pek ergenlerin yaşayacağı türden değil" Korktum.Anlatacağı şeylerden korktum.Onları kaldıramayacağımdan korktum. Peki ben onun anlatacaklarından bile bu kadar korkarken o nasıl hissediyordu? Ya da hissedebiliyor muydu? Hissizleşmiş de olabilirdi ki bu olabilecek en kötü durumdu bana kalırsa.Bir insanın ağlayamaması,yaşadıklarını normal bir şey gibi hiçbir şey hissetmeden anlatabilmesi...Ama çok da etkileyiciydi bu durum.Çoğu insan isterdi bunu.Ama bence ağlayabilmek daha güzeldi.O içinde yaşayan zehri dışarı atabiliyordun en azından.Ama hissizleştiğinde içinde yaşayan zehir yaşamın boyunca seni zehirlemeye,sana acı çektirmeye devam ediyordu."Bir şey söylemeyecek misin ölüm çiçeği?O çok çalışan çenen niye sustu bakıyım senin?"diye sordu ölüm gibi bir sakinlikle Akay. Gözlerimi devirmekle yetindim.Bu aralar ne çok göz deviriyordum böyle.
Akay ile okulun önüne geldiğimizde bir anda bakışların odağına girmiş gibi hissettim.Sanki herkes bize bakıyormuş gibi oysa el ele bile tutuşmuyorduk.Bu yaşadığımız durum bizi ney yapmıştı? Biz şuan sevgili miydik? Bu sorulara kafa yormak istemiyordum.İkimiz de birbirimizi seviyorduk bu yeterliydi benim için.Onun içinde öyle olduğunu düşündüm çünkü bir şey söylemeden okula adımlamaya devam etti.
Sınıfa vardığımda bizimkileri sessiz bir şekilde otururken yakaladım.Yanlarına vararken hepsinin gözleri üzerimdeydi.Ayla bana endişeli bakışlar atarken Miraç ve Kerem sinirli duruyordu.Ne olmuştu acaba?
"Günaydın" diye tereddütle yanlarına oturdum. Ayla bana günaydın derken diğerlerinden ses çıkmayışı beni korkuttu.Acaba bir şey mi olmuştu?
"Çocuklar noldu?" diye endişeyle sordum,cevapları beni ürkütüyordu."Sana sormalı Lavin.Niye o çocukla okula beraber geldiniz?" diye sinirle soluduğunda Kerem'in göründüğünden daha öfkeli olduğunu anladım.
"Sadece karşılaştık ve beraber okula geldik Kerem abartmayın" diye yalanımı ortaya bıraktım.Aslında yalan sayılmazdı ama herneyse. "Çocuğun takıldığı kişileri görmüyor musun Lavin? Sana bir şey olmasından endişeleniyoruz.Lütfen bir kez olsun sözümüzü dinle."dedi Miraç.
"Ne diyorsunuz siz ya?Kiminle takılacağıma ben karar veririm.Neyin yanlış ,neyin doğru olduğunu biliyorum." diye sinirle söylenerek çantamı alarak okuldan çıktım. Kendimi iğrenç hissediyor,dediğimin şeylerden pişmanlık duyuyordum.Niye bu kadar sert tepki göstermiştim ki? Kafamdaki sesleri susturamıyordum. Nereye gittiğimi bilmeden sadece yürümeye başladım.Sadece yürümeye...
Bir çocuk parkında durduğumda nerde olduğum hakkında hiç bir fikrim olmadan gördüğüm ilk banka oturdum.Kimse yoktu burada. Ağlamaya başladım.Sanki her şey üstüme geliyordu.Abilerimin Akay ile aramızda bir şey olduğunu anlaması ağlamamı şiddetlendirdi.Niye her şey bu kadar zor olmak zorundaydı ?Saatler sonra saatin epey geç olduğunu fark ederek yerimden kalktım.Okul bitmek üzereydi.Bir an önce eve varmalıydım. Gördüğüm ilk taksiye atlayarak evimin adresini verdim.Epey uzun bir yolculuk çektiğime bakılırsa baya uzaklaşmıştım evden.Vaktinden biraz geç olsa da eve ulaşabilmiş olmak beni rahatlattı.Umarım aile bireylerinden biri bu durumu fark etmez ve herhangi bir sorgu durumu yaşamadan odama da ulaşabilirdim.Yoksa olacakları tahmin bile edemiyordum okulu asmıştım bir kere.Özellikle Yanki abimin böyle şeyleri fazlasıyla taktığını düşünürsek bu sefer Gece abim değil Yankı abimden korkmam gerekiyordu galiba. İçimden kendime söverek rahatsız bir şekilde kapıyı çaldım.Kapıyı çalmam ile sanki önünde biri bekliyormuş gibi açılması da oldukça ürküttü beni.Bakışlarımı beni bekleyen kişiye çevirdiğimde bunun Yankı abim olduğunu anladım. İlk defa onu bu kadar sinirli görüyordum.Anlaşılan bugün cidden şanssız günümdeydim. Hemde nasıl şanssız...
Yankı abim tek kelime etmeden beni içeri aldı daha sona "odama geç" diye homurdanarak yukarıya doğru adımlamaya başladım. Bunu Miraç ve Kerem'in yaptığından adım gibi emimdim.Yankı abimin böyle şeylerde ne kadar ciddi olduklarını biliyordum. Kötü bir amaçla değil de cidden başıma bir şey geleceğini düşündükleri için yaptıklarını da biliyordum aynı zamanda.İçimden onlara sövmeye kıyamayarak odama girip seri bir şekilde üstüme bir tayt sweat geçirdim. Beni nasıl eziyetler bekliyordu Allah bilir.Bu sefer cidden Yankı abimden evet o yumoş prensten korkmalıydım. Odasının önüne vardığımda derince bir nefes alarak kapıyı çaldım. İçeriden gel nidasını duyunca korkarak kapıyı açtım.
Abim sandalyesinde oturmuş beni bekliyor aynı zamanda da eliyle masada ritim tutuyordu.
"Abiciğim noldu? Bir sorun mu var?" Abimin bakışları bana döndü.Oldukça sinirli gözüküyordu.
"Bugün okuldan neden kaçtın Lavin?"
Derince bir nefes alarak kafamda bir yalan uydurmaya çalıştım ama Yankı abimin bunu anlayacağından emindim.En azından Miraç ve Kerem ,Akay ile beraber okula geldiğimizi söylememişti.
"Kendimi kötü hissediyordum ondan abi" diye yalanımın abimi ele geçirip düşüncelerini istila etmesini bekledim ama abim bu yalana hiç inanmış gibi gözükmüyordu.
"Birde bana yalanmı söylemeye başladın Lavin? Okula kimin ile geldiğinden, okulu Miraç ve Kerem ile kavga ettiğin için astığından hepsinden haberim var." Abimin yükselen sesi odada yankılandı.İşte şimdi bitmiştim. Bu olay Gece abime giderse işler çok daha kötü olurdu.
"Abi ben sadece Akay ile karşılaştım o yüzden geldim ve kendimi cidden kötü hissediyordum." dedim adeta fısıldayarak.
"Ben seni o çocuk hakkında yeterince uyardığımı zannediyordum Lavin. Bundan sonra gözetimim altındasın telefonunu istiyorum.Uzunca bir süre de bende kalıcak. Ayrıca sana ceza bugün astığın onca ders sana pahalıya patlıcak çabuk matematik test kitabı ile kalemini al gel test çözücez."
Ah hayır,olamaz.Sadece yatıp dinlenmek istiyordum ama abim adeta bir diktatör gibi başımda dikilirken bu oldukça zor gözüküyordu.Abim ile yaklaşık 4 saat bir test çözme olayından sonra kendimi dehşet derecede yorgun,bitmiş ve tükenmiş hissediyordum.En azından abim bunu Gece abime yetiştirmemişti.Şimdilik. Ama yorgunluktan ölürken bunu düşünmek istemiyordum.Yavaşça gözlerimi kapatıp uykumun beni esir almasını bekledim.
Eveet bu kadardı.Umarım beğenirsiniz.🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİN
ChickLitYanıma gelip yaptığım yanlışı yüzüme vurmasıyla sinirlerim geriliyordu korkuyordum aynı zamanda.İçimdeki vaveylayı bastırıp abimi onayladım.Çünkü o hep onaylanmak isterdi , karşı gelmek cesaret isterdi biraz. Merhaba ben Lavin iki abim var ve inanın...