Hepinize merhaba dostlarım. Yeni bölüm ile karşınızdayım umarım beğenirsiniz. Sizi seviyorum🍰🖤
Gözlerim şokla irileşirken o an orda vakit durmuştu sanki. Evet insanlar hayatlarına devam ediyordu ama ben abimin o yeşil gözlerinde kendi yansımamı görünce benim için hayat tam anlamıyla durmuştu. Korku bedenimi yavaş yavaş sararken istemsiz bir şekilde geriye doğru bir adım attım.
Korkuyordum.
Abimden korkmaktan nefret ediyordum.
Gözlerimi hızla ondan kaçırdım,farklı yöne çevirdim,kalbime ektiğim korku tohumlarının çatladığını ve çatlayan tohumun içinden filizlenen kara otun dallarının tırtıklarla dolu yüzeyinin karnımı tırmaladığını hissettim.Abim oradaydı. Hemen karşımda.
Ve ben lanet olasıca bir ahmak gibi davranıp içki içmiştim.Abimin elinin sert baskısını kolumda hissettim. Beni sürükleyerek çıkaran Gece abime hazırlıksız yakalanmıştım.
"Abi sakin ol" diye bağırsamda mekanın gürültüsünden beni duymadığından emindim. Arabanın önüne geldiğimizde beni pek nazik sayılmayan bir şekilde koltuğu oturttu. Hırsla kendi tarafına giderken bir an kaçmayı düşünmedim değil. Çok sinirli görünüyordu. Benim yıkıp yok edebilecek kadar sinirli...
Yanıma yerleştiğinde " Emin ol," dedi dişlerinin arasından,hırıltısı kulak zarımı eşelemişti." Şu an sana verebileceğim cezaların haddi hesabı yok." dedi. Göz ucuyla ona baktım, başını eğmiş kısık gözler ile bana bakıyordu.
"Abi ben sadece kötü bir gün geçirdim." dedim adeta can çekişen bir sesle.Abim kaşlarını kaldırıp alayla " Öyle mi?" diye sorduğunda,diğer Lavin geri adım atarak korkulu bakışlarını bana çevirdi ama bu benim geri adım atmam için yeterli bir sebep değildi. Bakışlarımı korkusuzca ona çevirdim.
"Evet öyle ve sen beni anlamak yerine sadece bağırmayı tercih ediyorsun. Senin derdin ne be?" diye bende hırsla bağırdım. Abimin bakışları daha da koyulaşmış " Her kötü gününde bara mı gidiyorsun Lavin? " diye benden daha bir hiddetle bağırdı. Buna cevabım yoktu sessiz bir şekilde yerime sindim. O da artık bağırmıyor sadece sinirle nefes alıp veriyordu.Gözlerim kısaca gökyüzüne kaydı.Saat kaçtı bilmiyordum ama geç olduğunu anlamıştım.Bakışlarımı abime çevirip tekrar gökyüzüne baktım,geride bıraktığımız o bir saatin şafağa gebe kaldığını fark etmiştim.Gökyüzü puslu bir mavi rengiyle aydınlanıyordu,içinde kızıl kan damarlarına benzeyen yarıklar vardı ve muazzam görünüyordu.Araba evin önünde durduğunda bakışlarım eve kaydı. Yağmur başlamıştı. İğrenç bir gündü iğrenç...
Kapıyı açarak arabadan indim abim eve girer girmez "odama" diye bağırmıştı. Tek kelime,beş harf benim yıkımım olabilirdi. Büyük cezalar verirdi. Belkide tüm yazımı evde geçirecektim bu bile malumdu. Sorun değildi ama Akay... Her şeyi mahvetmiştim.
Ne yaşamışsam içimde yaşamıştım,ben böyle yaşamaya alışmıştım ve tüm dengeleri alt üst eden bu adam bir gün tek bir cevabımın ağına takılarak doğrudan hayatımın ortasına düşmüştü. Ama yoktu artık. Hayatımın ortasında olmasını istediğim adam beni bırakmıştı. Ben istemiştim. İstemeye zorlanmıştım.Kafamdaki düşünceleri kovarak abimin odasına ilerledim. Ürkek bir şekilde kapıyı açarak içeri girdim. Duşa girmiş olmalıydı. Saçları ıslaktı. Keskin bakışları beni bulduğunda gözlerimi ondan kaçırdım. Gözleri beni delip geçti bir an ruhumda neler hissettiğimi bile görüp anlayacak sandım.
" Niye o bardaydın?" diye sorduğunda soru işaretinin kancası kalbimi parçaladı. Sahi niye o bardaydım?
"Ben bilmiyorum. Kötü bir gün geçirmiştim ve canım o an onu yapmak istedi."diye fısıldadım,sesim o kadar güçsüzdü ki,gerçekten bir kedi yavrusu gibi hissetmiştim kendimi.
"Bana bak" dedi kesin bir sesle.Sesinin rüzgarı,buraya kadar gelmişti.
Bakışlarımın yavaş yavaş abime çevirdim.
"Noldu Lavin? Kendini niye kötü hissediyorsun?" Kelimeler düğüm düğümdü. Biz bu adamla düğüm düğümdük .Bana bir yanıt verme hakkı tanımıyordu.Bir şekilde son noktayı koyan hep o oluyordu.Bir günlüğüne o olup,beni püskürtmek nasıl olurdu merak ediyordum ama ben benimle başa çıkamazdım.
"Bak,ufaklık," dedi elleri kollarıma kayarken.Büyük avuçlar kollarımı kavradı,kararlı gözlerle yansımama baktı.
"Sen benim çok sevdiğim, her şeyden sakındığım küçük zaafımsın. Sana bir şey olmasından çok korkuyorum ve seni korumak için elimden gelen her şeyi yapmaya çalışırken kendini böyle amansızca tehlikeye atman beni delirtiyor" dedi. Cümleleri olduğum yere çakılmama sebep oldu. " Özür dilerim,"diye mırıldandım. Abi beni kollarımdan çekerek sıkıca sarılırken bende ona sarıldım. Bu adamı çok seviyordum. Benden ayrıldığında bakışları gözlerimde bir süre oyalandıktan sonra" Tabi ki bu seni cezasız bırakacağım anlamına gelmiyor." diye söylendi.Sabah gözlerimi açtığımda başım adeta çatlıyordu. Dünkü olan olaylar bir film şeridi gibi gözümün önünden geçtiğinde kafamı tekrar yastığa gömdüm. Akay. Tenimin içine gömmek ve ordan ayrılmasını hiç istemediğim adam. Tenimi parçalayarak çıkmış ruhumda yarıklar oluşturmuştu. Ama asla kan değildi. Ruh kanamazdı. Ruh Akay'dı
Akay'ı tenimi parçalayarak ordan çıkmasına zorlamıştım belki de biraz. Kafamdaki düşünceler birleşerek oldukça bulanık bir nehre dönüşüyordu.Kafamı bir an önce toparlamalı kendime gelmeliydim.
Dolabımın karşısına geçerek biraz içinde göz gezdirdim. Bugün anlamsız bir şekilde güzel görünmek istiyordum. İçinden çıkardığım yüksek bel kotu altıma geçirdim. Bacaklarımı saran kot bana oldukça yakışıyordu. Üstüme de siyah üstüme yapışan belimi açıkta çıkaran bir badi geçirdim. Altıma siyah converselerimi geçirerek aynada kendime göz gezdirdim. Abim bu tişört ile dışarıya çıkmama izin vermezdi. O yüzden bir deri ceket alarak onu üstüme geçirip önün kapattım. Evet şuan oldukça güzel görünüyordum. Gözüme sürdüğüm siyah maskara ve eyeliner da oldukça yakışmıştı. Saçlarıma göz gezdirdim. Kahverengi uzun saçlarımı da düzleştirdikten sonra hazır görünüyordum.
Sessiz adımlar ile aşağıya indim. Abim aşağıda beni bekliyordu. Kısaca üstüme göz gezdirten sonra kapıya yöneldi. Herhangi bir şey söylememişti.Sessiz bir yolculuktan sonra okula geldiğimizde ürkek adımlar ile arabadan indim. Şuan ne okula gitmek istiyor ne de Akay' ı görecek cesareti kendimde buluyordum. Ama yapabileceğim bir şey yoktu. Sınıfa çıkarken Miraç ve Kerem ile karşılaştım. Beklediğim aksine bana tavırlı değillerdi.
"Oo güzellik umursamaz olmuşsun bizi" diye neşeyle söylendi Miraç. Daha fazla dayanamayarak "Ben özür dilerim çocuklar," diye mırıldandım ve onlara kocaman sarıldım. Beklediğim aksine gün güzel başlamıştı. Miraç ve Kerem ile yukarıya çıkarken Alya' nın her zamanki gibi erken gelmesi beni şaşırtmamıştı. Bu sefer daha neşeli gözüküyordu ama geçen sefer neden morelinin bozuk olduğunu da onunla konuşmayı aklımın bir köşesine yazdım. Sıraya oturmadan önce çocuklardan izin alarak kantine indim. Kahvaltı yapmamıştım o yüzden bir sade süt alsam iyi olurdu. Kantine geldiğimde kısaca kantini tarayan gözlerim Akay' ı aradı. Gözlerim onun çimen yeşili gözleri ile buluşamayınca hayal kırıklığına uğrasa da bunu umursamayarak okulun arkasına dolandım. Orası sessiz ve çok güzel bir manzaraya bakıyordu. Bakışlarım bulutların üstünde dolaşırken ilk defa düşüncelerimden uzaklaşabilmiş,ruhumu ve kafamı temizleyebilmiştim. Bir anda kolumdan çekilmem ile bir bedene toslamam bir oldu. Bu koku. Bu kokuyu nerde görsem tanırdım Akay...
"Seni bırakmak bu kadar kolay mı sence?" diye sordu, sesi bir piyanonun tuşlarından dökülen notalar gibiydi; kimi zaman insanın içine huzurla kaplayan bu melodi, bazı zamanlar korkular, kırgınlıklar ve kahırla dolduruyordu.
"Anlamadım,"diyebildim.Zehirli sarmaşıkları gözlerimin içinden kopup yüzümde dolaştı. Derin bir nefes alarak "Beni cidden istemiyor musun?" diye sordu. İşte buna verecek bir cevabım yoktu. Gözlerime su gibi aktığını hissettiğim anlamlarla bakmaya devam ettiğini görünce içimde buz gibi hissettiren bir ateşin yandığını hissettim. O an onu orada bırakmak istesem de yapamadım. Yavaş bir şekilde ona yaklaşarak dudaklarıma yanağına bastırdım ve sadece kaçtım...Umarım beğenirsiniz. Oy vermeyi unutmayın. Sizi seviyorum🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİN
ChickLitYanıma gelip yaptığım yanlışı yüzüme vurmasıyla sinirlerim geriliyordu korkuyordum aynı zamanda.İçimdeki vaveylayı bastırıp abimi onayladım.Çünkü o hep onaylanmak isterdi , karşı gelmek cesaret isterdi biraz. Merhaba ben Lavin iki abim var ve inanın...