LAVİN

14. Bölüm

Herkese merhaba dostlarım. Yeni bölüm ile karşınızdayım umarım beğenirsiniz...🖤🍰

Geleceğin temeli gecelere atılırdı.
Tüm hayaller,kafanı yastığa koyduğun zaman kurulurdu.Yastığa izini bırakan kafanın içinde taşıdığın zihin,bir hayalin sığınağı da olabilirdi,bir acının da.
Kafamın içinde bir karmaşa vardı. Suyun zemine damlarken çıkarttığı sesi duyuyordum. Akay'ı öptükten sonra okuldan ayrılmış, eve dönerken yağmura yakalanmıştım.Zihnim bulanıktı, bulanık zihnimin içinde duru kalmayı başarmış düşünceler tarafından birçok kez yaralanmıştım. Zihnimin içine devrilen iç seslerimin bitmek bilmeyen kavgası her seferinde bir balta ile kafatasımı parçalıyordu. Her darbesi düşüncelerimin bölünerek daha da artmasına sebep oluyordu.
Bakışlarımın arabaların geçtiği yola kaydı. Çok fazla gürültü vardı ve bu zihnimi daha da bulanıklaştırıyordu. Sahilde oturmuş öylece düşünüyordum. Akay ile daha sonra neler olucaktı bilmiyordum ama şu an anlamsız bir şekilde beni bulmasını istiyordum. Beni burdan almasını daha sessiz bir yere götürmesini... Zaten okuldan da ayrılmıştım. Bunu herhangi bir aile üyesi duyarsa işte kıyamet olurdu.Bu kaçıncı okulu asışımdı.
Bakışlarımı göz hapsine aldığım denizden çekip yavaş yavaş insanların arasında gezdirdim. Karşımda dikilen Çimen yeşili gözleri görünce gözlerim irileşti.
"Benden kaçabileceğini mi düşünüyordun ölüm çiçeği?" dedi pürüzsüz bir sesle.Gelmişti...Sertçe yutkunduğumda Akay beni göz hapsine almıştı,kaşlarının çatıldığını göz ucuyla da olsa fark ettim. Eli aniden çenemi kavradı ve yüzümü kendine doğru çevirdi.
"Yüzüme bakmayacak kadar korkunç mu görüyorsun beni şu an?"
"Hayır" diye karşı çıktım tereddütsüz. "Saçmalama"
"O halde niye kaçtın" dedi ölüm gibi gelen bir sakinlikle. Buna bir cevabım yoktu susmayı tercih ettim. Algılayamıyordum. Bugün olan hiçbir şeyi algılayamıyordum.
Akay' ın bakışları üstümde geziniyordu.
"Seni özledim" Zihnim sustu. Sanki o an zihnimdeki her şey yanıt bulmuştu. Artık karmaşa yoktu,berraklamıştı zihnimin o bulanık suyu. Bakışlarımın yavaşça gözlerini buldu. " Bende" dedim tereddütsüz bir şekilde. " Bende seni çok özledim"  üşüyordum. Elim yavaşça omzuna dokundu sonra ona sokuldum.
"Benim küçük kızım. Niye benden uzaklaşmaya çalıştın o zaman?" diye sordu.
Bunu da cevapsız bıraktım.
"Okuldan yine ayrıldım. Abim beni öldürecek."diye fısıldadım. Elleri saçlarımı buldu. Saçlarımı yavaş bir şekilde okşarken "Merak etme hallettim ben o işi. Yok yazılmadın." dedi. Gözlerim şokla irileşti. Sebebini sorgulamadım. Yapabileceğini biliyordum zaten. " Geç oluyor abimler şüphelenmesin artık kalkalım" diye söylendim. O da beni onaylayarak ayağa kalktı. " Seni eve götürmemi ister misin?" diye sordu. "Çok isterim ama biliyorsun bizimkiler..." diye mırıldandım. " Dikkatli ol o zaman eve gidince bana yazarsın." dedi ve bana sarıldı. Kalbi kalbimin üstüne denk geldi. Bu, bu çok güzel bir histi.

Sahilden ayrıldıktan sonra eve hızlı varabilmek için bir ara sokağa girdim. Korkunçtu biraz ama abimden daha yeni azar işitmiş ve ceza almışken eve geç gitmeyi göze alamazdım. Yavaş yavaş hava siyahın esiri olmaya başlamış koyu griye bürünmüştü. Bir barın önünden geçmem ile adımlarım hızlandı. Saat daha çok geç olmasa bile her an her şey olabilirdi. Kolumdan birinin çekmesi ve gevşek bir ağızla "Nereye güzelim?" demesi ile ağzımdan kaçan korku dolu bağırışa engel olamadım. Adam " kes sesini!" diye bağırdı. Elinden kurtulmaya çalışsam da psikopat herif beni salmıyordu. " Bırak beni" diye bağırsam da lanet olasıca sokakta bir Allah' ın kulu beni duymuyordu. Yağmur tekrar başladı, gök bana inat tekrar gürledi.Adam beni çekiştirmeye devam ediyor, ben de ona karşı koymaya çalışıyordum. Bir anda önümüzde siyah bir araba durması ile gözlerim kısmak zorunda kaldım. Arabanın içinden çıkan çimen yeşili gözler ile kurtuluşuma rahatlamış bir ifade ile baktım. " Bırak lan kızı" diye  bağırarak indi arabadan, kapıyı öyle sert çarptı ki, sesi tüm sokakta yankılandı. Adama " Ben, pardon abi" diye gerilemeye çalışsa da Akay'ın  " Abini de seni de şuraya yatırır öldürürüm" diye kükremesi beni bile olduğum yere çiviledi.Akay' ın yanına koşup onu kolundan tuttum. Elimi itti ve adamın yüzünün ortasına okkalı bir yumruk indirdi. Yumruğu atarken bükülen dirseği omzuma çarpmıştı,acıyla inledim ve,"Akay!" diye bağırdım. Adam yere yığılmıştı. Akay durmadı adama doğru yürüdü,adam dirseklerinin üstüne abanarak doğruldu ama hala yerdeydi. " Nolur bırak!" dedi korkuyla.
" Sülaleni s*kerim,sülaleni ipe serer üstünde s*kerim," dedi
Akay,adamın iki bacağının arasına sert bir tekme geçirdi,kanım donmuştu,dehşet içinde olan biteni izlerken bir yandan da onu durdurmaya çalışıyordum.
"Sen hani akla hizmet benim kızıma dokunursun lan,pezevenk dölü?" diye kükredi bir tekme daha atarken.
Adam acı içinde kıvrandı,arkaya doğru sürünmeye çalıştı, kaldırımın kenarına tutunduğunda, Akay eğilerek adamı paltosunun yakalarından tutarak havaya kaldırdı. "Lütfen dinleyin" dedi adam,korkudan ne yapacağını bilemez durumdaydı, kaşının altında bir yer patlamıştı ve kanamaya başlamıştı.

"Sen ona hangi cüretle dokundun?" diye kükredi bir kez daha.

Adamı yakalarından tutup geriye doğru yürüttü, sırtını duvara yasladı. Akay adama kafa attığında dudaklarımdan bir çığlık firar etti. Islak saçlarım yüzüme döküldü.

Adamın burnundan kanlar boşalmaya başladı,kan sus çizgisi boyunca akıyor, dudaklarına yayılıyordu. Dehşet içinde bir kez daha Akay' ın koluna yapıştım,onun için o kadar kuvvetsizdim ki, tek bir hamleyle beni geri püskürebiliyordu. Öyle de olmuştu.
Akay' ın kumral saçları sırılsıklamdı,su, saçlarının uçlarından şakaklarına doğru kayıyordu.Gözlerindeki öfkeyi gördüm,gözlerinde ölülerin su içtiği bir kuyu vardı sanki.

Adamın yüzündeki izler gitgide daha da çoğalıyordu.Akay adamın kafasını duvara çarpacak şekilde adamı itti. "Hangi elinle dokundun ona, göster bana!" diye bağırdı.

Kanın metalik kokusu midemi allak bullak etmişti.Akay durmadı, adamın suratına bir yumruk daha indirdi,parmak boğumlarına  sinen kanı görünce," Lütfen!" diye bağırdım. " Onu öldüreceksin!"

Şu an nasıl hissetmem gerektiğini bilmiyordum.Böyle olmaması gerekiyordu,tüm bunların yaşanmaması gerekiyordu.

Akay kana susamış bir yırtıcı edasıyla adamın yanağını duvara sürterek adamı yürüttü, iki kez daha kafası ile yanağının birleştiği yeri duvara çarptı. Adam olayın şoku ile bayılınca sonunda Akay adamı bıraktı.

"Sen iyimisin? " dedi Akay sert bir sesle. Dehşet içinde ona baktım.Şu an sanki başka bir adamın yanındaydım. Bu benim tanıdığım Akay değildi, gözlerinde önünde örülü camı parçalayacak kadar sert bir ifade vardı. Avuçlarında beni parçalayacak kadar büyük bir güç taşıyordu. 

"Gidelim," dedim panik göğsümü yumruklarken. Arabaya doğru yürüdü, bende arkasından ilerledim. Arabaya bindiğimizde ısıtıcıyı çalıştırdı,ifadesi hala donuktu,dişlerini gıcırdatıyordu ve aldığı tüm o soğuğa rağmen alnı terliyordu.Kalbinin öfkeyle kaşındığını düşündüm. Tavan lambasını yaktığında gerildiğimi hissettim, bakışları bana dokunmadan yola döndü, tam rahatlamıştım ki o yeşili keskin bakışlar aniden bana çevrildi.
"Sırılsıklam oldun," dedi, sesi mesafeliydi, benden bir şeyleri saklamaya çalışıyordu ama zaten her şey benim gözümün önünde olmuştu. Akay' ın en sinirli, kontrolsüz halini görmüştüm biliyordum. İçimden o kötü biri değil diye geçirdim. Bedenim titriyordu. Başıma kramp gibi bir acı saplanmıştı. Neyse ki saat daha çok geç değildi. Beni eve yetiştirebilirdi.Birde abimler ile uğraşmak istemiyordum.

Araba evin önünde durduğunda hiçbir şey söylemeden arabadan indim. Ben eve girene kadar kapının önünde beklemişti. Bakışlarım evde gezindi. Herkes neredeydi?

Sırılsıklam bir şekilde odama girdiğimde üstündekileri çıkarıp duşa girdim. Zihnimdeki sesle asla susmuyordu. Umarım Akay' ın başına bir şey gelmezdi. O adam şikayetçi olmazdı umarım.

Duştan çıkıp direk yatağın içine girdim. Uyku beni içine çekiyordu, bedenim üşüyordu,gözlerimden yaşlar akıyordu. Kirpiklerim usul usul kısıldı,göz kapaklarımın gözlerimin üstünü örtmeye başladı.Burnumdan verdiğim sıcak nefes buz tutan dudaklarımın üstüne akıp,dudaklarımı sızlatıyordu. Tanıdık bir sıcaklık bedenime ayazını çarpana dek çekildiğim kara kuyuda yapayalnız bekledim. Uyudum.

Evet arkadaşlar bölüm bu kadardı. Umarım beğenmişsinizdir. Biraz olaylı bir bölüm oldu. Akay' ın başka bir tarafını gördük bu bölümde. Bu arada kitabımı seviyor musunuz?
Oy vermeyi unutmayın...🖤