İyi-kötü yorumlarınızı bekliyorum :)))
Alttaki şarkıyı dinlerken okursanız daha çok güleceksiniz:)
Bölüm Şarkısı: Ankara'nın Bağları
Alarmımı sabah 4.00'e kurmuştum.Yapacak çok fazla işim vardı.Ve işte alarmım yani "Ankara'nın Bağları" çalmaya başlıyor.Gözlerimi açtığımda köpeğimin Ankara havası oynadığını görüyorum yada bana öyle geliyor.Masanın üzerinde uyumuştum ama şu an kendimi yerde buluyorum.Üstüme de kahve dökülmüş.Herhalde gece uyurken benle beraber kahvede aşağı yuvarlandı diye düşünüyorum.Alarmım çalmaya devam ederken bir sıçrayışta kalkıp bende Ankara havası oynamaya başlıyorum.Köpeğime eşlik etmemek saygısızlık olur.Yerdeki hamam böceğine göz kırpıyorum.Sonra köpeğimin üstündeki sakızı görüyorum.Meğersem köpecik onu çıkarmaya çalışıyormuş.Halbuki ben Ankara havası oynuyor sanmıştım.
Uğradığım hayal kırıklığıyla yere çöküp ağlıyorum.Hala bangır bangır çalan telefonumu da kaldırıp yere çakıyorum.Ağlamam ancak yarım saate diniyor.Üçgen cepli eşofman takımımı giyiyorum.Aşağı deli nineden yiyecek bir şeyler almaya gidiyorum.Horul horul uyuyuor.Fareside kucağında uyuya kalmış.Fareyi dürtüklüyorum dürtüklüyorum uyanmıyor.Nineye geçip onu tokatlamaya başlıyorum.Yanakları kıpkırmızı olunca ancak uyanıyor.Poğaça ve çay istiyorum.Elime poğaça tabağını ve çay fincanını verirken yaklaşık 1 metre olan tırnakları elime batıyor.Poğaçayı yüzüne fırlatıp;
"İstemiyorum senden bir şey!" diyorum ve aynı zamanda çayımı da başından aşağı döküyorum.Odama koşa koşa gidip Ayşeni arıyorum ve derhal okula çağırıyorum.O gelene kadar kertenkele özlü tıraş losyonumla tıraş oluyorum.Ayşen nihayet geliyor.Elinde yılan detaylı gelinlik, üçgen papyonlu damatlık ve İlludog(köpeğim) için smokin duruyor.Çantasından da yine İlludog için istediğim bez düşüyor.Masama eğilip dünkü listeye bakıyor.Kafasından bir şeyler damlıyor.Dünkü şampuanım olduğunu fark edince yüzüne tokadı indiriyorum.Öğretmenler odasını hazırlamaya gidiyoruz.Ben erkekler tuvaletinden çıkarken Ayşen'in fırsattan istifade tuvaletini yaptığını düşünüyorum.Öğretmenler odasında öncelikle sandalyeleri pencereden aşağı fırlatıyorum.Her yere üçgen detaylı motifler ve böcekler yerleştiriyoruz.
"Saat kaç Ayşen?" diyorum. "6.30." diyor. "Yatak ne zaman gelecek?" diyorum. "7.00'de gelecek." diyor.7.00'de aşağı iniyoruz ve görevlilerin bahçedeki kulübeme yatağı sığdırmaya çalışırken kulübemi kırdıklarını görüyorum.Tekme tokat girişiyorum.Ayşen zar zor ayırıyor bizi.Yatağı biz taşıyoruz yukarıdaki odama.Küçük pencereden geçmeye çalışırken yatağın bir yastığı tuvalete düşüyor ama sorun değil.Saat 8.00 olduğunda öğretmenler geliyor.Öğretmenler odasına girmeye çalışanları dövüyorum.Bayan öğretmenler için kızlar tuvaletine 10 sandalye,erkek öğretmenler için erkekler tuvaletine 10 sandalye koyduruyorum.Bugünlük orada oturacaklar.Güzeller güzeli müstakbel karım Ebru okula geliyor.Üzüntülü görünüyor diye yanağına çakasım var ama ilk günden olmaz diye sabrediyorum.Ona her şeyi anlatıyorum, odamızı gösteriyorum ve 2 saat sonraki düğüne hazırlanıyoruz.Bugünlük sadece kolunu cimcirdim.Diğer günlerde umarım böyle devam etmez...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLLUMİNATİ LİSESİ
HumorOrası İlluminati Lisesi'ydi. İnsanlar lisenin içerisinde ne oyunlar döndüğünü bilmiyor, 425 puanlık bir lise olduğu için gönül rahatlığıyla çocuklarını o okula gönderiyordu.Ancak oraya gelen öğrenciler okula başladığında yapılan eziyetlerin ayırdına...