Kısır Okul Müdürü

104 5 3
                                    

   Bölüm Şarkısı : İbrahim Tatlıses-Bulamadım

  "Hoppala... Oldu mu bu şimdi doktor bozuntusu!"

     Yine Ebru ile hastanedeyiz. Çocuk istediğim günün üzerinden on gün geçti. O on günün her günüde doktora geldik. Belki çocuk olmuştur.Belki nur topum büyümektedir diye. Yok yok yok. On günde bile olmuyorsa bu çocuk. Çok işimiz var demektir. Ebru'ya nazar değmesin diye çengelli iğneye bir tane hamamböceği takıp ceketinin iç kısmına takmıştım.Yine de nazardan korunamadı bu benim hanım.

Doktor bozuntusu sarı bir çıyan var böyle.Şimdi anlatacak bize neden çocuk olmadığını.Karşıdan erkek bir doktor geçiyor.Bir hışım Ebru'nun koluna vuruyorum. "Giy o ceketi,beni dellendirme." Sırf hiçbir erkek doktor görmesin diye Ebru'yu sabahın şafağında buraya getiriyorum zaten. Şimdi de bir sinek geçiyor.Ayakkabımı çıkarıp , sineğe vuruyorum.Doktorun odasında sinek nereye giderse bende arkasından gidiyorum.Sanki köşe kapmaca oynuyoruz.En sonunda ağır bir darbemle can veriyor. O sineğin erkek olma ihtimaline karşı onu ortadan kaldırıyorum. Eve gidince sünnet edicem keratayı.

  Neyse doktorun masasına geçtiğimizde sandalyeme otururken caaaaaart diye bir ses geliyor.Bakıyorum altımda bir neşter pantolonumu yırtmış. Ordaki sıcak çayı boşaltıyorum bu sarı doktorun yüzüne. Benim oturduğum sandalyeye kesici bir alet koymak da ne demek.Neyse doktor yüzünü yıkayıp geliyor.Yüzünde derin kızarıklar olmuş.

   "Anlat bakalım doktor hanım neden çocuğumuz olmuyor? 10 gündür tık yok."

   "Bakın beyefendi bu öyle kolay bir iş değil. Sizin tahlillerinizi inceledim. Eşiniz gayet sağlıklı,hamile olmaması için hiçbir sebep yok. Ama sizde "transinkover" dediğimiz fazla böcek toksininden kısır kalma olayı görülüyor. Yediğiniz yemeklerde veya içeceklerde çok böcek çıkarsa ve bunları yediğinizde erkeklerde geçici kısırlık oluşuyor. Tek avantajı geçici olması. Lütfen bir daha böcek tarzı şeyler tüketmeyin. Güzel  eşinize de haksızlık oluyor."

 Çıkardım ayakkabıyı,çorapları. Uzattım çıplak ayaklarımı masaya. Doktora;

"Bana yaptığın ithamlardan dolayı,ayaklarımı öpeceksin." dedim. Kötü bir koku yayılmıştı ayaklarımdan. Kadın odayı terk etti. Giydim ayakkabıları. Odadan çıkarken Ebru'nun gözüne siyah bir bandaj bağladım. Başka bir erkek görsün istemiyordum. Bugünlük ölen sineği görmesi yeterliydi. Arabayı sürerken hastalığımı düşündüm... Ve açtım İbo'dan Bulamadım. Sonuna kadar açtım sesini. "Ama bulamadım, bulamadım,bulamadım yar.. Kaçamadım,kaçamadım,kaçamadım yar..."

İLLUMİNATİ LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin