15. Morgana'nin Günlügü

168 13 0
                                    

IYI OKUMALAR....

Aster icinden dükkan sahibine kendi dilinde bildigi tüm küfürleri saydirirken disindan bir tislama esliginde

-Simdi yaktim ebeni posbiyikli

dedi bir solukta...Aster gerekli ayarlamalari adamlar gelmeden önce yapmisti...ve buna istinaden bir ceset bile bulmustu, bunun bir süre onlari idare edecegini biliyordu, simdilik prensesi öldü bilmeleri onlara zaman kazandiracak ve kendilerine biraz özgürlük verecekti...

Cesedi görüdükten sonra hastaneden ayrilan adamlarin pesine gizlice düsen Aster adamlarin Korkmaz konagina girdigini görünce dislerini sıktı.

Konagi duvalarina görünmeden tirmandigi sirada ise gördükleriyle kani dondu...Burdaydi, vezir burdaydi...o adam burdaydi...Ülkesini darma duman eden ve hayatta sahip oldugu en degerli varligi Prensesini inciten, onun elinden herseyini alan adam burdaydi, o katil burdaydi...Daha fazla dikkat cekmemek ve öfkesine hakim olmak icin yere inen Aster bir ates topu misali kaynaya kaynaya olmasi gereken yere geri dönüyordu...

Aklinda Prenses'e söyleceklerini düsünüyordu, bu adamin burda oldugunu bilmek kuskusuz Selene'yi cildirtacakti ve hata yaptiracakti ama böyle bir seyi ondan gizlemesinin mümkünati da yoktu..Ayaklarini süre süre geldigi konakta iceriye girdi adimlarini terasa dogru yönlendirdi ve bir süre önce Selene'nin yaslandigi trabzanlara dogru yönelip onun yaptigi gibi basini hafif aydinlanmis kizilimsi gökyüzüne cevirdi, bütün gece Selene'yi aramislar ve sonunda onu yine onun sayesinde bulmuslardi, Aster bir kez daha hayran kalmisti Prensesine...

O sirada divanin üzerinde oturmus Baran'i ise sonradan farketti, ikili gözgöze gelince Aster ona dogru ilerledi ve agzindan su cümle cikti...

-Savas borusu üflendi, artik hersey pamuk ipligine bagli, üc belkide dört cephede birden savasacagiz, yeterli askerimiz olmadigi halde üstelik...ama yinede bunu hafife alma sakin, cünkü hala direnicek gücümüz var, bu yüzden seni uyariyorum ona maddi ya da manevi bir zarar daha verdigini görürsem kim oldugunu umursamadan önce senin kelleni alirim

dedi...Baran ise bu sözleri duymazdan gelerek

-Buldun mu o adamlari

diye sordu...

-Buldum

dedi Aster, Baran yerinde gerilirken

-Kimmis?

diye sordu, Aster de ayni sekilde gerilerek

-Bu bizim isimiz sen elini bulastirma, yakinda kellesini kase niyetine kullanacagim herifin kim oldugunu bilsen kac yazar

dedi yerinden kalkarken...sonrada arkasini dönerek

-Sen önce kendi kelleni güvenceye al da baskalarininkinin pesine ondan sonra düsersin

dedi..Baran sinirle yerinde gerilirken bir anda kükredi

-Bana bak cinsiyeti kirik koruma bozuntusu, yerini bil...ben senin emir elin degilim, simdiye kadar sustuysam Sadik aganin hatiri ugrunadir yoksa sende o arkadasinda korudugunuz o yüzünü gizleyen ucubede coktan nallari dikmis olurdunuz

dedi...Aster elini klicina atmisti ki Helen araya girdi ve

-Asli, Selen seni cagiriyor

dedi. Aster derin bir nefes alarak elini indirip arkasini dönerek terasi terketti...Helen ise Baran'a dönerek

-Bu hale gelmesine sebep olacak ne konustunuz bilmiyorum ama o kizdirilmamasi gereken birisi, tek bir kilic darbesiyle hic düsünmeden üc kisiyi ayni anda keserek öldürebilecek kadar korkunc seviye bir yetenege sahip, siz Selen'nin esiniz bu yüzden onu korudugumuz gibi sizi de korumakla yükümlüyüz, ama bu Aster'i durdurmak icin yeterli degil,o sandiginizdan daha cok düskündür Selen'e bu yüzden eger onu kim oldugunuzu unuttaracak kadar sinirlendirirseniz sizi elinden degil ben, Selen beraberinde bir orduyla bile alamaz..

Asiretin PrensesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin