Asiretin Prensesi

3.Bilinmeyen Gecmis

 Arkadaslar yorumlarinizi bildirirseniz memnun olurum...

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Genc kiz Mardin sokaklarinda gizlendigi duvara yaslanarak derin bir nefes alip kendisini anilarinin zinicirinden kurtardi...Kralligindan, sarayindan, kendi ülkesinden kacmisti...Daha güclü olarak geri dönebilmek icin...Destege ihtiyaci vardi ve bu destek bir süre önce Türkiye adi verilen bu ülkenin Mardin sehrine tasinmis hic tanismadigi amcasindan baskasi degildi...Aslinda resimlerden adami taniyordu ve hakkindaki söylentilerden, kraliyet kayitlarindan ve halasinin günlügünden ama kisisel olarak hic tanismamisti ve elini etegini Kraliyet islerinden uzak tutan biri de olsa suanda ona yardim edebilecek tek kisiydi ve artik herseye ragmen geri dönemezdi...Pesinde kendisini öldürmek isteyen bir ordu dolusu adam vardi ve yaklasik iki bucuk aydir hem o adamlardan kacip hem de izlerini kaybettirecek sekilde yolculuk ediyorlardi...30 kisilik koruma ordusundan bu yana sadece iki kisi kalmisti...geri kalani ya savasirken ya da prenses icin yemeginden, suyundan veya üstündeki kiyafetinden fedekarlik ederek...aclik susuzluk veya soguktan ölmüstü...Bu genc kizi daha cok sarsmisti...etrafindaki herkesin ölmesi onu mahvetmisti...

Etrafindaki son nefesini veren herkes ona ayni seyi söylemisti "Yasamak icin kacin Prenses"...evet iste buydu kizin yaptigi yasamak icin kacmak...Yerinden dogrulup tekrardan kosmaya basladi...Elinde yabancisi oldugu bir alfabe ile adresin yazili oldugu kagitla hem aradigi sokagi bulmaya hem de kendisini kovalayan adamlardan kacmaya calisiyordu...Biraz önce pesindeki adamlari oyalamak amaciyla yanindan ayrilan Aster ve Helen'nin söyledigine göre aradigi sokak buralarda bir yerelerde olmaliydi...sürekli kactigi yerlere her defasinda geri dönmek onu zor durumda birakiyordu....pesindekilerden kacip uzaklasmasi gerekirken genc kiz o adresi bulmak icin bulundugu bölgeden fazla uzaklasamiyordu.....Son kez köseyi dönüp girdigi sokagin digerlerinden farkli oldugunu görünce ilk basta kayboldugunu sanip telaslanirken gözüne son anda carpan tabeladaki harfler ile elindeki kagit üzerindeki harflerin ayni oldugunu farkedince sonunda aradigi sokagi bulmus olmanin heyecaniyla adimlarini hizlandirarak babasinin ölmeden önce ona verdigi mektuptaki tarif edilen evi ariyordu ve tam da aradigi gibi bir yer bulunca aceleyle konagin önüne gelip kapisini kirarcasina calmaya basladi...O sirada icerde aksam yemegini hazirlamak icin kosturan kadin birden irkilerek kapiya dogru yöneldi...Icinden "Kim bu alacakli gibi kapiyi calan?" diye düsünürken kötü bir sey olmus olacagi korkusuyla evin avlusundaki dis kapiya ulasip acti. Acilan kapi ile uzun zamandir kosturup yorulan genc kiz kapiyi kimin actigina bile bakmadan hemen kendini iceri atarak kapiyi arkasindan kapatip kendisine kapiyi acan kadina dogru dönüp orta yasli kadinin anlamadigi bir dilde birseyler söylüyordu...Büyük bir saskinlik yasiyan kadin da karsisindaki kizi inceliyordu. Üstünde beyaz bir elbise ve elbisinin büyük bir bölümünü gizleyen koyu kahverengi kadife gibi görünen sapkali bir pelerin giymis, ellerinde de dirseklerine kadar uzanan yine ayni kahverengi kumastan olma eldivenleri olan ve yüzünü pelerinin sapkasiyla kapatmis ama sapkanin altindan sizan siyah saclarini gizleyememis kiza korku ve saskinlik dolu bir ifade ile bakiyordu... Kadin genc kizin yüzünü görmek istercesine hareket edince genc kiz sapkasini biraz daha asiga indirip hala kadinin anlamadigi o dili konusmaya devam ediyordu...bir süre sonra konaktaki yardimcilar avluya ciktiklarinda garip kiyafetli kiza odaklanmislardi...Tam o sirada duyulan erkek sesiyle panikleyen genc kiz bir adim geri atarak kendisini daha cok saklama ihtiyaci duydu...Genc adam karsisindaki tuhaf kilikli kiza bakip

-Anne hayirdir ne oluyor? Kim bu kiz?

diye sordu.... Kadin ise ogluna bakip

-Valla oglum ben de bilmiyorum....Ecnebi herhalde ben dilinden anlamiyorum.

diye cevap verdi...Genc adam

-O zaman ne diye iceri aldin anne?

diye sinirini belli etti...Ogluna dönerek