Esit Sartlar

37 4 0
                                    

IYI OKUMALAR....

Baran artan meraki dogrultusunda Devrim'den duydugu Aster ve Helen ismini Cenk'ten arastirmasini isteyecekti...Belki yanlis bir hamleydi ama elindeki en iyi ipucu buydu...

Aksam eve gelen Baran odasina gecince yatagin üzerinde oturmus olan karisini görüp yanina yaklasarak

-Selen iyi misin?

diye sordu, düsüncelerinden kurtulan kadin

-Evet neden sordun?

diye sordu. Baran

-Odaya girdim ama sen farketmedin nerdeyse, oysa sürekli gelip sana bir seyler anlatmami beklerdin.

dedi. Selen ise

-Bugün bir seyler duydum ve bu sorunu nasil cözerim diye düsünüyordum kusura bakma dalmisim sadece...

-Bana anlat, beraber cözelim

dedi. Selene ise

-Bunu sana nasil anlatacagimi bilemiyorum acikcasi biraz özel ama seni de ilgilendiriyor

dedi. Baran ilgisini ceken konuyla ilgili,

-Selen artik söyler misin ne oldugunu?

dedi..

-Bugün annenlerin konusmasini duydum gecen, kahvaltidaki mesele ile ilgili...hani su benim hanimaga olmam ya da aramizdaki evliligin gercek olmasiyla ilgili...ikimizde evliligin gercege dönüsmeyecegi konusunda hemfikiriz ama bu durum anladigim kadariyla seni zor durumda birakiyor ben durumdan rahatsizim ve bunu nasil cözecegimi bilmiyorum..

dedi dürüstce.. Adam da buna karsilik,

-Onlarin buna inanmasi icin ihtiyacimiz olan sey kanli bir carsaf..

dedi. Buna karsilik Selen

-Nasil yani?

diye sorunca, Baran da acikca

-Ilk iliskinin sonucu olarak carsafa bulasan bir miktar kan yani

dedi daha acarak...Selene de

-Bu sorunu cözer mi yani?

diye sordu..Baran da onu onaylayinca Selene hemen kapinin önüne olan korumalrina seslendi ve iclerinden birinin hancerini ona vermesini istedi ilk basta ne icin istediklerini anlamasalarda Helen ona kücük bir hancer verince Selene hemen kolunun ic tarafina kücük bir kesik atip bir kac damla kan damlatti..Kizlar ilk basta sasirsalarda Selene onlari uyarip soru sormamalarini söyleyerek hanceri geri onlara verdikten sonra...Bu gece evdekilerin dikkatini cekecek kadar uzak bir mesafeden odayi korumalarini ve bunu evdekilere bilincli olarak yansitmalarini söyledi..

Onun dedigini yapan ikili hemen evdekilerin dikkatini bir sekilde cekti..Baran'in annesi,

-Hayirdir, siz bugün kapiya tünememissiniz

diye sordu. Bunun üzerine Helen gülümseyerek

-Bugün icin bizden kapidan uzaklasmamizi ve ses duyarsak müdahele etmemizi istediklerini söylediler, sanirim biraz basabasa kalmak istiyorlar

dedi imali bir tonda...Bunun üzerine kadin keyifle

-Nihayet gelin hanim kadinlik görevlerini hatirladi demek ki

dedi...Helen'in yüzündeki gülümseme sinirleriyle dogru orantili bir sekilde artarken Aster ona hafifce temas ederek sakin olmasi komutunu verip kadini orda birakarak amaclarina ulasmis bir sekilde kapinin önüne giderek mesafeli duruslarina devam ettiler.

Baran da icerde genc kadinin pansumani ile ilgileniyordu bu sirada.

-Neden böyle bir sey yaptin? Simdiye kadar pek umrunda degil gibiydi..

dedi..

-Aslinda bunun bu kadar sorun olacagini düsünmemistim...yoksa benim icin her zaman bu önemliydi..Insanlarin gözünde evliyiz Baran, ve ben esin olarak senin gururunu ve onurunu korumak zorundayim...cünkü senin onurun benim onurum, senin gururun benim gururum, bu her daim böyleydi...yaptigim ya da yapmadigim her sey senin onurunu korumak icindi...ve hickimsenin bunu ezip gecmesine müsade edemem..

diye cevapladi..genc adam en basindan beri olanlari düsündü...kadinla evlendiklerinden beri olanlari..balayi yalani yüzünden odadan cikmayisini, kahvalti sofrasinda herkese ben kocamin sözünden cikmiyorum diyen tavrini, kendisine karsi olan saygisini, kendisinin yaptigi tüm saygisizlara ragmen..ve en son yaptigi bu olay onun onurunu kendi onuru gibi görüp bu ugurda kendi kanini akitmasi..ve kizin verdigi o cevap....Baran tüm bu düsüncelerin arasinda icine dolan sevkat duygusuyla kiza sarildi bir anda..

-Nasil bir kadinsin sen gercekten Selen, anlamakta zorlaniyorum... sinirlarin yokmus gibi, her seferinde beni karsinda gücsüz, savunmasiz ve cevapsiz birakiyorsun ve bu her seferinde beni daha da sasirtiyor, hem de tam daha fazlasi olamaz dedigim anlarda...

Buna karsilik genc kadindan aldigi tek cevap samimi bir kikirti ve karsilik gördügü sarilma eylemi oldu..Sonrasinda belkide ilk defa yatakta birbirlerine sirtlarini degil yüzlerini dönerek yattilar..

Karanlik odanin icinde aralarinda belli bir mesafede duran ikili arasinda Baran,

-Suanda sartlari esitledik

dedi...Selen

-Nasil yani?

diye sorunca Baran da buna karsilik olarak

-Ben senin yüzünü görmüyorum ya normalde ve suandaki karanlik sebebiyle artik sende benim yüzümü görmüyorsun, sartlari esitledik

dedi..Bu sözlere kikirdayan kiz...

-Karanligin bir önemi yok ki  Baran, sen beni görüyorsun ben de seni görüyorum, sartlar her zaman esit aslinda...Ben sana hic bir zaman bakmadim Baran, ben seni gördüm...bakmak ve görmek ayni sey degildir...bakarak sadece dis görünüsü farkedersin... Ben sana baktigimda gözlerinin siyah oldugunu biliyorum mesala, sen de benim gözlerimin mavi oldugunu biliyorsun...teninin rengini biliyorum, tenimin rengini biliyorsun her insan gibi iki kasim bir burnum ve bir agzim var, tipki sende oldugu gibi, bende bakacagin seyler bunlar ancak göreceklerin bunlar degil...cünkü bakmak sana ancak bunu saglar...görmek ise daha fazlasini..

dedi ve sonra devam etti

-Mesela ben suanda karanlik sebebiyle sana bakamiyorum ama sözlerime sasirdigini görebiliyorum, nefes aliverisinden sözlerimin dogruluguna katildigini anlayabiliyorum...sessizliginden benim ile ilgili merak ettiklerini duymayi istedigini biliyorum...aramiza biraktigin mesafeden bana duydugun saygiyi hisediyorum ...sende benim sesimden üzüntümü durusumdan öfkemi, sessizligimden düsünceli oldugumu, yürüysümden dalgin oldugumu, nefes alisimdan gülüsümü anliyorsun...yani Baran sen beni görüyorsun, gercek olan beni görüyorsun, benim gercek olan seni gördügüm gibi...bedenler cürüyüp gidecek bir et parcasi, ruhdur sonsuz, mutlak ve ölümsüz olan ve sen benim ruhumu görüyorsun, gecici olarak icinde bulundugum kabugu degil beni görüyorsun ve benim icin bu ölüp yeniden dogsam bile hayalini bile kuramayacagim kadar degerli...

dedi. Baran ise bunlara tebessüm etti sadece ve Selene de

-Bak karanlik aslinda ama ben güldügünü görüyorum seninde benim güldügümü gördügünü biliyorum...degerli olan bunlar...yüzüme bakmani isterdim ama bunun seni istemedigin bir hayata zorlamasina tahammül edemem, seni hic bilmedigin ve ölümle yasam arasindaki zor bir hayata mecbur birakmayi kabul edemem...Bu yüzden Baran, gördüklerinle yetin ve bana sakin bakma....

dedi elini adamin yanagina koyduktan sonra ona yaklasip sarilarak uykuya daldi... Baran ise dumur olmustu...hakliydi kadin sözlerinde...icinde bulundugu en mantiksiz durumda bile hakliydi..söylemisti ona yüzümü görürsen benimle gelmek zorunda kalirsin demisti kadin ona, onunla gitmek demek ne demek henüz bilmese de Asli ve Helin'i göz önünde bulundurdugunda pek de normal seyler yoktu hayatlarinda...Yine de düsünüyordu, zamani gelip hayatindan cikacagi anda nasil gidecekti bu kadin gercekten...Sadik aganin dedigi gibi onun onurunu korumak icin kendisini ölü gibi mi gösterecekti, üstelik kendisi bile öyle mi bilecekti..ölmüs gibi...

Bu düsünceler icini üsüttü adamin bir anda dahada sarildi kadina icine sokmak istercesine, gönderebilecekmiydi sahiden zamani geldiginde bu kadini hic bilmedigi ve bir daha asla göremeyecegi o yere...

Asiretin PrensesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin