16. Ara Bölüm (Ebesi Yakilan Posbiyikli)

148 9 2
                                    

Merhaba arkadaslar aslinda bu bölüm normal hikaye akisinda yok yani bir nevi filler bölüm, ilk basta önemsemesem de sonradan Aster'e özgü kücük bir bölüm olsun istedim...

Basliktan da anlasilacagi gibi bu bölüm Aster, Selene'nin takip edilmesine sebep olan dükkan sahibi adama haddini bir güzel bildirecek..Hatirlarsaniz adama küfür ederken en son "Yaktim ebeni posbiyikli" demisti..simdi bakalim bir Aster'in öfkesine ve ebesi yakilan posbiyikliya

IYI OKUMALAR....

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Aster hastanedeki ayarlamalari bitirdikten sonra adamlarin Korkmaz'lara calistigini anlamasiyla ilk basta adimlarini eve yönelti ve malzemelerini topladiktan sonra da gecenin sessiziligini firsat bilip cantasini alarak Selene'yi ispiyonlayan dükkan sahibine dogru icinde kaynayip kaynayip tasan bir öfkeyle gitmeye basladi...ama tabiki kilik degistirmesi gerekiyordu, cünkü adamin karsisina bir kac saat önceki haliyle cikarsa hic iyi seyler olmayacakti ve o Aster'di...Alanois Kralligi'nin asil bir birligi olan Kutsal Nernois Genarelleri'nden Dogu Kolordosu birliginin bas Genaral'i Aster Nernois'di...Tüm Kara Kuvvetleri Birligi ondan sorulurdu...ve Aster, Prensesine zarar vermeye cürret eden bir adamin cezasini, ne idügü belli olmayan biri olarak degil asil bir Nernois Genarali olarak vermeliydi...

Indigi taksi, dükkanin bir kac sokak altinda durmustu...Aster, dükkana gelmek icin yola cikmadan önce aldigi kücük cantadan malzemeleri cikardi gizlendigi binanin arkasinda cömelerek, kimsenin görmediginden emin olduktan  sonra  sise suyunu basina bosaltip saclarindaki siyah boyayi akitti ve kücük havlu ile suyunu yarim yamalak duruladiktan sonra kestirdigi kendi saclarindan yaptirdigi takma saclarini takarak, saclarini eski boyutuna getirdi, lenslerini de cikarip yüzündeki plastik tiyatro makyajini temizledi ve hemen üzerine Mardin'e ilk geldigi gün giydigi kiyafetlerini giydi...Iste simdi düz ve uzun sari saclari masmavi gözleri ve zarif  ama güclü bedeniyle Genaral Aster'e dönüsmüstü...Cantayi serseri bir edayla tek omuzuna takip, yüzünde ölümcül bir öfkeyle dükkana dogru yol aldi...  

Iceri girdiginde hedefi tam karsisinda duruyordu, ölümcül bir sakinlikle adama bakti, gözlerindeki psikopat bakis bir kilometre öteden bile farkedilir boyuttaydi ve Aster bunu yetersiz bulmus gibi müthis bir yavaslikla basini sag omzuna dogru egmeye basladi bu sirada kivrilan dudaklari görenleri oldugu yerde korkudan altina yaptiracak kadar etkiliydi, nitekim karsisindaki adamda boncuk boncuk terlemisti...Bir kac saat önce adamin birinin-ki bu Aster- bogazina bicak dayamasiyla korkudan ölecek gibi hisseden adam karsisinda gördügü kadinla ve onun tam ölcemedigi psikopatlik derecesiyle, korkuya yeni anlam ve boyut kazandirma pesindeydi...Icinden "su gün bir bitse keske" derken kadinin dükkan kapasini ne ara kapattigini bile farkedemedigi icin epey tedirgindi..

Aster adamin konusmayacagini anlayinca adim adim adamin üzerine gitti...Dükkan sahibi kel hafif göbekli ve Aster'in deyimiyle posbiyikli olan kendinden beklenmeyen bir ceviklikle dükkan telefonuna dogru kosup elini atacagi sirada telefon aniden Aster'in kilic darbesiyle ikiye ayrilmisti...Adam karsisindaki kadindan daha ne kadar korkabilecegini bilemezken son gücüyle konustu.

-Bak kasa orda al ne kadar istiyorsan

dedi...Aster bu sefer basini sola yatirip psikopat bir kikirtiyla gülünce adam icinden besmeleye baslayip bildigi tüm dualari ederek ayak üstü hatim indirme derdine düsmüstü...

-Demek sen benim Prensesimi o adamlara ispiyonlarsin ha?

dedikten sonra kükreyerek,

-DEMEK SEN BENIM PRENSESIME SEBEP OLURSUN HA???

dedi...sonra da bu adami aklina her gelisinde söyledigi cümleyi söyledi...

-Ölümlerden ölüm begen, cünkü ben simdi yaktim ebeni bosbiyikli

dedi ve adama yaklasip burnuna kafasini gömdü ve arkasindan adami öldürmeyecek ama süründerecek derece dövmeye basladi adamin vücudunda saglam kemik kalmadigindan emin olunca adami dükkanin ortasina atti ve eline dükkanin icinde bulup aldigi siviyag ve cakmakla dükkani atese verdi...Dükkan yavas yavas yanarken kasadaki bilgisayari kullanarak hem dükkanin hem de cevredeki tüm güvenlik ve mobese kameralarindaki kanitlari temizleyip...dükkandaki kendisine ait tüm kanitlari temizlemeye basladi..Adam dükkanin ortasinda yarali halde alev alev yanan dükkanini izlerken, kadin rahat rahat icerde isini hallediyordu...en son adamin etrafini bir cember bir saran alevlerin arasindan gecip adamin basinda cömeldi ve elini adamin yakasindan tutup tekrar dogruldu ve tek eliyle onu dükkanin disina sürükleyip adama son kez bakti,

-Eger beni gördügünü bir kisiye anlatirsan, bir kez daha ispiyonculuk yaparsan, Tanri sahidimdir ki seni öyle bir öldürürüm tüm dünyaya ibret olursun..

diyerek adami orda birakip uzaklasmaya basladi, bir süres onra cikan patlama sesiyle dükkanin havaya uctuguna emin olan Aster, yüzünde tebesümü agzinda isligi ve sirtinda cantasiyla arkasina dönüp baktiktan sonra uzaklasmaya basladi...Kimsenin onu görmedigini görse bile normalde kilik degistirmis olarak etrafta dolastigi icin tanimayacagindan emin olarak kendine bir alan bularak erkek haline geri dönüp iki sokak asagidan tekrar bir taksiye binip konaga, biricik Prensesinin yanina döndü..Gece bir ara yanina gidip onun yüzüne dogru egilerek yaklasip fisildayarak kendi dilinde

-Senin icin dünyayi yakarim Prenses..

dedikten sonra nöbet tuttugu kapiya dönerek yere oturdu..bir ayagini uzatip bir ayagini yukari dogru kirarak kolunu serseri bir sekilde dizine koydu ve sirtini kapiya baslayip yüzünde bir gülümseme ile basini kaldirip gecenin günesi olan parlak Dolunay'a cevirdi...


-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Evet kisa bir bölüm oldu ama nasil buldunuz Aster'i, sevilesi bir psikopatligi yok mu?

Asiretin PrensesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin