34

304 21 40
                                    

Serkan

Sabırsızca teyzenin gitmesini beklerken bir yandan Alper'in ne diyeceğini düşünüyordum. Hazır böyle yalnız kalmışken Alper'in söyleyeceği şey çok önemli değilse ona duygularımı açabilirim diye düşünmeye başlamıştım. Artık ne olursa olsun söylemek istiyordum, duygularım içime sığmamaya başlamıştı.

Teyzenin gitmesiyle Alper tam konuşacakken arkadan gelen sesle oraya döndük. Alper ses gelen çöp kutusuna yaklaşmaya başladığı anda çöp kutusundan aniden sıçrayan kediyle bağırarak geriye sendeledi. Kahkahalarıma engel olamazken Alper de yaşadığı şokun geçmesini bekliyordu sanırım.

"El birliğiyle konuşturmadılar yemin ediyorum." diye sitem ederken bana doğru yaklaşıp tam önümde durdu. Çok güzel görünüyordu. Saat öğleyi biraz geçmişti. Güneş benim arkamda kalıyordu ve onun yüzüne vuruyordu. Hafif esmer teni ve ela gözleri gün ışığında parlıyordu. Ulan yavşak herif beni ne hale getirdiğinin farkında olmadan öylece dikiliyorsun karşımda.

"Seni dinliyorum." dedim.

Birkaç saniye gergin bir şekilde bekledi. Umarım kötü bir şey söylemeyecektir. Ben söyledikten sonra iyi mi kötü mü karar ver dedi. Aşırı merak içindeydim. Derin bir nefes daha çekti içine, sonra da konuşmaya başladı.

"Belki bunu söyledikten sonra eskisi gibi olamayabiliriz ama ben artık içimde tutamıyorum Serkan."

Yoksa. Lütfen bu bir aşk itirafı olsun. Şu anda belki çok büyük bir risk alıyorum ama denemeden bilemem. Umarım düşündüğüm şeyi diyeceksindir ve şu an rezil olmam.

"Seni seviyorum."

"Seni seviyorum."

EVEEETTT İŞTE BUU. İçimden bir saniyede 500 kere şükür çekerken duygularımın karşılıklı olmasına rahatlayarak bir oh çektim. Üstümden çok büyük bir yük kalkmıştı. Cidden bu yaşanıyor muydu şu anda ? ALLAHIM ALPER BENİ SEVİYOR.

O an seni seviyorum derken korkuyla gözümü kapattığımı fark ettim. Gözlerimi yavaşça araladım, sıkmaktan göz kapaklarım acımıştı ve hafif puslu görüyordum. Kalbim hala ağzımda atıyordu.

Görüşüm netleşmeye başladığında Alper'in bana ağzı açık şekilde şaşkınlıkla baktığını gördüm. Ne kadardır böyleydi acaba.

"Valla mı?" Alper'in dediği şeyle bir iki saniye duraksadım ve onu seviyor olmama bu tepkiyi verdiğini anladım. Tam olarak ondan beklenecek bir tepkiydi. İnanamamış gibi soruyordu.

"He valla." dedim. Hala salak salak sırıtarak birbirimize bakıyorduk. Bana doğru bir adım attı. Yüzlerimiz arasında bir iki santim vardı. Gözlerimin içine içine bakıyordu. Resmen gözlerinin içi gülüyordu. Eminim şu anda ben de aynı görünüyorumdur.

Ellerimi yanaklarına koydum. Ateş gibiydi. Kızarmıştı da zaten. Yaşananların gerçek olduğuna inanmak ister gibi uzun uzun birbirimize baktık. Büyük ihtimal kafamıza güneş geçmişti ama hiç umrumuzda değildi. Aşırı bir yavaşlıkla dudaklarına uzandım. Ama onun artık sabrı kalmamış olmalı ki bana hızla yaklaştı. Dudaklarımızın buluşmasıyla gülümsedim. Öyle ateşli bir öpüşme değildi. Sadece dudaklarımız birbirine değiyordu. Çok güzeldi.

Ellerimden birini yanağından çekerek Alper'in elini kavradım. Titriyordu. Geri çekilecek gibi olduğunda uzun zamandır beklediğim bu anın bu kadar çabuk bitmemesi için diğer elimi ensesine götürerek onu kendime doğru çektim. Bu sefer onun elleride yüzümü kavrayarak öpücüğü sertleştirmişti.

Sanırım bu hayatımın en güzel anıydı. O kadar mutluyum ki. Her şey istediğim gibi. Alper de beni seviyor. Ben zaten onu canımdan çok seviyorum. Alper beni seviyor. Evet bunu içimden milyon kere tekrar etmeliydim çünkü gerçekti, doğruydu ve çok güzel hissettiriyordu.

Ara Bulucu | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin