Ara Bulucu | bxb

52

Semih ve Serhat'ın buluşmada ortadan kaybolduğu zaman.

Semih

Uzun, yorucu ama eğlenceli bir lazerli paintball oyunundan sonra Savaş ve ben dahil birkaç kişi daha kabilemiz için su almak için ayaklandık. O sırada bizimle birlikte ayağa kalkan Serhat'ı görünce adımlarımı yavaşlattım. Tuvalete doğru yönelince ben de Savaşların yanından ayrılıp onun peşine takıldım.

"BÖÖÖ!"

"ANANI SİKEYİM!"

Korkudan yerden bir metre havaya zıplayan Serhat'ın şok içindeki ifadesine bakıp sesli bir şekilde gülmeye başladım.

"Aklımı aldın farkında mısın ?"

"Çok komik korktun ama."

O gülerek yoluna devam ederken ben de yanında yürüyordum. Tuvalete girdiğimiz anda giriş kapısını kilitleyip Serhat'ı aramızda çok az mesafe bırakarak duvarla arama aldım.

"Sence konuşmamız gereken şeyler yok mu yakışıklı?"

"Tövbe bismillah sana ne oldu valla korkuyorum."

"He ilk beni öpen sensin, sonra bir de bahane uydurup kaçan da sensin ama ben seninle konuşmaya çalışınca bana bir şeyler oluyor.."

"Yalan değildi bir kere!"

"Teyzenin kedisi Mahmut adet görmüş ve ilaca ihtiyacı varmış ve ilaç alacak başka biri yokmuş öyle mi ? Kediler adet görmez Serhatçığım üstelik senin teyzen bile yok! Kedinin adı da Mahmut dedin daha ne kadar sallayabilirsin ?"

"Tamam azıcık uydurmuş olabilirim ama korktum tamam mı korktum ? Ters bir şey yaşarız diye ödüm koptu ve en azından bir günümü mutlu mesut geçirmek istedim. Sorularına cevap vermem gerektiğini de biliyorum ve çok utandım."

Gözlerindeki mahçupluğu görünce karnımda kelebekler uçuşmaya başlamıştı. Tamamen kendi duygularıyla boğuştuğu için bana söylemesi gereken şeyleri görmüyordu bile.

"Sen benim dediğime bakma, asıl senin de açıklamaya ihtiyacın var."

"Neyden bahsediyorsun ?"

"Ben de seni öptüm."

Dediğim şeyle birkaç saniye gözlerimin içine anlamaya çalışır gibi baktı. Ben de sırıtarak onun tepkisini bekliyordum. Yaşadığı aydınlanmayla beni omuzlarımdan tutup bu sefer yüzüme soran gözlerle bakmaya başladı.

"Evet sen beni neden öptün ?"

"Bunları avm tuvaletinde konuşmak istediğine emin misin cidden ?"

"Banane banane sen başlattın söyle neden öptüğünü devamını evde konuşuruz."

"Haa aynı eve dönüyoruz bir de buradan çıkınca."

"Aynen öyle bize geliyorsun. Ya konuyu saptırmasana neden öptün beni söylesene."

"Çünkü seni seviyorum."

Serhat kurduğum cümle ile birlikte suratıma bakakaldı. Don ateş oynarken dondurulmuş gibi kaskatı duruyordu. Omuzlarıyla sırtı arasında duran ellerimden vücudunun gerçekten kasıldığını hissediyordum. Birkaç kere seslenmeme rağmen tepki vermeyince en sonunda sert bir şekilde sarsarak ismini söyledim. Yüz hatları yumuşadığı anda dudaklarını dudaklarıma bastırıp hemen geri çekildi.

"Semih seni ne kadar çok sevdiğimi bilemezsin cidden. Ulan kaç yıllık sevdiceğimle ilk seni seviyorumumuzu tuvalette söyledik ya!"

Söylediği cümlenin karışıklığından sıyrılıp kaç yıllık kelimesine takıldım.