Serkan
"Ya Yiğit Allah aşkına abi saçma sapan bir nedenden dolayı çocuğun üstüne yürüyorsun sürekli. Barışıverin ne olacak 5 yaşındaymışsınız zaten."
"Bana neee gelsin özür dilesin barışalım."
"O da öyle diyor işte mesela ikiniz aynı yere gidip aynı anda söyleseniz. Yemin ediyorum çocuklarla uğraşıyorum gibi hissediyorum, sanki hala 5 yaşındasınız."
Abi adamların hiç umrunda değil ben uğraşıyorum barıştırmaya. Dalıcam şimdi ikisine birden, zor duruyorum.
"Ya bilmiyorum bakarız işte."
"Bakmak falan filan yok o özür dilenecek ulan!!" deyip bir hışımla ayağa kalktım ve elimi sertçe masaya vurdum.
Yiğit ellerini iki yana havaya kaldırıp
"Easy mannn." dedi."Pardon kanka gaza geldim." deyip yeniden masaya oturdum.
"E bari bizimkileri arayalım da gelsinler. Ha bir de arada seninle böyle konuşmalar yapacağız ona göre! İyice ara bulucu oldum ben de.""Sabah sabah hiç çekilmiyorsun Serkancığım iki dakikalığına seni sessizliğe davet ediyorum."
Telefonumu çıkarıp Alper'i aradım
"..."
"OHA LAN İLK DEFA TELEFONUMU AÇTIN İNANAMIYORUM"
"..."
"Üf sana da hiç espri yapılmıyor. Okulun alt sokağındaki kafedeyiz kahvaltı edelim dedik tayfayı al gel."
"..."
"Kanka tahminimden daha zekice cevaplar aldım bir iki konuşmaya hallederim diye düşünüyorum."
"..."
"Yine boş yapıyorsun kapa gel." deyip telefonu suratına kapatıp masaya fırlattım.
"ALLAAH TELEFONU FIRLATTIM AMINA KOYAYIM" deyip telaşla ayağa fırladım. Yiğit de dahil kafedeki herkes 'bu mal niye bağırıyor' bakışı atarken aceleyle telefonu elime aldım.
"İyi misin bebeğim ha güzelim oy benim canım telefonum iyi miymiş ?"
"Ben düşsem bu kadar tepki göstermezsin anasını satayım."
"Bu kaç para haberin var mı gerizekalı ? Senin gibi boş beleş değil benim telefonum."
"Ah ahhh bu dünyevi insanların hali ne olacak hep para hep para amannn amman." Yiğit kendi kendine söylenirken içeri Alper'ler girip yanımıza geldi.
"Hoş geldiniz de ben Erenleri aramadım telaştan"
"Ne telaşı ?" diye sordu Alper.
Yiğit "Telefonunu fırlattı enayi." deyip gülmeye başladı.
"Hahaha çok komik aptal seni." deyip Erenleri arayıp buraya çağırdım.
Bizimkilerle sohbete dalmışken masaya Erenler geldi.
"Oo hoş geldiniz."
Ben gergin ortamı yumuşatmak için eğlenceli bir şekilde selam verirken Yiğit Mert'e sikici bakışlar atıyordu. Yiğit'i dürtüp sessizce "Hani rahat davranacaktın boşuna mı konuştum o kadar." dedim. Bunun üzerine Yiğit de gönülsüzce bir hoşgeldiniz mırıldandı.
Herkes oturmuştu ama boş boş birbirimize bakıyorduk. Kimseden bir hareket gelmeyince "Garsonn!" diye bağırdım. Konuşma olması için tek çare buydu. Yanımda oturan Alper hafifçe irkilip "Ne bağırıyorsun lan kulağımın dibinde." diye çıkıştı. Ona bakıp göz devirdim ve siparişlerimizi almak için yanımıza gelen garsona döndüm.Herkes siparişini verdikten sonra konuyu yeniden açmaya karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ara Bulucu | bxb
HumorYüzüne birazcık daha yaklaşıp ellerimi uyanmasından korkarcasına saçlarına götürdüm. Neden böyle hissediyordum ? Daha önce yaşamadığım bir şeydi ve bu beni korkutuyordu. Evet şu an onu beğeniyor ve kıskanıyordum fakat ya bu beğeni daha da ileri gide...