13

391 31 33
                                    

Serkan

Şükürler olsun yarabbim son gün son ders. Yanımda oturan Alper'e dönüp onu izlemeye başladım. Ona baktığımı fark etmiş olacak ki bana dönüp gülümsedi ve önüne geri döndü.

Siktir. O nasıl gülüştür be yiğidim. Maşallah Allah nazarlardan saklasın. Bu gülüşü gören cennetlik. 'Aman Allah'ım sus Serkan sus' diye içimden geçirerek kafamı iki yana salladım.

"Serkan sana diyorum evladım. Soru Alper'in suratında yazmıyor tahtada yazıyor, bakacak mısın yoksa daha bekleyecek miyiz ?" deyince utançtan kızardığıma emindim.

"Kusura bakmayın şey ımm soru evet." diyerek bakışlarımı kitaba yönelttim.

Soruya boş boş bakarken Alper kulağıma yaklaşıp çaktırmadan fısıldadı.

"Beş. Cevap beş." dediğinde ona dönüp suratına baktım.  Daha sonra hocaya dönerek cevabı hocaya söyledim.

"Beş hocam."

"Şükür. Bir daha insanların suratlarını izlemek yerine umarım tahtayı izlersiniz Serkan Bey."

Hocaya gülümseyip Alper'e döndüm.

"Teşekkür ederim."

"Ne demek her zaman." deyip koluma dokundu. Bismillahirrahmanirrahim. Dokunma öyle çocuk bir fena oluyorum. Noluyor lan bana Allah'ım yarabbim.

Öksürerek ona gülümseyip önüme döndüğüm an zilin çalmasıyla herkes toparlanmaya başladı.

Alper bana "Çıkışta ne yapıyorsun ?" diye bir soru yönelttiğinde dönüp ona baktım.

"Hiç, hiçbir şey. Niye ki?"

"Bizimkilerin hiçbiri müsait değil. Geriye ikimiz kaldık işin yoksa belki biz takılırız diye düşünmüştüm." dedi çantasını toparlarken.

"Tabii, evet yani müsaitim yapabiliriz. Aklında ne var?" benim aklımda neler var da şimdi bahsetmeyeyim.

"Bize gidelim. Playstation oynarız yani."

"Evet, oynarız güzel olur."

"Çıkalım?"

"Çıkalım."

***

Sessizlik içinde geçen bir yolculuğun ardından Alperlerin evine varmıştık. Elindeki anahtarla kapıyı açarak içeri geçti. Ardından ben de girip kapıyı kapattım ve daha önceden aşinası olduğum evi süzmeye başladım. Yani şey, proje zamanından tabii ki.

"Kotla rahat edemezsin lan gel giyecek bir şeyler vereyim." diyerek odasının yolunu tuttu.

"Gerek yoktu lan."

"Lan yürü amına koyayım misafirlikteki ısrarla yemek uzatan teyzeler gibi yalvartacaksın." dediğinde gülüp kafamı onaylayarak salladım ve onu takip ettim.

Dolabına doğru yönelip bir kendi bir de benim için kıyafet çıkarıp benim için olanı bana uzattı.

Elinden alırken birbirimizle bakışmaya başladık. Hala bakışıyoruz. Evet hala. İkimizde sanırım içimizden nerede giyinmemiz gerektiğini düşünüyorduk.

"E biz şey yapalım o zaman giyinelim. Ben banyoda şey yaparım sen rahat rahat soyun. Giy yani onları giy." diyerek elindekileri gösterdim. Siktir bu ne aptalca bir cümle oldu.

"Nasıl istersen. Banyo odanın sağında." diyerek gülümsedi ve arkasını döndü.

Koşar adımlarla odadan çıkıp banyoya girdim ve üstümdekileri değiştirdim.

Ara Bulucu | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin