Taehyung'un ağzından...
Okuldan çıkmış, orta bir mesafe ile Seokjin'in peşinden gidiyordum. Telefonum çaldığında telefonumu elime aldım. Arayan moonbyul'Du.
"Evet, moonbyul?"
"Şey bay kim, benim size bir şey söylemem lazım. Seokjin ile ilgili."
"Dinliyorum moonbyul, ne söyleyeceksen."
"Aslında seokjin bana bunu size söylememem konusunda uyarmıştı fakat bunu başka bir şekilde öğrenmenizi istemezdim"
"Ne olduğunu söyleyecek misin moonbyul?"
"Ah tabii, özür dilerim Bay kim. Bugün sabah Jin okula gelirken jungwoo ile karşılaşmış. Ona size bu konuyu anlatmasını söyledim. Ama size söyleyecek hali yok gibiydi."
Duyduklarım ile kaşlarımı çatmıştım. Karşımda olan seokjin gözden kaybolduğunda eve gittiğini varsayıp yoluma devam ettim.
"Peki moonbyul, bilgilendirme için teşekkür ederim. Okulda görüşürüz."
"Rica ederim bay kim, görüşmek üzere."
Telefon kapandığında cebime koyup eve gitmeye devam ettim. Kapının önüne geldiğimde kapı açılmıştı.
"Hoşgeldin taetae."
"Hoşbuldum noona. Seokjin geldi mi?"
Beni Başıyla onayladığında gülümseyip seokjin'in odasına doğru ilerledim. Madem onu korumak istiyordum, benden bir şeyler saklamaması gerekiyordu. Odasına geldiğim de kapıyı tıklayıp gel komutu ile içeri girdim. Yatağa oturup seokjine baktım.
"Seokjin, sana bir soru soracağım. Bana dürüst cevap vereceksin. Duydun mu?"
Başıyla beni onayladığında devam ettim.
"Bugün jungwoo sana sataştı mı? Doğruyu söyle."
Alt dudağını ısırıp, başını aşağı eğmişti. Eliyle 2 işareti yapıp göstermişti.
"Evet hyung, sataştı."
Derin ve kızgın bir şekilde nefes alıyordum. Benden bir şey saklamaması hele ki jungwoo ve babası hakkında asla.
"Niye daha önce söylemedin seokjin? Ya yine bir şey yapmaya kalksaydı?"
Sesimin tonunu bozmak istemesem de onun için endişelendiğim için sesimi pekte kontrol edemiyordum.
"İlk olan sabah okulun önünde olmuştu. Sadece kolumdan tutmuştu, ben ise ondan kurtulup içeri girmiştim. İkincisi ise.. Beni ara sokağa çekip üstüme eğilmişti. Ben de dizimle.. Bacak arasına vurup kaçtım."
Parmaklarıyla oynamaya devam etmişti.
Ben ise bir derin nefes daha almıştım.
Yine.."Bir daha ne olursa olsun bana söylemeni istiyorum seokjin. Ne olursa olsun sana yardım etmeye çalışacağım. Jungwoo ya da o baban olacak kişi dışında bile ne olursa olsun anlatmanın istiyorum. Duydun mu beni seokjin?"
"Peki tae hyung, sana ne olursa olsun anlatacağım."
Duyduklarım beni gülümsetmişti. O da gülümsediğinde kalbim sıkışmıştı. Ne olduğunu bir salak gibi hâlâ anlamıyordum. Ortamın gerginliğini atmak için seokjin'e bakıp ona yaklaştım ve onu gıdıklamaya başladım. Gülmeye başladığında ben de gülümeye başladım. Yorulduğum da ve onun da düzgün nefes alabilmesi için bir süre sonra ondan ayrıldım. Yanakları gülmekten kıpkırmızıydı. Bu hali aşırı derecede tatlı gözüküyordu. Bu duruma gülümseyip yatağa uzandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Foster Teacher-Taejin
FanfictionResim öğretmeni Taehyung, hiç ummadığı bir anda en sevdiği öğrencileri arasında olan seokjin'in koruyucusu olacağından haberi yoktu. ------------------------------------------------------- Aslında da bu hikayeyi başka bir hesaptan yazıyordum. Ama o...