8.BÖLÜM

8 4 0
                                    

"Ay geceye muhtaç,gece  ise ona  aşık..."

Hatırlatma*
_ Peki  ya şimdi?

Annemin  ve Bong Soo'nun  habersiz
işlerine  devam  etmesi,ve benim bunlara şahit  olmam sanki  tüm  dünyanın  yükü  omuzlarıma  binmiş  gibi  oldu.

_ Hiç acımam. Senin de ona acımadığın  gibi.  Tek kelimem  ikisinin  de aynı  anda  ölmesine  yetiyor.

_ Adi herif!

_ Pardon. Bana mı  dedin?

Önümdeki  iki  tableti  kapatıp  çekmecesine  yerleştirdi.

Sanki sert bir  dalga çarptı  yüzüme.
Ardından  güneş  yaktı,
Kar üşüttü  beni.
Yağmur  ıslattı,sel sürükledi,fırtına  yaraladı...

Bunlar olurken,ben sadece  güneşin  gelip  beni  tekrar  yakmasını  istedim.

Ama şuan bekleyecek  hiç  vaktim  yok.
Ne  suyu, ne ateşi,ne de  rüzgârı...

_ Ehh evlilik  ne zaman damat?

_ Bak gör...olmayacak.

_ İki kurşunun  iki  kalbe  girmesinde  sorun  yok  diyorsun  yani?

Kendimden  emin  konuşmam  beni  bile  şaşırtırken ne yapmam  gerektiğini  düşünüyordum.
Onları bu  bataklıktan nasıl kurtarabilirim?

_ O zaman zamanın  gelip  geçmesini  bekleyelim  ha Jimin?

_ Bekleyelim.

Alelacele  oradan  çıkıp  arabaya bindim.
Korkunun  verdiği  titremeyle telefonumu  açıp  rehberden  annemin numarasını  buldum.

Neyse ki çok  bekletmeden  açtı.

_Efendim Jimin?

_Anne  sana dediklerimi  acilen  yerine  getir.

_Bir  sorun mu var  oğlum? Ne oldu?

Aklıma bir  plan  geldi.  Aynı  zamanda  da çok  tehlikeli. Tek kişinin  evet ya da hayır  demesine  bakıyor.

Eski bir  dost...

_ Anne hiç  zamanımız  yok.  Soru  sorma. Sana  mesajda ne yapman  gerektiğini  yazacağım.  Hemen  yap.

_ Peki  oğlum.

Mesaj   yazmamın  sebebi.  Arabadaki  korumalardı. Ne de olsa  hepsi  babama  çalışıyor öyle  değil mi?

Mesajlar kısmına  girip  anneme  yazacaklarımı  yazıyordum.

_Önce  gittiğin alışverişin  konumunu  at. Sonra  acilen oradan çık  benim  gelmemi  bekle.  Ama  sakın  korumalara farkettirme.

_ Tamam.

Çok  geçmeden  konumu attı.

_Beni ***** alışveriş  merkezine  götürün.

_Peki  efendim.

U dönüşü yapıp  alışveriş  merkezinin  yolunu  tuttuk.
O sırada çok  eski  bir  arkadaşımın  numarasını  bulmaya  çalıştım.
Listedeyken  iyi  anlaşırdık.  Üniversite  okumak  için  Rusya'ya gittikten sonra  irtibatı  kesmiştik. Hapse girdiğimi  de bilmiyor. Bilse  arkamda  durur diye  umut ediyorum.

_ Alo Taehyung?

_ Oh Jimin  sen misin? Bayağıdır  konuşmadık.  Özlemişim seni.

_ Çok uzun zaman oldu  haklısın. Sen hala  Rusya'da  mısın?

_ Hayır.  Teyzemi görmek  için  Kore'ye  geldim.  Birkaç  gündür  buralardaydım. Yakın  zamanda  geri döneceğim. Bir  sorun  mu var?

_ Ah şey akşam size  gelmemiz  gerekiyor. Annem  seni  çok  özlemiş.
Kusura  bakma  müsait misiniz diye  soramadım. İdare  et.

_ Tabi  Jimin.  Gelin.  Konumu  atıyorum  o zaman?

_ Güzel  olur. Teşekkürler.

_ Ne demek.  Akşam  bekliyorum.

Korumalar  anlamasın  diye  basit  yalanlardan  bir  tanesiydi  bu.

Annemin olduğu  yere geldik.
Arabadan  inmeden korumaları  göndermen  gerekiyor.

_ Siz eve  dönün.  Arabayı  ben kullanırım.  Babam  sorarsa  özel bir yere gitti dersiniz.

_ Peki  efendim.

Korumalarla birlikte  arabadan  indikten  sonra  araba  anahtarını  ben  aldım.

Alışveriş  merkezinin  arkasında  banka  oturan  anneme  doğru  koştum.

Telaşla  ellerimden  tuttu.
_ Neler oluyor oğlum? Hemen  anlat!

_Anne kızın  amcası  sizi  takip  ediyor.
Bong Soo 'da dahil. Arkadaşımdan  yardım  alacağım.  Bir  fikrim  var.  Korunmaları  gönderdim. Hızlı  olalım.

Hızlı adımlarala giderken  annem  soru  yağmuruna  başlamıştı  bile.

_ Sen nereden  biliyorsun? Bong Soo'yu neden  takip  ediyorlar.

_ Bugün  konuşmak  için  gittim.  Anlattı.  Tehtid etti. Bong Soo  hakkında  bir  şeyler  öğrenmiş  olmalılar.

_ Nereye  gideceğiz?

_Önce  arkadaşımın  evine.  Sonra  Rusya'ya.

Arabaya  binip  hızlıca Bong Soo'nun  çalıştığı  mekana  sürdüm.

Korunmalar olmasa  bile GPS  cihazından  takip  etme olasılıkları  yüksek. Bu yüzden  arabayı  incelemiştim.  Alışveriş merkezine gelirken.

_ Anne araba  kullanırken  hareket  etmemen  lazım.  Arabanın  dikiz aynasından küçük  bir  cihaz  var. Onu  camdan  at.

Annem aynanın  arkasından GPS cihazını  bulup  camdan attı.

_O neydi ?
_O cihaz  bizim  konumumuzu gösteriyordu. Takip  etmesinler  diye.
Şimdi  telefonunu  atman gerekiyor.

Hiç düşünmeden  telefonunu çıkarıp  attı.

Cebimden  telefonu  çıkarıp  Taehyung 'un numarasını  buldum.

_ Alo?

_ Efendim  Jimin?
_Taehyung  az önceki  söylediklerim hepsi  yalandı.  Sadece  doğru olan  size  geleceğimiz. Kısaca  özet  geçeceğim . 
Peşimizde mafyalar var. Ülkeden  gitmemiz  gerekiyor.  Acilen  bize  3 kişilik  sahte  kimlik  ve pasaport   gerekiyor. Seninle -eğer izin  verisen-
Rusya'ya geleceğiz. Bu işlerde  iyi olduğunu  biliyorum.

_ Oğlum  siz zaten mafya  değil  misiniz?

_ Karışık  işler .  Sana geldiğimizde  anlatacağım.

_ Bak şöyle  yapalım.  Geldiğinizde kimlik  bilgilerinizi  bana verirsiniz.  Hemen  hallederim  zaten. Sonra  bilet  alıp  hepimiz gideriz.

_ Çok  saol.

Telefonu  kapattım.  Mekâna  gelmiştik.

_ Anne sen burada  otur. Geliyoruz şimdi.

Endişe  dolu gözlerle  beni izliyordu. 

_ Nasıl  ikna edeceksin  onu?

Her şeyi  düşündüm,sadece bunu  düşünemedim.

_ Hallederim  ben.

Arabadan  inerken  Bong Soo'ya  ne diyeceğimi  düşünüyordum.
Öyle  ya da böyle  o kız  benimle  gelecek. İyi  ya da kötü...

Ve şuan  tek  bildiğim  her şeyin  yeni  başladığıydı...

SWAMPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin