24.BÖLÜM

6 4 9
                                    

Bir yalana kapılırsanız kurtulabilirsiniz.
Ama karanlığına  kapılırsanız  kurtulamayabilirsiniz.
Çünkü  karanlık  büyük  çaplı  bataklık  gibidir.
İçine  girenlerin dışarı   çıkmasına  izin  vermez.

Hatırlatma*
_Merhaba.  Ben Jeon Jungkook.

Ensemin uyuştuğunu  hissediyorum.
Nedense ellerim  bile üşümüştü.
Buraya  nasıl gelmişti?
Jungkook  evinin içindeki  eşyaları  bile  zor alabilmişti.
Buraya hangi  parayla  gelmişti?

Yavaş yavaş yürüyerek masanın  öbür ucundaki boş olan yere oturdu.

Mark Bey eliyle Jungkook'u göstererek alayla Jimin'e bir şeyler diyordu.

_ Jimin Bey,adamımız  bu. Benden daha iyi biliyorsanız  değerlendirin lütfen. Sahne sizindir.

Ne dediyse Jimin'in sinirlendiği alnında  beliren  damardan  belliydi.

_ Ne dedi?

_  Jungkook'u değerlendirmemi  istiyor.

Jungkook'u tanıyordu  ama haz etmediğini biliyordum. Ama Jungkook'un geldiğine değil  de Mark Bey'in alay etmesine  sinirlenmiş olmalıydı.

Ben öyle düşünüyorum.

JİMİN'DEN

Bu Jungkook denilen adamı baştan  beri sevmiyordum.
Başından  beri Bong Soo'yu bir şeklide  kandırdığı  belli ama kanıtlayamıyorum  işte.

Kafede  çalışan biri  neden buraya  gelsin  ki? 
Kafeden çok  mu sermaye  alıyor?
Neden Rusya'ya geliyor?
Neden bu şirkete gelsin?
Neden bu şirkete ortak olarak geliyor?

Aklımdaki soruları düşündükçe  gözlerim kararıyordu.
Yeterince  gerildim.

Gerçi soy ismi bir  yerden  tanıdık  gelmiyor  değildi.
Jeon..
Düşün  Jimin düşün. En son nerede duydun bunu?

Adam Bong Soo'ya bu şekil  bakarsa  nasıl düşünebilirim!

Ama önce bu Mark'a cevap vermem  gerek.
Boğazımı  temizleyip dudaklarımı  araladım. Ağzımdan yanlış bir kelime  çıkmamalıydı.

_ Jungkook Bey ile iyi anlaşacağız umarım. Tüm şirket çalışanları da dahil. Fakat Jungkook  Bey'in deneyimli biri olduğunu  düşünmüyorum.

Mark'tan önce Jungkook karıştı  ortaya.
 
_ Bunu bize zaman gösterecek.  Size sizden daha iyi olduğumu ispatlamam çok  uzun sürmeyecektir.

Resmiyette  olmasaydı  gözlerimi  devirebilirdim.  Hatta kafasını  patlamak da olan  tüm sinirimi yerle bir  ederdi.

_ Ispata gerek yok. İşinizi  özenle yapın yeter.

Bong  Soo'da  alttan bileğimi  sıkıyordu.
Bu tercümanlık  işi ne zormuş.  Zaten  konuşurken kelimeleri seçe seçe konuşmanın  tedirginliği  var!
Yalnız elime kan da gitmiyor!

_ Ne diyor?
_ Boş konuşuyor  işte.
_ Nasıl gelmiş peki? Parası  yok ki?
_ Adam buraya ortaklık için geliyor bize  nasılsın  geldiğini  mi açıklasın? Önceliğin bu mu? Adam neden başka şirkete  değil de bu şirkete  geliyor  bunu hiç düşünmedin  mi?

Taehyung herkes konuşmasını bitirdikten sonra sözü kendisi devraldı.

_ Pekâla. Kabul eden?

Mark'ın sinsi bakışlarla bana bakarak el kaldırması cidden boğazına  yapışma  isteğimi  arttırıyordu.  Eğer bende kurul  üyesi  olsaydım hiç şüphesiz  kabul etmezdim.

SWAMPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin