Boğulduğunu sandığın an cephede savaşı kaybettiğin andır*
Hatırlatma*
Kolayca olacak her şey.
Kolayca...*******
BONG SOO'DAN
Erkenden kalkıp duş aldım. Saçlarımı kurutup özenle tararken şirketin nasıl bir yer olabileceğini düşünüyordum. Bugün ben de gideceğim ve ortamı merak ediyordum. Eminim ortamı bu evden daha iyidir.
Anladığım kadarıyla çalışma pozisyonum da orada belli olacak. Sorduğumda beni birkaç kelimeyle geçiştirmişlerdi çünkü.
Dert değil ama, oraya gittiğimde gittiğimde elimden geleni yapacağım.
Siyah pantolonumun üzerine mavi sweeti giyip odamdan çıktım.
Mutfağa girdiğimde Jimin'in annesi Taehyung'a kahvaltı tabağı hazırlamakla meşguldü._ Oh Bong Soo, sende geç şuraya sana da tabağını vereceğim kızım.
_ Teşekkürler.
Sıcak gülümsemesini sunduktan sonra boş bulduğum yere geçtim.
_ Günaydın.
_ Günaydın.Taehyung yüzüme bakmadan günaydın dediği sırada tabağıyla uğraşıyordu.
Birkaç lafladıktan sonra Jimin geldi.Jimin masaya yerleşmeden önce bana bakıp kendine baktı. Bu hareketi birkaç defa tekrarlayıp uzunca gülümsedi.
_ Aaaaaa ne tesadüf Bong Soo görüyor musun? Aynı pantolonu giyinmişiz.
Gözlerimi devirip çatalımla salatalıktan aldım.
Tesadüf olduğuna inanacak kadar saf değildim._ Gördüm.
Belli belirsiz konuştuğumda daha çok gülümsedi.
Taehyung ise "çocuk musunuz siz?"bakışları atmakla ilgileniyordu. Yüz halinden eğlendiği bariz ortadaydı._ Hayat tesadüflerle dolu görüyorsun değil mi? Resmen aynı renk giymişiz.
Neden bu kadar büyütüyordu?
Alt tarafı aynı renk o kadar.
Zaten çoğu insanların tercih ettiği bir renk değil mi?
Yanlış mıyım?Zaten siyah hayatımın büyük bir kısmını kaplıyordu. Bunu dışa vurmam gayet normal.
Yanıma otururken annesiyle konuşuyordu. Bu sabah oldukça enerjik gibi.
_ Anne çok açım. Fazla fazla koy olur mu? Bence onlar az üzerine ekler misin?
_ Bu senin tabağın değil oğlum. Bong Soo'nun bu.
_ Peki, bende benimki hazır olana kadar Bong Soo'nunkinden yerim.
Annesi tabağı önüme koyduğunda benden önce Jimin davrandı. Daha bir şey diyemeden salamlarımı bitirdi teker teker.
Cidden ukalaydı.
Biraz beklesin. Açıktan ölmüyordu ya!Peynirlere geçtiğinde çatalı tutan eline bir tane vurdum.
Vurmamla çatalı elinden düşmüştü.
_Ne yapıyorsun Jimin?Ağzındakileri yutup baktı dikkatlice.
Yüzünde zerre pişmanlık duygusu yoktu.
_ Kahvaltı.Şimdi suçluluk duygusu ile bakmaya çalışıp yapamasa da bilerek yaptığını biliyordum. Tam anlamıyla demagoji yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SWAMP
Ficção AdolescenteHer şeyin tek sebebiydi belki de o. Jungkook. Herşey ona inanmakla başlıyordu. Belki de herşey onun tek noktası ile bitecekti. Sonradan gelen hayat için üç nokta değil. Kim bilir...belki de bu oyunu başlatan da odur. Bir kez daha...