SWAMP

17.BÖLÜM

Çünkü kaybolmak kolay olandır.

Hatırlatma*

Kartlar  baştan dağıtılacak ve oyun yeniden  başlayacak.

                          *******
_Zor bir yolculuktu. Oturmaktan ağrılarım  başladı.

_ Sızlamayı  bırak. Yol boyu uyutmayıp  uyumayan  sensin.

Sabah yaklaşık 10.00 civarı iniş yapmıştık.  Tabi saat farkı var.
Bu süre zarfında  uyuyamadım. 
Pardon  uyuyamadık!

Uykumun  olmasın rağmen uyutmadı.
Kendisinin  uykusu olmadığı  için  bende uyumayacakmışım!
Sanki çocuk  sanıyor beni.

Bana verilen emir cümlelerinden nefret  ederim.

Hele de bir  yabancıdan.

_ Eee bunun ağrılarımla ne ilgisi  var?

_ Uyusaydın ağrılarını  unuturdun.

Neden açıklama yapıyorsam! Sanki anlayacak.
Biz konuşurken  Jimin Beyimizin sesi  soluğu  çıkmıyordu annesinin  elinden  tutmuş onu izliyordu.
Ana kuzusu.

Taksi gelince hepimiz içine  doluştuk.
Taehyung akıcı Rusça konuşarak evini  tarif ediyordu.
Dillerini  bilmediğinden insanlara  karşı  nasıl davranacağımı  da bilmiyordum. 

Biri adres sorsa "bilmiyorum "bile diyemezdim.

Evet ya da hayır  kelimelerini  bile  bilmiyordum.  Bir ara bakmam  gerek. Lazım olacağı kesin.

                           *****

_ Geçin geçin. Kendi evinizmiş  gibi kullanın çekinmeyin. Ev biraz  tozlu olabilir. Günlük  temizlikçim  yok. Haftada  bir  temizlik  şirketinden  gelirler.  Malum  tekim. Yukarıda  yatak odaları  var birinde  kalabilirsiniz.
Ha birde  yarın  şirkete  gideceğim. Jimin sende gelecek misin?

_ Evet geliyorum.

_ Bong Soo  sen?

_ Dil bilmiyorum dil. Anlıyor musunuz? Burada  sürekli  kapalı  kalamam  hapis mi burası?

_ O zaman sık gelmezsin. Bana danışırsın. Genel müdür olduğum için  her şey  benim onayımdan geçer.
En kötü  dosya  getir götür  yaparsın.

Getir götür  mü?

_ Bir  dakika en önemli  soru  sormayı  unuttum.  Aç mısınız?

_ Aslında  aç değilim...uyusam iyi olur.

Jimin mırıldanarak  merdivenlere yöneldi. Annesi  de aç olmadığını  daha sonra  yiyebileceğini söyleyerek Jimin'in  arkasından  gitti.

_ Sen? Sen aç mısın?

Hazır yemek bulunuyor muydu  acaba? Ya da o mu hazırlayacak? Sonuçta  misafirim şunun şurasında değil mi?

_ Evet.

_ Bak...mutfak şurada.

İşaret  parmağıyla arkamdaki siyah  kapıyı göstererek yapmacık  gülümsedi.

_Orada  istediğin yemeği yapabilirsin.
Hatta  yaparsan  ben de yerim.

Ne yani  ben mi yapacağım?
Güzel  yemek  yaptığım söylenemez  ama kötü  yemek  de yapmam. Şuan yorgun olduğumdan  dolayı  yapmak istemiyorum. Aç kalmaya  razıyım birkaç  saatliğine.

_ Sorun değil  aç yatarım.

_ Ama ben açım.

Kendisi  aç ve bana yemek mi yaptırmaya  çalışıyor?