Bir daha böyle yağmur yağar mı şimdi çıkıp ıslanmazsak?
Hatırlatma*
_ Bong Soo kalkmayacak...O bugün benimle. Patrondan bizzat ben izin alacağım. Siz işinize dönebilirsiniz. Teşekkürler.Evet,şuan annemle eve gidiyoruz.
Orada ne mi oldu? Hemen anlatayım.
Bong Soo "bu ince davranışımdan dolayı" bana teşekkür etti. Fakat işini aksatmak istemediği için Jungkook 'un
gözü önünde beni redetti .Sinirden söylenmeye bile başlamıştım.
"Oh olsun Jimin sana! Düşünmeden hareket etmeye devam et! Kafan mükemmel."
Daha bir sürü böyle kızıyordum kendime.
Çocuk gibiydim resmen._ Bu kadar sinirlenme jimin. Olur böyle şeyler.
_Sadece...nasıl kalbime değil de aklıma uydum düşüncesiz şekilde diye sinirleniyorum anne sorun yok. Daha sonra telafi edeceğim.
_ Bir dahakine kıskaçlığına ve öfkene yenilip hareket etme oğlum. Kendine zarar vermekten başka bir şey yapmazsın.
_ İçimdeki kıskançlığa...öfkeme uyup hareket etsem ne olacak anne? Ben zaten dipteyim. Kendime zarar vermek,bir tozun elime yapışması gibi olur . Hissetmem yani.
Sadece arabanın motor sesi duyuluyordu. Ben sessizlikte yok olmuştum. Olmayan geleceğim hakkında endişe duymaktayım.
_ Eve uğramayacağım. Bir kaç parça eşya almak için alışverişe gideceğim.
Benimle gelmek ister misin? Kafanı dağıtmış olursun hem._ Saol anne . Eve gidip uyumak istiyorum.
_ Peki. Ben babana haber vereyim.
Annem babama haber vermesinden yarım saat sonra eve bırakıldım.
Abim evde yoktu. Büyük ihtimal ofiste çalışıyordu.
Babam ise salonda TV izlemekle meşguldü.Ona gözükmek istemediğimden hızlıca üst kata çıkan merdivenlere ulaştım.
_ Amcası seni bekliyor. Adresi sana yazarım.
Sinsi bir adamdan ne beklerim ki?
Tabi farkeder.
Merdivenlerden inip karşısına dikildim._ Ne için?
_Git öğren.
_ İstemiyorm.
_ Sorun değil. Onlar buraya gelir. Sonra huzursuzluk çıkar. Daha sonra da annen fenalaşır. Bakarsın ölür. Yine senin yüzünden biri daha hayattan kopar. Benim için hiç sorun yok.
_ Hepinize lanet olsun!
Öfkeyle kapıyı çarpıp evden çıktım.
Korumalardan bir tanesi arabanın kapısını açtı. Yola çıktıktan 5-6 dakika sonra babam adresi attı.Eveet . Ne diyorduk Jimin? Ah dur...yeni hayat diyorduk. Sanırım o hayat Bong Soo ile değil, o kız olacak gibi görünüyor.
Hayatının sefasını sürmeye devam et Jimin!
Sadece annem için.
Bu zamana kadar dayanmamın sebebi de annemdi.
Hayattan zevk aldığım falan yok.
Üç günlük dünyada mutlu olmak için yaşadığım falan yok.
Sadece annem var.
Değerli bir vakit geçirdim mi hatırlamıyorum ama şuan geçirmediğim ortada.İçimde,belki biri beni bu bataklıktan kurtarır diye düşünmüştüm.
Hatta o kurtarır diye düşündüm.
Bong Soo...Maalesef ki Jimin, evlenmek zorunda olduğun biri var!
****
_Burası efendim.Arabadan indiğimde gözüme oldukça gösterişli köşk çarptığında etrafı incelemeden kapısının önüne geldim.
Zili çaldıktan sonra kapıyı bir hizmetli açtı.
_ Buyurun efendim. Sizi yukarıda bekliyor. Beni takip edin lütfen.
Hizmetliyi takip etmeye çalışıyordum.
Evet çalışıyordum.
Bir sağa bir sola gidip duruyor.
Ev labirent gibi._ Burası efendim.
_ Teşekkürler.
Kapıyı tıklamadan ıçeri girdim.
Lâcivert takım elbiseli boynunda ebru sanatlı fular takmış adam yukarıdan aşağı beni süzdü._ Hoşgeldin Jimin.
_ Aynısını söyleyemeyeceğim.
_ Geç otur. Bir şeyler içmek ister misin?
_ Konu nedir?
Koltuğuna oturup gözlüğünü masaya koydu.
_ Önümüzdeki ay hemen evlenin.
Hemen mi?
Acelesi ne?
Yuh!_Peki ,neden benim fikrim sorulmuyor?
_ Eh sen bize yeğenimin babasını öldürürken fikrimizi sordun mu?
Yumruğumu sıkıp derin nefes aldım.
_ Bu evlilik olmaz.
_ Abimi öldürmeden önce düşünseydin sanırım bu evlilik olmazdı ha Jimin?
_ Cezamı çektim.
_ Çekmeseydin. Para verip kaçsaydın yurt dışına. Görende seni fakir sanır.
Bu insanlar neden her şeyi paraları ile yapabileceklerini sanıyorlar?
_ Sızı ilgilendirmez. Bu evlilik konusu da kapansın. Ne onunla ne de başka biriyle evlenmek istiyorum.
Önüme iki tablet koydu. İkisini de açıp bana gösterdi.
Tabletin birinde annem alışveriş yapıyordu.
Diğerinde işe Bong Soo müşterilere hizmet ediyordu._ Peki ya şimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SWAMP
Novela JuvenilHer şeyin tek sebebiydi belki de o. Jungkook. Herşey ona inanmakla başlıyordu. Belki de herşey onun tek noktası ile bitecekti. Sonradan gelen hayat için üç nokta değil. Kim bilir...belki de bu oyunu başlatan da odur. Bir kez daha...