İnsanlar, parçalanmış bir aynanın cam kırığı gibidir.
Elinizin içine almayı istediğinizde sizi keserler .YERE YAKIN YILDIZLARA UZAK
Hatırlatma*
_ Anlaşılan seninle zor bir yolculuk geçireceğiz.
_ Ha şunu bileydin.
*****Uçağa bineli yaklaşık bir saat oluyordu. Zaman bana inat yavaş geçiyordu. Fakat bunun tek suçlusu var.
Taehyung!
_En sevdiğin renk?
_ Burcun ne?
_ Daha önce sevgilin oldu mu?
_ En sevdiğin renk?
_ Hangi tür kitap okumayı seversin?
_ Sence yaz mı yoksa kış mevsimi mi daha güzel?
_ Uykuyu sever misin?
_ Kilon kaç senin? Çok zayıfsın.
_ Acaba boyun hep böyle kısa mı kalacak?
_ Bong Soo sevgilin yoksa ayarlarız sana istemen yeter hm?Ve bir çok sorular daha...
Cevap vermeyip baktığımda "sadece seni tanımaya çalışıyorum. " diyordu ama beni tanıması için özel hayatıma burnunun sokması gerekmiyor.
Hatta hiçbir şeyime...Bana göre bu kadar samimi olmak çok fazla.
Hatta bana Jimin'den bahsetti.
Beyefendinin birçok özellği varmış!
Bak sen bak bak!Yakışıklıymış.
Saçları çok güzelmiş.
Fedakarmış.
Sesi kadifeden farksızmış.
Asla yalan söylemezmiş.
Bakan kızlar dönüp tekrar bakarmış.
Sevince tam severmiş.
Sevdiği kızdan başka hiçbir kızı gözü görmezmiş.Daha sonra da:
_Ama Bong Soo merak etme sevgilisi hiç olmadı.
dedi.Sanki sütten çıkmış ak kaşık.
Konuşmasının en sonunda " O cidden müthiş biri. İstersen sana ayarlarım. Zaten çok yakışıyorsunuz."deyince tüm kanın beynime sıçradığını hissettim.
Kafasına bir tane geçirmiştim dayanamayarak.Başkaları bizi gözetlemeye başlasa da hiç umursamadım. Bana 53 kere Jimin çok yakışıklı dediğimde anlamalıydım bana ayarlamaya çalıştığını.
Tek sorunum bu da değil ki!
Taehyung'a olan öfkemdem hostesin getirdiği yemeyi reddetttim.ŞUAN AÇIM!
AÇ!
Kendisi yanımda iştahla yedi. Yemeğe bakmayacak içimden en az yüz kere "aç değilim " desem de işe yaramamıştı.
Çünkü açım !_ Bong Soo?
_Eğer bu kez de Jimin çok yakışıklı dersen ikinci kez kafana yersin.
İşaret parmağımı tehdit edercesine salladığımda çocuk mu kandırıyorsun gibi bakmıştı. Fakat elimin ağır olduğunu bilmiyordu sanırım.
_ Orası zaten öyle ama onu demeyeceğim. Karnını gurultusu uçağın sesini bastırıyor. Ben duyduğuma göre sende duyuyorsun değil mi?
Kesinlikle!
En fazla ne kadar aç kalabilirim?
Açlık grevi gibi saçmalıklarda bulunamam._ Açım. Söyle yemek getirsinler.
_ Biliyordum.
JİMİN'DEN
Omzumda uyuya kalan annem ve dakikalarca zemini dikizleyen ben.
Uçağa bindiğimden beri düşünüyordum.
Her şeyi...
Bazen neyi düşündüğümü bilmeden bile düşünüyordum.Düşün.
Düşün.
Düşün.
Ve yine...Kafamın içindekileri üstünkörü gözlerimin önünden geçirdiğimde hâlâ nasıl akıl hastanesine yatmadığımı sorguluyordum.
İndiğimizde Taehyung'un evine gideceğiz ve,uzun süre orada kalacağız gibi görünüyor. Rusça'yı çok bildiğim söylemez ama kendimi rahatça ifade edebilirdim.
Taehyung ise kendi şirketinden bahsetmişti biraz.
İstersem orada çalışabileceğimi hatta Bong Soo'nun da gelebileceğinden de bahsetmişti.
Ama Bong Soo'nun dili bildiğinden şüpheliyim.
Eğer bilmiyorsa zorlanacağız bariz belli.Evde kalmayı kabul ettiğim için çalışmayı da kabul ettim. Para biriktirip ev tutardım böylece Taehyung'a yük olmazdım.
Bu planlarımı da Bong Soo'ya anlatmadım. Beni dinlemeyeğini biliyorum. Beni dinleseydi baştan yapardı onu.
JUNGKOOK'TAN
_Baba gece gece neden arıyorsun? Gündüz konuşamaz mıyız?
_ Önemli.
Yatakta dikleşip ayılmaya çalıştım. Babam çoğunlukla geceleri de çalışırdı . Beni geceleri sadece önemli konularda ya da önemli işlerde yanına çağırırdı. Sesimi düzeltip konuştum.
_Dinliyorum.
_Seninkiler kameralara yakalanmışlar.
Tam tahmin ettiğim gibi. Yurt dışına kaçıyorlar.Güzel. Sahneye çıkıp kendimi göstermenin zamanı geldi demek.
_ Nereye gitmişler peki?
Onların nereye gittiğini bilirsem daha kaliteli planlar kurabilirdik.
_ Rusya. Başkente gidiyorlar.
Derin nefes alıp gözlerimi aya çevirdim
Tüm parlaklığı ile kendini gösteriyordu.
Şansım yaver gidiyordu anlaşılan._ Mükemmel. Sıra bende artık .
_ Şimdi uyu. Öğlen gel,konuşup plan yapalım. Şimdilik sadece öğren diye aradım. Malum bilgi gecikmez bizde.
Ona göre gel.Mırıldanarak onaylayan şeyler geveleyip kapattım.
Telefonu yastığımın altına koyup tekrar aya baktım.
Kaçmakla her şey bitmiyormuş demek
Bize basit bir oyun sergileyip ortadan yok olmaya çalışınca tüm sorunlar gitmiyormuş demek ki Jimin. Aksine,kaçmak felaketi beraberinde getirir...
Sen ölmedikçe ortadan kaybolmazsın.
Biz JEON ailesiyiz ve bunu en iyi şekilde öğreteceğiz sana Jimin.Şimdi ne mi olacak?
Kartlar baştan dağıtılacak ve oyun yeniden başlayacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SWAMP
Ficțiune adolescențiHer şeyin tek sebebiydi belki de o. Jungkook. Herşey ona inanmakla başlıyordu. Belki de herşey onun tek noktası ile bitecekti. Sonradan gelen hayat için üç nokta değil. Kim bilir...belki de bu oyunu başlatan da odur. Bir kez daha...