16.BÖLÜM

11 6 12
                                    

İnsanlar, parçalanmış bir aynanın cam kırığı gibidir.
Elinizin içine almayı  istediğinizde  sizi keserler .

     YERE YAKIN YILDIZLARA UZAK

Hatırlatma*

_ Anlaşılan seninle  zor bir yolculuk  geçireceğiz.

_ Ha şunu bileydin.
               
                            *****

Uçağa bineli yaklaşık  bir saat oluyordu. Zaman bana inat  yavaş geçiyordu. Fakat bunun tek suçlusu var.

Taehyung!

_En sevdiğin renk?
_ Burcun ne?
_ Daha  önce sevgilin  oldu mu?
_  En sevdiğin  renk?
_ Hangi tür kitap okumayı seversin?
_  Sence yaz mı yoksa  kış mevsimi  mi daha güzel?
_ Uykuyu sever misin?
_ Kilon  kaç senin? Çok zayıfsın.
_ Acaba boyun hep böyle  kısa mı kalacak?
_ Bong Soo sevgilin  yoksa ayarlarız sana istemen  yeter  hm?

Ve bir çok sorular daha...

Cevap vermeyip  baktığımda "sadece seni tanımaya çalışıyorum. " diyordu ama beni  tanıması için  özel hayatıma  burnunun sokması gerekmiyor.
Hatta hiçbir  şeyime...

Bana göre bu kadar samimi  olmak  çok  fazla.
Hatta bana Jimin'den   bahsetti.
Beyefendinin birçok özellği  varmış!
Bak sen bak bak!

Yakışıklıymış.
Saçları çok güzelmiş.
Fedakarmış.
Sesi kadifeden farksızmış.
Asla yalan söylemezmiş.
Bakan kızlar  dönüp tekrar  bakarmış.
Sevince  tam severmiş.
Sevdiği kızdan başka hiçbir  kızı gözü görmezmiş.

Daha sonra da:
_Ama Bong Soo  merak  etme sevgilisi hiç olmadı.
dedi.

Sanki sütten çıkmış ak kaşık.
Konuşmasının  en sonunda  " O cidden  müthiş  biri.  İstersen  sana ayarlarım. Zaten çok yakışıyorsunuz."deyince tüm kanın beynime  sıçradığını hissettim.
Kafasına bir tane  geçirmiştim dayanamayarak.

Başkaları  bizi gözetlemeye  başlasa da hiç umursamadım. Bana 53 kere Jimin  çok  yakışıklı dediğimde  anlamalıydım  bana  ayarlamaya çalıştığını.

Tek sorunum  bu da değil ki!
Taehyung'a olan öfkemdem hostesin  getirdiği  yemeyi  reddetttim.

ŞUAN AÇIM!

AÇ!

Kendisi yanımda  iştahla  yedi. Yemeğe bakmayacak içimden en az yüz kere "aç değilim " desem de işe yaramamıştı.
Çünkü  açım !

_ Bong Soo?

_Eğer bu kez de Jimin çok yakışıklı dersen  ikinci  kez kafana yersin.

İşaret  parmağımı tehdit edercesine  salladığımda  çocuk mu kandırıyorsun  gibi bakmıştı.  Fakat elimin  ağır olduğunu  bilmiyordu sanırım.

_ Orası zaten öyle  ama onu demeyeceğim.  Karnını gurultusu  uçağın  sesini bastırıyor. Ben duyduğuma göre sende duyuyorsun  değil mi?

Kesinlikle!

En fazla ne kadar  aç kalabilirim?
Açlık grevi gibi saçmalıklarda  bulunamam.

_ Açım. Söyle yemek getirsinler.

_  Biliyordum.

JİMİN'DEN

Omzumda uyuya kalan  annem ve dakikalarca  zemini  dikizleyen  ben.
Uçağa bindiğimden beri düşünüyordum.
Her şeyi...
Bazen neyi  düşündüğümü bilmeden  bile düşünüyordum.

Düşün.
Düşün.
Düşün.
Ve yine...

Kafamın  içindekileri üstünkörü gözlerimin önünden geçirdiğimde hâlâ nasıl akıl hastanesine yatmadığımı  sorguluyordum.

İndiğimizde  Taehyung'un evine  gideceğiz ve,uzun süre orada  kalacağız  gibi görünüyor. Rusça'yı çok bildiğim  söylemez ama kendimi  rahatça ifade edebilirdim.

Taehyung  ise kendi  şirketinden  bahsetmişti biraz.
İstersem orada  çalışabileceğimi hatta Bong Soo'nun da gelebileceğinden  de bahsetmişti.
Ama Bong Soo'nun dili bildiğinden şüpheliyim.
Eğer bilmiyorsa zorlanacağız  bariz belli.

Evde kalmayı  kabul  ettiğim için  çalışmayı  da kabul  ettim. Para biriktirip  ev tutardım böylece  Taehyung'a yük olmazdım.

Bu planlarımı  da Bong Soo'ya anlatmadım.  Beni dinlemeyeğini  biliyorum.  Beni  dinleseydi baştan yapardı  onu.

JUNGKOOK'TAN

_Baba gece gece neden arıyorsun? Gündüz  konuşamaz mıyız?

_ Önemli.

Yatakta  dikleşip  ayılmaya  çalıştım.  Babam çoğunlukla  geceleri de çalışırdı  . Beni geceleri  sadece önemli konularda ya da önemli  işlerde yanına çağırırdı.  Sesimi düzeltip konuştum.

_Dinliyorum.

_Seninkiler  kameralara yakalanmışlar.
Tam tahmin  ettiğim  gibi. Yurt dışına kaçıyorlar.

Güzel. Sahneye çıkıp kendimi göstermenin zamanı  geldi  demek.

_ Nereye gitmişler peki?

Onların  nereye gittiğini  bilirsem  daha kaliteli  planlar  kurabilirdik.

_ Rusya. Başkente gidiyorlar.

Derin nefes alıp gözlerimi aya çevirdim
Tüm parlaklığı  ile kendini gösteriyordu.
Şansım yaver gidiyordu anlaşılan.

_ Mükemmel.  Sıra bende artık .

_ Şimdi uyu. Öğlen gel,konuşup plan yapalım.  Şimdilik  sadece öğren  diye aradım. Malum  bilgi  gecikmez bizde.
Ona göre gel.

Mırıldanarak  onaylayan şeyler  geveleyip  kapattım.

Telefonu  yastığımın  altına koyup  tekrar  aya baktım.

Kaçmakla her şey bitmiyormuş  demek
Bize basit bir oyun  sergileyip ortadan yok olmaya çalışınca  tüm sorunlar gitmiyormuş  demek  ki Jimin.  Aksine,kaçmak felaketi beraberinde  getirir...
Sen ölmedikçe ortadan  kaybolmazsın. 
Biz JEON ailesiyiz  ve bunu  en iyi şekilde  öğreteceğiz  sana Jimin.

Şimdi ne mi olacak?
Kartlar baştan dağıtılacak  ve oyun  yeniden  başlayacak.

SWAMPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin