25.BÖLÜM

6 4 10
                                    

Bazen bizim yaşam kaynağımız bizi  ölüme  sürükleyebilir.

Hatırlatma *

_ Onun  oğlusun değil mi?

JUNGKOOK'DAN
Başta afallasam da belli etmedim. Sandığımdan da erken  çözdü.
Neyse ki bunun bir  önemi yok çünkü  ıspatlayamaz.
Şimdilik konuyu kapatmak  için  yalan söyleyeceğim.  Daha sonrasını sonra  düşünürüm.

Benim yakalarıma  yapıştığını  Bong Soo  görse acaba ne düşünürdü?
Eminim ona kızacaktır.

_ Ne diyorsunuz  Jimin  Bey? Kimin oğluymuşum  ben?

Bu dediğime  daha çok  öfkelenmiş  olsa gerek ki kıpkırmızı oldu.

_ Bilmemezlikten gelme. Amcam dediğin adamın oğlusun  sen.

_ Benim  babam öldü!Şimdi bunu yüzüme  mi vuracaksınız?

Harika!Şimdi de duygu sömürüsü  yapıyorum.

Tatmin olmamış gibi  başını  sağa sola salladı.
Onu  inandırmak pek de kolay olmayacak  gibi.

_ Yalan söylüyorsun. Senin amcan öldü. Baban yaşıyor. Seni de buraya  o gönderdi  değil mi? Babamın bizi bulduğu falan yok.

Bulamamış olabilir ama öğrenmeyeceği  anlamına  gelmez.

Yakamdaki ellerini itip başımı eğdim.
Üzgün görünmem gerekiyordu.
Biraz  da sesi titrettik  mi tamamdır.
Ama içten içe  kahkaha  atasım geliyor.
Çünkü  bir psikopatım ve bunu çok seviyorum.

_ Üzgünüm  Jimin  Bey. Babanız sizi buldu. Babamın iki  kardeşi  daha var. Sanırım  onlarla  karıştırdınız. Sorun  değil. Babamın olmayışının yüzüme  vurulmasına  alıştım.

                           *****

JİMİN'DEN

İki kardeş olduklarına eminim. Bir  yanlışlık  yok. Ama hiç de yalan söylüyor gibi  görünmüyor.
Fazla mı duygusal  bakıyorum anlamadım.
Yalan söyleseydi sesi titremezdi değil  mi? Ya da gözleri  nemlenmezdi.
Neredeyse ağlayacak.
Keşke bu şeklide gelmeseydim.

Ondan hâlâ haz etmiyorum ama üzülmediğimin anlamına gelmez.  Doğru  söylüyor olabilir.  Fakat bir şeyler eksik gibi geliyor.
Ona güvenip güvenmemek konusunda  aklım  karıştı.

_ Özür dilerim.

Gözlerine bakıp bir açık yakalamaya çalışıyordum ama sadece  hüzün  vardı  gözlerinde.
Belki  de ben gittikten  sonra  ağlayacak  babası için.

_ Önemli değil. Dediğim  gibi,alıştım.

BONG SOO'DAN

Odanın kapısını  açıp elimdeki  dosyayı yukarı  kaldırdım.

_ Taehyung aynen böyle yapma-

Oda bomboştu bilgisayarı da kapalıydı.
Nereye gitmiş olabilir ki?

Masaya oturup  onu  beklemeye  başladım.
O sırada hem Taehyung'un dediklerini unutmamak  adına içimden  tekrarlıyordum  hem  de bilgisayardan alfabeye bakıyordum.
İşimi kolaylaştırabilirdim  böylelikle.

Birkaç  dakika  sonra  kapı yavaşça aldı.
Jimin başı eğik düşünceli  ve üzüntülü  duruyordu.

İki dakikalığına yanından ayrıldım,onu üzecek ne olmuş  olabilir ki?

_ Ne oldu?

Varlığımı  bile yeni anlamış olacak  ki sesimi duyduğumda afalladı.
Kendi  sandalyesini  alıp  benim  yanıma koyup  oturdu.
Ciddi bir  şeyler döndüğü  kesindi.

Sıkıntı bir nefes alıp elini  ensesine götürdü.

_ Bazı şüphelerim  vardı Jungkook  hakkında. Onu hallettim.  Hâlâ  çözemesemde.

Dedi. Onun hakkında ne gibi şüpheleri  olabilirdi?

_ Ne gibi?

_ Amcasından  bahsetmişti  ya, amcasının  aslında  babası olduğunu  düşünüyordum. Gerçi  hâlâ  öyle düşünüyorum.

Nasıl bir saçmalık bu?
Onun babası yok ki.
Bunu ben bile biliyordum. Bana söylese bende  cevaplardım. Bunda şüphe  duyulacak  bir  şey  yoktu.

_ Bana söyleseydin  keşke. Ben biliyordum bunu. Kin bilir nasıl sormuşsundur  da canını  yakmışsındır.  O duygusaldır.  Umarım  kabaca dememişsindir  Jimin. Hem sen bilmiyor muydun bunu?

Kafasını  geriye  yaslayıp ellerini  şakaklarına  koyup  ovaladı.

_ Bong Soo kafam  karışık  gerçekten, bir şey hatırlayacak  gücüm  yok. Üzerime  gelme.

Üzerine  mi gitmiş  oldum şimdi?
Jimin'in moralinin bozuk  olmasını  bende istemem  çünkü  her şey  zaten üstüne  geliyor.
Onun  da diğer herkes  gibi dinlenmeye  ihtiyacı var.

Kaşlarımı  çatıp işaret parmağımı ona doğrulttum.  Kafasını  dağıtabilirdim.

_ Üzerime gelme diyip işten kaytaracaksan  yemem  ben bunları Jimin.

Kafasını  yana çevirdiğinde  dudaklarından tebessümü görünce bende gülümsedim. Yanaklarımdaki gamzelerin ortaya çıktığına eminim.

Başarmıştım.

_ Keşke  hep böyle  gülümsesen. Dedi fısıldayarak böyle  bir şey demesini  beklemiyorken.

Neden birden  bire  böyle  demişti  ki?

Oturuşunu  dikleştirmişti ben gülümesemeyi bırakırken.

_ Ben ne desem inanır mısın Bong Soo?

Neden böyle davrandığını  bilmesem  de Jimin'in asla yalan söylemeyeceğini  çok iyi bilirim. Asla yalan söylemez.
Her özelliğini  bilmesem  de bunu iyi bilirim.

Başımı olumlu  anlamda sallar sallamaz gözlerinin doluşuna şahit  olmuştum.

Ne oluyordu?

Elini elimin  üzerine  koyduğu anda dondum.
Ellerim  terlemeye  başlıyordu.
Vücudumun  ısısı artmış  gibiydi.
Nerede olduğumu bile unutmuştum  sanki.
Bomboş  bakıyordum gözlerine.

_ Sana âşık olduğumu  söyesem de inanır  mısın Bong Soo?

SWAMPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin