Birinin sizi evcilleştirmesine izin vermişseniz, biraz olsun gözyaşı dökmeyi göze alacaksınız .
Hatırlatma *
Ve şuan tek bildiğim her şeyin yeni başladığıydı...
Kafenin içine girer girmez kahve kokusu burnuma dolmuştu bile.
İçeriyi göz gezdirip aradığımı bulmaya çalışıyordum.
Kasanın yanında Jungkook ile konuşuyordu.
Jungkook elini Bong Soo'nun omzuna koyduğunu görmemle oraya fırlamam bir oldu diyebilirim.Elini ittirip iğneleyici şekilde gülümsedim.
Bu kadar samimilik yeterdi ama.
Bir de iğneleyici sözlerim yok mu?_ Pardon yaa...önemli işlerim var da
geçerken Bong Soo'ya bir şey söylemem gerekiyor. Tüh konuşmanızı da böldüm._ Evet biraz böldünüz.
Bu Jungkook ne zamandan beri böyle konuşmaya başladı?
_ Bong Soo dışarı çıkalım mı?
Herkes duysun istemiyorum da.Son cümlemi onun gözlerinin içine bakarak söyledim.
O sinirle bize bakarken dışarı çıktık._ Ne söyleyecektin Jimin?
Rüzgârdan saçları uçuşuyordu. İlk gördüğüm zamanki gibi.
Eminin çok yumuşaktırlar._ Aslında şey...
O sırada gözlerim bizi çekemeyen Jungkook'a kaydı.
Bize bakıp biriyle konuşuyordu.
_ Şey için geldim ya. Annem seni çok sevmiş de,arabanın içinde şuan gelemiyor. Ayağını incitmiş...sana da bir şey söyleyecekmiş. Bir gidip görsen?
Çok dedim başka zaman söylersin diye ama tutturdu şimdi söyleyeceğim diye.Uydurduğum yalana çocuk bile inanmazdı belki de.
Demek ayağını incitmiş!_ Ah tabi tabi. Bende anneni çok sevdim. Arabanız nerede? Hem geçmiş olsun da derim .
Gerçekten kalbi çok saf ve temizdi.
Kötü düşünmüyordu. Bu yönüne hayrandım.
Bir yandan da iyi yönünü suistimal ettiğim için kızıyordum kendime.
Ama yapacak hiçbir şey yok.
Onu buradan götürmekten başka..._Hemen şurada. Benimle gel. Annem çok sevinecek.
Arabaya yaklaşıp kapısını açtım. Annem ani ve saçma planımdan habersizdi.
_ Buyur kızım.
_ Geçmiş olsun efendim . Ayağınız nasıl?
Bong Soo'nun arkasına geçip anneme ellerimle ve dudaklarımla anlatamaya çalışıyordum.
Annem ise anlamaya çalışıyordu ._Eeee şey....
Annem lafına başladığında hemen ayağımı gösterip anlatamaya devam ediyordum.
_ Ah evet. Evdeyken gözüm karamıştı. Merdivenlerden inerken düştüm.
Ama endişelenecek hiçbir şey yok. Krem sürdüm yatarken iyi gelecektir umarım.İşte benim annem!
_Çok geçmiş olsun efendim. Yine de keşke doktora görünseydiniz.
Konuşmaya ben girip planımın devamını uygulamaya çalıştım.
_Eeee Bong Soo istersen arabaya otur . Soğuk. Ben de üşüdüm. Sen de üşüme ,annem de üşümesin olur mu? İşimiz bitince geri kafeye dönersin?
_ Oh olur tabi.
Annemin yanına oturunca ben de şoför koltuğuna geçtim.
_ Eee Jimin bir şey anlatacağınızı söyledi. Ne diyecektiniz?
Annem bir şeyler anlatmaya başlayınca arabayı kilitlemek için kilit düğmesine bastığım an "klit"sesi çıkmasıyla ikisi de bana döndü.
Bong Soo bana bakarken ne diyeceğimi bilemedim. Anladığında her şey çok geçti. Araba kapısını açmak için zorluyordu.
_ Uğraşma...kilitledim.
Anında dolan gözleri beni buldu.
_ Ne kilitlemesi? Ne dediğinin farkında mısın? Aç şu kapıyı Jimin!
_Yapamam . Çok üzgünüm ama pişman değilim. Benimle gelmek zorundasın.
Korktuğunu iliklerime kadar hissettim.
_ Bong Soo sakin ol. Sana kötü bir şey asla yapmayacağım. Şimdi telefonun varsa bana ver.
_Saçmalama Jimin. Bu yaptığınız suç!
Zorla kaçırmaktan ceza alacaksınız!
Sizi şikayet edeceğim._Anne Bong Soo'nun üzerini arar mısın?
Arabayı çalıştırdığında Bong Soo saha fazla telaş yaptı.
_ Jimin bırak beni! Çok kötü olacak.
Sizi polise şikayet edeceğim.Arababın aynasından arkaya baktım.
Jungkook hızla yola çıkmış. Telefonuyla birini arıyordu.Bu çocukta bir şey vardı.
_Al
Annem telefonu bana uzatınca cami açıp telefonu fırlattım.
Bu yaptığıma şaşırmış olsa da tepki veremedi._Sana yenisini alırız Bong Soo.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SWAMP
Roman pour AdolescentsHer şeyin tek sebebiydi belki de o. Jungkook. Herşey ona inanmakla başlıyordu. Belki de herşey onun tek noktası ile bitecekti. Sonradan gelen hayat için üç nokta değil. Kim bilir...belki de bu oyunu başlatan da odur. Bir kez daha...