11. "Onlar Gibi Değilim Ben"

522 43 110
                                    

{Bol bol yorum atın lütfen, yorumları okumak kadar mutlu olduğum bi aktivite yok ;)}

   Yaz kampı için uygulamalı sınavlar gelmişti. Biraz zor olsa da uygulamalı sınavı da geçmeyi başardım. Geçemeyenler yaz kampına gelemeyecek ama Aizawa Sensei yine bizi kandırmış. Geçemeyenler de kampa geliyor.

   Kampta herkes özgünlük geliştirme çalışmaları yaptı ilk. Ve günün sonunda da pestilimiz çıkıyordu. Ben ise özgünlüğümü fazla kullanınca başım dönüyor.

   Akşam ise B sınıfı ile bir oyun oynayacağız. Yalnız bu oyuna sınavları geçemeyenler katılamıyor. Sonuç olarak Mina, Kirishima ve Kaminari de oyuna katılamadı. Oyunda birbirimizi yol boyunca korkutmaya çalışıyorduk.

   Ben ve Midoriya eşleşmiştik ve yolda ilerliyorduk. Aklıma takılan şey ise bizden kısa süre sonra Bakugo ve Todoroki'nin yola çıkmasıydı. O ikisinin konuşmalarını görmek için her şeyimi veririm. Ben de bir bahaneyle Midoriya'dan ayrılıp geldiğimiz yolu takip ettim. Çok geçmeden aradığım ikiliyi buldum. Tam da tahmin ettiğim gibi Bakugo sebepsiz sebepsiz Todoroki'ye bağırıyordu. İkili in arasına kaynayıp eğlene eğlene gittik.

   Acaba neden uzun süredir hiç kimseyle karşılaşmadık diye düşünürken yakından gelen sesler duyunca o tarafa gittik. Tokoyami'nin Drak Shadow'u kontrolden çıkmıştı. Tabii Todoroki ve Bakugo özgünlükleri ile hemen durdurdu onu.

   Sonra da villianların saldırdığını ve hedeflerinin Bakugo olduğunu öğrendik. Ama neden ki?

   Nedenini tam bilemesek de şu anki amacımız Bakugo'yu Aizawa Sensei'nin olduğu yere götürmek ve Villianlarla karşılaşmamak. Bakugo'yu ortamına alıp grup halinde ilerliyorduk. Ben Bakugo'nun arkasında ve en sondaydım. En ufak harekette kendimizi savunmaya hazır ilerlerken birden bir şey oldu ve artık başka bir yerdeydim. Hem de başkasını korumam gereken yerden...

   Sanırım Şapkalı villian Bakugo ve beni misket gibi bir şeyin içine sıkıştırdı. O garip yerden tekrar çıkınca karşımızda Shoji, Todoroki, Tokoyami ve iki kolu da şarkıda Midoriya duruyordu. Misketten çıkmanızla Dabi'nin ikimizi de boğazından tutması bir oldu. Geri geri bir portalın içine çekti bizi. Ortadan kaybolurken Midoriya bize seslenerek portala doğru koşuyordu.

Midoriya: KACCHAN!! SATO-SAN!!!

   Fakat o bize yetişemeden portalın karanlığında kaybolduk. İkimizi de bayıltmış olmalı ki gözümü tekrar açtığımda ellerim ve ayaklarım bağlı bir sandalyede oturuyordum. Gözlerimi açtığımda Bakugo'nun da karşımda, onun da elleri ve ayakları demir aletlerle bağlandığını gördüm. Sinirlice etrafa bakıyordu. Ben de etrafa bakınca, penceresiz bir barda olduğumuzu fark ettim. Etrafımızda Villian Takımındakiler vardı. Shigaraki uynadığımı fark edince konuşmaya başladı.

Shigaraki: Eveeet~ Prensesin de uyandığına göre konuya geçebiliriz.

   Shigaraki Bakugo'ya onlara katılma teklifinde bulundu. Onun sınırlandırıldığını söyledi ve burada özgür olacağını vadettin. Nasıl olur onu zayıf noktasından vurdular anlamdım. Shigaraki bana döndü.

Shigaraki: Aynı teklif senin için de geçerli. Orada özgünlüğünü kullansan da sana faydası olmuyor, çünkü yasaklar yüzünden istediğin gibi hareket edemiyorsun.

   Bekle, İŞTE BU! Özgünlüğümü kullanarak Villian ekibinin planlarını öğrenebilirim. Öncelikle Shigaraki de kullanmayı denedim. Biri vardı... Ona baba diyordu ve yüzü ağır hasarlı idi... All Might ı yenmek için tartışıyorlar... İstemsizce çocukluk anılarını merak ettim. Onun bile hatırlamadığı zamanı gördüm, annesiyleydi galiba...

Bakugo'nun Pandası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin