Bakugo'nun Pandası

20. 2. Şans ve İnatçı Keçi :)

{Y.N:Medya yı ben çizdim umarım hoşunuza gider ^^ }

{2. Y.N(Önemli): Tatil bölümünde önemli bir ekleme yaptım, Kaori nin Bakugo ya soru sorduğu kısımda bir soru daha ekledim ve bu soru hikayenin akışına baya etkisi var o yüzden gidin bi okuyun derim :>}

Aizawa: O halde arkadaşlarından birine misafir olursun. Ailen ne zaman döner en erken?

Kaori:...En azından yarın akşamdan önce gelemezler...

Bakugo: Oi istersen bende kalabilirsin.

Aizawa: Bir şekilde halledin bunu. Benim gitmem gerek.

Kaori: Kacchan... sana da yük olmak istemem...

Bakugo: Oi Oi sakın bizim hakkımızda böyle konuşma.

Kaori: ...H-Hem önce ailene sorman-

Bakugo: Yaşlı karı seni seviyor zaten, sessiz adam da o ne derse onu yapar.

Kaori: Yine de...

Bakugo: Bana bak! Ben sevdiğimi açıkta bırakacak falan değilim aptal...

Onun da artık tartışmak için enerjisi kalmamıştı ve susup kafasıyla onayladı.

Bir saat falan sonra yavaş yavaş evlere gitmeye izin verilince biz de arabaya doğru gittik. Yolda bi polis bizi durdurup ifademizi almak istedi.

Kaori: Um...Ben aslında...

Bakugo: Bu acelen ne yarın karakola gidip herseyi anlatır. Şimdi olmaz ama!

Polis: Peki o zaman size verdiğimiz saatte karakolda olun.

Bakugo: Tch... tamam be!

Arabaya binip benim evime gittik. Anahtarımla kapıyı açtım.

[Kaori Anlatır]

İçeri girince salonun ışığını açıp etrafı inceledim. En az Mina'nın evi kadar büyüktü ve ikinci katı vardı. Bakugo'nun zengin olduğunu şimdi anladım anca.

Kaori: Şey... Annenler nerede?

Bakugo: Şu baloyu duyunca yaşlı karı gaza geldi ve sessiz adamı da alıp bir günlük tatile gittiler.

Kaori: Anladım...

Bakugo: Üstünü değiştirmek istersen kendi kıyafetlerimden verebilirim.

Bir şey demeden başımla onayladım. Üst kata çıktı ben de salona geçip oturdum. Bir kaç dakika sonra elinde bol, baskılı siyah sıfır kollu bir tişört ve aynı renk diz boyu şortla geri geldi. Kıyafetleri alıp banyoya gittim ve elbiseyi poşete koydum. Üstümü giyinip çıktım.

Bakugo: Kahve yapayım mı?

Kaori: Olur.

Bakugo mutfağa geçip su ısıtıp kahve koyarken ben de telefonuma baktım. Anneme bütün olayı özetleyen uzun bir mesaj çektim ve telefonu yine kapattım. Bir süre sonra Bakugo elinde iki kupa ile geri döndü ve yanıma oturdu.

Bakugo: Eee? Ne yapmak istersin? Ev tamamen bize kaldı.

Kaori: Kafamı dağıtabileceğim bir şey... ama ne....hm...

Bakugo: *Kalpten bir piç smile* Mesela-

Kaori: PS var mı sende?

Bakugo: *yüzündeki gülümseme şaşkınlığa döner* E-Evet var. Ama benimle oynamak ister misin bilemedim...