OYUNCU

22.BÖLÜM💐

Merhaba sevgili okurlarım. Halinizi hatrınızı sormak istiyorum öncelikle, nasılsınız?
İyi okumalar diliyorum ❤
Ben bölümü yazarken çok heyecanlandım sizde benim gibi okursunuz inşallah.
Desteğinizi eksik etmeyin lütfen💕
Yorumlarınız bekliyorum.

------------------------------------------------------------

Okulun arkasından konuşma sesleri geliyordu. Arka taraf görüş alanıma girince gördüklerim beni şaşırtmıştı. Baybars ve Duygu yan yana duruyorlardı ve Duygu'nun elinde benim günlüğüm vardı.

------------------------------------------------------------

Baybars gözlerimin içine bakıyordu.

"Gördün mü Baybars günlük onun" dedi Duygu.

"Ne demek oluyor tüm bunlar?" Dedi Baybars.

"Daha ne soruyorsun Baybars, seni kullanıyor işte. Seni sevmiyor bile" dedi Duygu.

"Duygu sen artık gidebilirsin" dedi Baybars. Duygunun elinde duran günlüğümü çekip aldı. Duygu bir süre Baybars'a baktı ardından yanımdan geçerek bizden uzaklaştı.

"Duru gerçekten de bu kadarını yaptın mı?" dedi Baybars.

"Bak sakin ol her şeyi açıklayacağım" dedim yanına yaklaşarak.

"Bu günlük senin mi?" dedi Baybars. Kafa salladım.

Nasıl açıklanacaktım ona olan biteni.

"Sana her şeyi anlatacağım, sakince konuşalım" dedim.

Baybars tam bir şey söyleyeceği anda telefonu çalmaya başladı. Telefonu açıp emredersiniz demekten başka bir şey söylemeden kısa bir süre içinde telefonu kapattı.

"Konuşmaya gerek yok. Görev emri geldi. Sana inanıp güvenen de kabahat. Günlüğünde sende kalsın belki benimle oynarken ne kadar eğlendiğini yazarsın. Gerçekten söylediğin gibi tam bir oyuncusun, rol yapmakta üzerine yok" dedi Baybars ve ardından günlüğümü yere attı.

Olduğum yerde dururken gözümden bir damla yaş düştü. Sanki bütün vücudum dönüp kalmıştı. Hiç bir şey yapamıyordum. O öylece yanımdan geçip giderken ben olduğum yerde kalakalmıştım. Ona açıklama bile yapmama izin vermeden gitmişti.

"Ah yalancı Duru, ne oldu Baybars seni terk mi etti?" dedi birden Duygu.

Onun ne zamana geldiğini bile fark etmedim. Arkamdan gelip önüme geçti. O benim görüş alanıma girerken bende hemen gözyaşlarımı sildim.

"Bu seni alakadar etmez. Bizim aramızdaki ilişkiye bir daha karışacak olursan seni doğduğuna pişman ederim" dedim. Çok aşırı sinirliydim. Onu dövmemek için kendimi zor tutuyordum.

"Benim karıştığım falan yok. Ben sadece herkese bilmesi gerekken şeyleri söyledim" dedi Duygu gülerek. Onu daha fazla dinlememeye karar vererek arkamı dönüp ondan uzaklaşmaya başladım.

"Günlüğünü yine unuttun asi kız" dedi Duygu.

"Al sende kalsın, belki atlayıp okumadığın yer vardır" dedim ve yoluma devam ettim.

Sinirli bir şekilde sınıfıma girdim. Çocukların bir çoğu gelmişlerdi. Onlara selam verip kendimi hızlıca lavaboya attım. İlk olarak elimi yüzümü yıkadım. Gözlerimin kızarıklığının geçmesini bekledim. Ardından beni rahatsız eden saçlarımı toplayıp sıkı bir topuz yaptım. Kendimi hazır hissedince hiç bir şey olmamış gibi çocukların yanına geri döndüm.