Merhaba sevgili okurum aslında sana biraz kırgınım çünkü hiç yorum atmıyorsun bu beni üzüyor. Sizler için yine bir bölüm hazırladım inşallah beğenerek okursunuz. Depremden ve sınavlarımdan dolayı çok etkili bir bölüm olmadı şimdiden kusura bakmayın. Yorum yapmayı ve alttaki küçük yıldıza tıklamayı unutmayın. İyi okumalar.
--------------------------------------------------------------
"Mutlu edemeyeceksen, meşgul de etmeyeceksin." Özdemir Asaf
--------------------------------------------------------------
Bir süre yarın olacakları, yapacağım etkinlikleri hazırladıktan sonra yatağıma kendimi atıp düşünmeye başladım. Baybars ve ben öyle mi? Hem de saçma bir yemin yüzünden. Allah korusun.
--------------------------------------------------------------
Sabah alarmımım çalmasıyla uyandım. Bu gün ilk öğretmenlik günümdü. Bakalım kimlerle tanışacağım. Yatağımda dönmeyi bırakıp ayağa kalktım.
Rutin işlerimi hallettikten sonra Miray'ın odasına baktım. Tahmin ettiğim gibi çoktan çıkmıştı. Mutfağa gittiğimde dolaba yapıştırılmış notu gördüm notta;
Canım ben erken çıkmak zorunda kaldım anahtar bende. Bu gün senin için bir tane çıkarttıracağım akşam gelince veririm. Ben bu gün erken çıkarım muhtemelen. Dikkatli ol deli dana.
Aman be, ne güzel kuymak yapıp yiyecektik birlikte. Kahvaltı etmek içimden gelmediği için çantamı alıp aşağıya indim.
Sokağa çıktığımda Meryem teyze sokağa bakan camını açıp bana bakmaya başladı.
"Günaydın kızım erkencisin" dedi gülümseyerek.
"Evet Meryem teyze bu gün okulun ilk günü erkenden gidip hazırlık yapmak istedim" dedim bende onun gibi gülerek.
"Öğretmendin sen değil mi? " dedi. Bu soruyu sormasına herek yoktu aslında, cevabını bildiği çok belliydi.
" Evet teyze" dedim.
" İyi bakalım kızım bir gün çaya bekliyorum sizi Miray kızımla" dedi el sallarken.
" Tabi teyzeciğim en kısa zamanda inşallah" dedim ve yoluma devam ettim.
--------------------------------------------------------------
Okula geldiğimde ilk olarak sınıfıma gittim fakat kapısı kilitli olduğu için kantini aramaya karar verdim.
İlkokulun binasındaymış. İçeriye girdim kantinden bir çay ve karışık tost aldım.
Bahçedeki banklara oturup hızlıca kahvaltımı yaptım. Çay bardağımı kantine geri bırakarak müdürün odasının olduğu yere doğru çıktım. Müdürün kapısını gelince kapıyı çaldım ve içeri girdim.
"Günaydın hocam" dedim müdüre.
" Günaydın Duru hocam oldukça erken gelmişsiniz" dedi.
"Evet hocam öyle oldu, erkenden gelip hazırlık yapmak istedim fakat sınıfın kapısı kilitli" dedim.
"Evet hocam içeride eşyalar olduğu için ve bizim binanın dışında olduğu için her gün kilitliyoruz anahtar bundan sonra sizde kalır, buyurun" dedi ve çekmecesindeki anahtarı bana doğru uzattı.
"Teşekkürler hocam" dedim anahtarı aldıktan sonra.
"İyi dersler hocam" dedi müdür bey.
Ardından bende sınıfıma doğru yürüdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUNCU
RomanceLaz bir kız... İnatçı, dediğim dedik, ağzından çıkan her sözü yemin bilen bir kız. Peki kim bu kız?? Namı değer muallim hanım yani; DURU ZORLU Ankaralı bir delikanlı... Yerine göre sert yenine göre espirili, hayatta tek bir hedefi olmuş babası g...
