OYUNCU

41.BÖLÜM💐

Herkese merhaba. Nasılsınız görüşmeyeli?
Geçen hafta için herkesten özür diyorum. Yazarlar için açılmış bir kursa üye olmuştum. Her hafta bir hikaye yazmam gerekiyordu, bu yüzden çok zorlandım ve bölüm yazamadım. İkisine bir yetişmediğim için kurstan çıktım😔😔
Her neyse iyi okumalar diliyorum❤❤❤
Lütfen desteğinizi eksik etmeyin.

------------------------------------------------------------

Kapıyı açtığımda arkası dönük Baybars'ı ve Cansu'yu gördüm.

Ben onlara bakarken önlerinde duran kişiyi çok sonra fark etmiştim. Gördüğüm kişiyle ağızım bir karış açılmıştı.

------------------------------------------------------------

Hiç bir tepki veremeden öylece durdum. Ateş'i karşımda görünce verebileceğim çok bir tepki yoktu.

"Hoş geldin siyah güneşim" dedi Ateş.

"Bana böyle söyleyip durma Ateş. Senin yüzünden herkes bana siyah güneş diyor. Lakabım bu oldu resmen" dedi Cansu.

Cansu'nun Siyah Güneş olduğunu anlamıştım ama Ateş'in, Siyah Güneşi olabileceği aklımın ucundan bile geçmemişti.

"Sen sadece Siyah Güneş değilsin ki. Benim Siyah Güneşimsin" dedi Ateş gülerek.

"Buraya bunu konuşmaya gelemedik" dedi Baybars sinirli bir şekilde. Ses tonundan ne kadar sinirli olduğunu anlayabiliyordum.

Beni görmedikleri için mutluydum. Görmemeleri için de Allah'a dua ediyordum.

"Ne bu sinir birader?" dedi Ateş.

Şaşkın bir şekilde bakmaya devam ettim. Ateş neden Baybars'a birader demişti. Şaşırdığım şeyin bu olmasına da şaşırdım. Bu durumdan çok Ateş'in yaşıyor olmasına şaşırmam gerekmiyor muydu?

"Duru soğuk yapıyor ya ondan sinirli" dedi Cansu.

"Duru'yu üzme" dedi Ateş.

"Sana ne lan Durudan" dedi Baybars sinirle.

"Baybars tamam sakin olur musun! Görev bittikten sonra ben Duru'ya her şeyi açıklarım" dedi Cansu.

Görev mi? Ateş'in de dahil olduğu bir görev. Teröristin oğlun dahil olduğu bir görev. Duyduklarıma akıl sır erdiremiyordum.

"Bana ne Duru'dan. Cansu'm kıskanacak bir daha böyle şeyleri ima etme" dedi Ateş.

Cansu neden Ateş'i kıskanıyordu ki? Yoksa aralarında bir şey mi vardı? Aralarında bir şey olması düşüncesi neden beni mutlu ediyordu?

"Ateş ne kadar da boş yaptın ya" dedi Cansu.

"Önemli önemli diye diye bizi buraya çağırdın önemli olan ne?" dedi Baybars.

Neler döndüğünü yeni yeni anladığım için görev hakkında konuşacaklarını fark ettim. Görev hakkında bir şey duymak istemediğim için yavaş adımlarla geriye döndüm.

Kapıdan uzaklaşıp binanın çevresini gezmeye başladım. Biraz dolaştıktan sonra yine kapının önüne gelmiştim. Köşeye bir yere geçip içeridekilerin çıkmasını bekledim. Baybars'a hiç bir şey sormadan onunla barışacaktım. Zaten çok özlemiştim. Cansu ile bu kadar sık görüşmesinin nedeni de ortaya çıkmıştı. Cansu'yu neden Siyah Güneş diye kaydettiğini de anlamıştım.

Binanın kapısı açılırken yavaşça doğruldum. İçeriden Cansu'nun çıktığını gördüm. Sakin bir şekilde onları izlemeye başladım. Cansu kapıdan uzaklaşırken Baybars onun arkasından geldi. Baybars kapıdan uzaklaşırken Ateş'in çıkmasını bekledim. bir süre daha bekledikten sonra Ateş'in çıkmayacağını anladım. Muhtemelen binanın başka bir girişinden çıkmıştı. Baybars ve Cansu arabaya doğru ilerlerken bende yanlarına doğru yürüdüm.