OYUNCU

28.BÖLÜM💐

Selam arkadaşlar. Sezon finali yapacağız 30. Bölüme gelince. Bu konuda şimdiden sizleri bilgilendirmek istedim. Güzel bir bölüm oldu. İnşallah hoşunuza gider. İyi okumalar diliyorum❤
Desteğinizi eksik etmeyin lütfen.

------------------------------------------------------------

"Baybars şu Mustafa amca değil mi?" dedi Yiğit girişi göstererek. Yiğit'in gösterdiği yere bakınca babamı gördüm, onun ne işi vardı burada?

------------------------------------------------------------

BAYBARS'TAN

"Siz devam edin ben bir yanına gideyim" dedim time dönerek.

"Bekliyoruz dışarıda" dedi Yiğit.

"Arabam var ya siz beklemeyin beni. Babamla dönerim ben" dedim ve babamın peşinden ilerledim.

İçeriye girince babamı Ecevit albayın odasına girerken gördüm. Hızımı arttırıp yetişmeye çalıştım ama ben daha yanına ulaşmadan içeriye girdi. Bir köşede durup onun çıkmasını bekledim. Ne işi vardı ki burada?

Bir süre sadece durup bekledim. Ben beklerken yanımdan geçen askerler selam verip devam ediyorlardı. Kapının oraya bakınca Ecevit albayın ve babamın içeriden çıktığını gördüm. Yanlarına doğru yürüdüm. Birlikte arka çıkışa doğru yürüyorlardı.

"Komutanım" diye seslendim arkalarından.

İkisi birlikte bana döndüler. Önlerine gelince selam verdim.

"Oğlum bende buradan eve gelecektim" dedi babam.

"Biz daha sonra tekrar görüşelim efendim" dedi Ecevit albay.

"Tamam albayım, hadi gidelim yüzbaşı" dedi babam.

Babam önden ben arkadan ilerlerken Ecevit albay arkamızdan bakıyordu.

"Neden haber vermedin ki?" dedim babamın yanına yaklaşarak.

Babam hiç bir şey söylemeden sadece yürüyordu.

"Baba" dedim omuzuna dokunarak.

Dokunduğumu fark edince sanki başka bir alemden buraya geliyormuş gibi irkildi.

"İyi misin?" dedim.

"İyiyim koçum" dedi babam.

"Sen ne diyordun?" diye devam etti.

"Geleceğini neden söylemedin? Gelir alırdım seni" dedim.

"Telefonuna baktığın mı var?" dedi babam.

Bunu üzerine cebimde duran telefonumu çıkarttım. Gerçekten de babamdan bir sürü cevapsız arama vardı.

"Duymamışım" dedim telefonumu kurcalamaya devam ederken.

"Araba dışarıda değil mi?" dedi Babam.

"Evet" dedim.

Son aramalara bakınca Duru'nun da biraz önce aradığını gördüm. Onun adını görünce yüzümde bir sırıtma oluştu.

Normalde olsa hiç vakit kaybetmeden onu geri aradım ama şuan babam yanımda olduğu için bunu sonraya sakladım.

"Ne sırıtıyorsun?" dedi babam.

"Yiğit ve saçma mesajları" dedim.

Babam tam bir şey söyleyeceği sırada telefonum çalmaya başladı. Babam ve ben telefonun ekranına bakıyorduk. Arayan Duru'ydu.

"Yiğit'e selam söyle ben arabanın oraya gidiyorum" dedi babam gülerek. Bende hiç bir şey söylemeden arabanın anahtarını verdim ona.

Babam yürüyerek benden uzaklaşınca bende çalan telefonu açtım.