"Bırakın gideyim."
Buz gibi bir sesle yanımdaki hemşireye mırıldandığım zaman o bana acırmış gibi bakıyordu.
2 hafta olmuştu.
"Olmaz hanımefendi.daha iyileşmediniz sizi bırakamayız"
"Size yalvarırım çıkarın beni.ben iyi olamayacağım bari bırakın evime gideyim."bu sefer konuşurken sesimdeki çaresizliği ve titremesini gizleyememiştim.
üstümdeki hastane elbisesine baktım.
bu defa bıkkın ve çaresizlik dolu bir sesle mırıldandım.
"Anlamıyorsunuz değil mi.Muhtemelen bana deli de diyorsunuzdur.asla da çaresizlik içine boğulmanın verdiği hissi anlayamayacaksınız."
Gözümden akan bir damla yaşla birlikte bozuntuya vermeden pencereden dışarıyı izlemeye devam ettim.
Sargıların üzerinden yüzüme dokundum
"Halime bakar mısınız.Kendi kendime doğru düzgün yürüyemiyorum bile.
"Benim kimsem yok.Sadece kızım vardı ve onuda kendi aptallığım yüzünden kaybettim.benden nasıl olmamı bekliyorsunuz ki?bari bırakın gideyim size yalvarırım.."
Ayağa kalkmaya çalıştığım zaman hemşire beni tekerlekli sandalyeye geri oturttu.
"Hanımefendi nolur böyle yapmayın dikişleriniz açılacak bakın hem bugün yine psikolog görüşmeniz-"
"Bana siktiğimin psikoloğunun sadece duygularımı dışarı vurmamama olanak sağlayan lanet ilaçlar dışında başka bir şey vereceğini söyleyin.Söylesenize hadi?!"
Sesimi yükseltmeye başladığım zaman odama doğru sürmeye başlamıştı.
"Elimizden bir şey gelmiyor üzgünüm.ama sakinleştirici yapacağım size"
Bu sefer Ağlamam şiddetlendiği zaman birkaç göz bana döndü ama umursamadım.
"Yalvarırım yardım edin unutmama"
Hıçkırdım."ben ona bir sürü kıyafet almıştım.eğer evde otursaydım o ölmeyecekti ve belki de şuan onları giyiyor olacaktı.hepsi aptal kafamın suçu. ben eğer evde olsaydım şuan kızım hala yaşıyor olurdu.onu ben öldürdüm"
Gözlerimi kapattım."işte bu yüzden ölmeyi hakediyorum.beni neden kurtardınız ki?ölmem lazım benim"
....
"İnin oradan aşağıya lütfen hanımefendi bu bir çözüm değil"
Hastanenin en üst katından manzara da güzelmiş.
Gülümsedim ve bacaklarımı binadan aşağı sallandırdım.
Aptallar.
Atlayacağımı nereden çıkartmıştılar ki?
Ayağa kalktım.rüzgar nedeniyle dengemi kaybedip düşüyordum fakat anında toparladım.
"Atlayacağımı kim söyledi ki?aptallar."Gözlerimi devirdim Ve mırıldandım
"Veya atlasam hayatınızdan ne eksilir?"Bir kaç dakika öylece gözlerim kapalı bir şekilde durdum.
Canım sıkıldığı zaman yavaşça aşağı indim ve bastonlarımı alıp yavaşça merdivenleri inmeye başladım.
....
1 hafta sonraEve girdiğim zaman derin bir nefes aldım.
Ama aldığım nefes sanki ciğerlerime saplandı.Odasına girdiğim zaman gördüğüm beşik beni parçalarken yutkundum ve yavaşça yere bıraktım kendimi
"Özür dilerim annecim.senin orada yatman gerekirken ben seni öldürdüm."
Ağlayarak sadece orada oturup her parçasını ezbere bildiğim odasında gezdirdim gözlerimi.
Sonrasında zaten uyuyakalmıştım.
Veya bayılmıştım.bilmiyorum.....
Akine'yi yazarken aklıma bebeği doğumuna 2 ay kala öldükten sonra kendini öldüren bir akrabam geliyor
O da anneme çok çaresiz hissediyorum diyordu.
"Hani böyle hiçbir şey yapamayacağını bilirsin de iliklerine kadar hissedersin çaresizliği ya"
Çok üzülüyordu abi bunu yaşamadan kimse anlayamazmış.
cidden empati kurmaya çalış biraz bile olsa anlıyorsun ama işte onlar bu acının bilmem kaç katını yaşıyordur
Allah Kimsenin başına vermesin valla
Neyse görüsürüz kendinize dikkat edin💕
Ben açım yemek yemem lazım ama üşeniyorum😔🧎♀️