Akan gözyaşları🌌

876 91 186
                                    

3 hafta sonra

Ailemden hala ses çıkmıyordu.

Her ne kadar engellemeye çalışsam bile

Gon'a karşı olan duygularım her geçen gün duygularım yoğunlaşıyordu.ve ondan uzakta kalmak canımı çok yakıyordu.

Görmezden gelmek çok zor oluyordu çünkü her dakika birlikteydik Ve bana çok yakın davranıyordu.

Beni sürekli gülümsetiyordu.

Bugün tanışalı neredeyse 3 hafta 6 gün oldu.
Her ne kadar kabul etmek istemesem bile, galiba onu gördüğüm ilk dakikadan beri arkadaş olarak görmemiştim.

Fazlası vardı.

İlk defa böyle olmuştu.

küçüklüğümden beri her zaman çok merak ederdim,
Birini sevmek acaba nasıl hissettiriyor diye.

Demek bu kadar boktan bir hismiş,ha?

Karşılık alabiliyorsan güzeldir muhtemelen ama.

Eğer o sana sadece arkadaşmışsınız gibi davranıp,
kafanızı karıştırıyorsa;

Gerçekten boktan bir his oluyor.
üzgünüm,acı gerçekler.

Bu gerçek her ne kadar canımı yaksa bile,kalbimi parçalasa da aklımda bir fikir vardı.

Gon'u terk edecektim.

Bunu sessizce yapmak,kaçmak benim için daha uygundu gerçi ama,
Öyle yaparsam Gon beni arardı.Çünkü asla pes etmiyordu...

Onunla geçirdiğim bu 1 aya yakın zaman, gerçekten çok güzeldi.

Biraz kısa gibi geliyor ama benim için gerçekten benim için çoğu duyguyu ilk defa tattığım,hayatımın en güzel 1 ayı  olabilirdi.

Ve işte;bu mutlu günleri arkamda bırakıp yine ailemin kontrolüne giriyorum.

Acıtıyordu.

Gözlerimden akan 2 damla yaş ile hızlıca kollarımla gözlerimi ovuşturdum.

Ama sanki 16 yıldır düşmeyen gözyaşlarım onca zamanın acısını çıkarırcasına durmaksızın ben kolarıma sildikçe gözlerimden boşalıyordular.

Fazlasıyla yük vardı omzumda.

Çöküyordum.

Kendimi mutfak zeminine bıraktım ve ağlamaya devam ettim.

Gon'un anlatımından;

Killua mutfağı temizlemeye gitmişti.

Neredeyse 5 haftayı birlikte geçirmiştik.

O da artık bize alışmıştı.

Leorio ve Kurapika sabahları  göreve gidiyor,akşama yakın geliyordular.
Ben ise nadir olarak görevlere çıkıyordum,Daha çok killuayla vakit geçiriyordum.
Sıkıntı değildi.Zaten izin hakkım Vardı ve doya doya kullanabiliyordum.

Salonu  hızlıca hallettikten sonra her zaman yaptığım gibi killua'yı gözlemlemeye gittim.

Son zamanlarda bir şeyi vardı ama bana anlatmamakta ısrarcıydı.

Kilo vermiş,vitaminsiz kalmıştı.

Her ne kadar beslenmesine dikkat et diyerek onu azarlasam bile iştahı olmadığını söyleyerek beni geçiştiriyordu.

Ben de ona zorla yemek yediriyordum
Yoksa şimdiye vitaminsizlikten ölmüştü.

Onun için ölesiye endişeleniyordum ama bulunduğu ortama alışma döneminde olduğunu düşünerek üstüne gitmiyordum.

Bu arada;
Son zamanlarda her ne kadar hislerimi bastırmaya çalışsam bile olmuyordu.
Ben de onları görmezden geliyordum.

Killua beni sevmezdi ki

sonunda mutfağa varabildiğimde killua yere dizlerinin üzerine oturmuştu.

Omuzları sarsılıyordu.

Kaşlarımı çattım.

Dur bir dakika,ağlıyor muydu o?

Endişeli adımlarla Hızlıca yanına gittim.

Killua'nın anlatımından;

ben yere oturmuş,dört haftadır kendimle olan savaşımı kaybetmiş,üretecek bir fikri kalmamış şekilde ağlıyordum.

Çaresizce.

O gün onunla konuşmamalıydım.

Onu öldüremezdim.Bunu biliyordum ama en azından onu odamdan atıp sıkıcı,iğrenç hayatıma güzel bir hayata alışmadan devam edebilirdim.

Herşey benim suçumdu.

Sadece benim.

aniden önümde beliren ayakları saniyesinde tanıdım.

Gon

Her ne kadar ona her şeyi anlatmak istesem bile,Yapamazdım.
Vazgeçmezdi.
Ama ben çoktan vazgeçmiştim.

Hiçbir şey söylemedi.
Sadece beni kolumdan tuttu ve ayağa kaldırdı.

Karşı koymadım.

Direnmedim.

Ve Tepki vermiyordum.

Sadece öylesine gözlerimden akan yaşlarla boş boş duvara bakıyordum.

Gözlerime bakmaya çalışıyordu ama ben gözlerimi kaçırıyordum.

Gözlerine Bakarsam benim için her şey sadece daha zor olacaktı.Bunu biliyordum.

en sonunda çenemi tuttu ve yüzümü yüzüne çevirdi.

Pes ettim.

Sadece gözlerine baktım.

yeterince üzülmemişim gibi derin derin gözlerine baktım.

ve kendime daha çok acı çektirdim.

Sonra gon aniden beni kendine çekti ve sıkı sıkı sarıldı.Feromonlarını ilk defa yanımda tamamen serbest bırakmıştı.Beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

içimden ses bana defalarca yaptığı gibi bağırdı.

Bir kere de korkaklık etme,kaçma ondan.Ailene karşı çık.

dinlemek istemiyordum.

Düşünmek de istemiyordum.

Kafamı Gon'un omuzuna yasladım ve sadece ona sarıldım.

Sustum.

duygularıma teslim oldum.

Mantığımı boşverdim.

Madem gideceğim,duygularımı doya doya yaşayayım.

.....

Bileklerimdeki Cigliklar, killugon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin