Bolumu yazdigim tarih 20 kasim 2020... suanki tarih ise 29 temmuz 2022... Aslinda her zaman bu kitabi guzel zamanlsrimda yazdigim sacma bir hikaye olarak dusunuyordum ki oyleydi de zaten. Ama su an bakinca bu kitabin ne kadar hatalarla, sacma uerlerle dolu olmasina ragmen bir sonu hakettigini dusundum. Kitabi kaldirmayi dusunmuyorum cunku gercelten guzel zamanlarda yazdigim bir ficti bu
kac kisi gorur okur bilmem ama yine de bir sonu hakediyoruz bence :)
sizi seviyorumm <3 ve yazdigim kurguyu okudugunuz icin cok tesekkur ederim....
Çalan kapıyı duymamazlıktan gelerek mama hazırlamaya devam ettim.
kapıyı kimsenin açmayacağını anladığım zaman kucağımdaki kızımızı pusetine koydum. Bana şaşkın saşkın bakıyordu.Onun buz mavisi gözlerine gülümseyip ısrarla çalmaya devam eden kapıyı açmaya gittim.
Kapıyı açtığımda karşımdaki mavi gözlere içime dolan huzurla baktım.
Elindeki poşetleri yere bıraktığında ona sıkı sıkı sarıldım.
Bana aynı şekilde karşılık verdiğinde sırıttım."Çok özledim seni."
Derin bir nefes alıp ona daha sıkı sarıldım.O bunun ne anlama geldiğini biliyordu zaten.
"Aşk dolu dakikalarınızı bölmek istemezdim ama çekilin, yiğenimi görmek istiyorum."
Siyah uzun saçların sahibine gülerek gözlerimi devirdim.
"Daha doğalı bir ay oldu ama şimdiden çok şımarık.Kime çektiği belli oluyor."
Killua bana gözlerini devirip içeri geçti.
Ben de Kurapika,Leorio ve Akine'yi de ağırladıktan sonra peşlerine takılarak salona geçtim.İllumi Ai'yi severken, Akine kucağındaki Yoshi'yle birlikte gülümseyerek onu izliyordu.
Kurapika ve Leorio'da onları izleyen Yoshi'yi güldürmeye çalışıyordu.
Kendimi Killua'nın yanına yorgunlukla attığımda beni tek koluyla sardı ve öptü.Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.
"Her şey çok çabuk gelişiyor.Ne ara çıkmaya başladık? Ne ara hamile kaldım? sanki daha dün gibiydi...Birlikte yıldızları izleyerek şarkı dinliyorduk.Şimdiyse bir kızımız ve bir arkadaşımız oldu. O zamanları o kadar özlüyorum ki...Her şey gerçekten rüya gibi geliyor."
Beni daha sıkı sardı. Güldüğünü duydum.
"Aşık olduk."
ben de güldüm.
"Öyle mi dersin?"
beni öptü.
"Öyle derim."
Herkese tek tek baktım.Teker teker.En son da kızıma
kızımıza...
Bizi izliyordu.Masmavi gözleri ve bembeyaz teniyle,
beyaz saçları ve kaşındaki ufacık yeşil kısımla adeta ikimizin ufak bir kopyasıydı.Minicik elleri...O gece apar topar hastaneye gitmemiz, Killua'nın ağlayışları, Benim çektiğim acılar, Ai'nin ölüm tehlikesi...
Hepsine değmişti. Ayağa kalkıp Akine'yle konuşan İllumi'den Ai'yi kucağıma aldım ve odaya geçtim.
kızımla baş başa zaman geçirmek istemiştimKapının açılma sesiyle birlikte anında kimin geldiğini anladım.
Ellerini belime sardı ve çenesini omzuma yasladı.
"Çok güzel, değil mi?"
Kafamı çevirip gözlerine bakmaya çalıştım.
"Sana benziyor."
Güldü.Çoktan uyuyakalmış olan Ai'yi kucağımdan dikkatlice aldı ve beşiğine yatırdı.
Döndü ve elimi tuttu.Yatağı açıp içine girdikten sonra da beni yanına çekti ve sıkı sıkı sarıldı.
"Uyuyalım."
gülümsedim ve kafamı her zaman yaptığım gibi boynuna sakladım.