Bölüm 4 "Bazı Aşklar Pişmanlıklara Kapı Açar!"

243 100 158
                                    






2022/Mart İstanbul...

Gözünü karartmıştı Firuze, bu geceden itibaren büyük savaşın ilk adımları atılacak ve bu savaşın sonunda Güvenoğlu imparatorluğu son bulacaktı. Az kaldı dedi Firuze, çok az kaldı, annesi Piraye'nin ,ona annesi gibi olan Gönül Hanım'ın hatta Fikret'in bile intikamını alacaktı. O sokak arasında sevdiği tarafından ölüme terk edilen küçük kız yoktu. O artık Kızılgök şirketlerinin varisi Firüze Kızılgöktü, ve canı pahasına da olsa o intikam alınacaktı, kendi için olmasa bile Gönül Hanım ve Fikret için. Merhamet yuvası olan Fikret'in bile kanserden ölürken son sözleri intikam al olmuştu. Bu bir savaştı , düşmanının bile haberi olmadığı. Bu savaşta ortadan kalkacak olan ilk kişi ise Adnan Güvenoğlu olacaktı! Geçmişi hatırladı genç kadın küçük Firuze olduğu zamanları, Adnan'ı ilk gördüğü zamanları...

1996/ Ağustos. Ankara

Kızının kendine inat simsiyah ve düz saçlarını tararken Piraye bir taraftan da sevdiği adamın yolunu gözlüyordu. Saat akşam saatleri olmasına rağmen hava henüz kararmamıştı ve hoş bir yaz akşamıydı onun için. Kalbi sızlıyordu elbet, annesini, babasını , küçük oğlan kardeşini yıllar olmuştu görmeyeli. Kızı Firuze doğduğunda gitmişti yanlarına , torununuz oldu demişti. Ama babasından önce annesi almamıştı içeriye, oysa ona güvenmişti azda olsa. Sezen teyzesi bile bize ayıp ettin diyerek gitmesini rica etmişti. Adnan'ı görmek istedi o an sorduğunda ise kendi kuzeni Nesrin ile nişanlandığını öğrendi. E şirket ortaklığı lazımdı malum ama mesut etmişti bu haber onu ne de olsa Nesrin yıllardır sevdalıydı Adnan'a...

"Anne, babama söyledin değil mi ?"kızın sesiyle kendine gelen Piraye başını iki yana sallayarak düşüncelerinden uzaklaşmaya çalıştı.

"Neyi kızım ? " Duraksayarak neyi söylemesi gerektiğini hatırlamaya çalıştı şu aralar unutuyordu her şeyi. Kaynanasının dırdırı yatalak kayınpederi derken bir de geçim derdi onun eski cıvıl cıvıl hallerinden alıkoymuştu. O gün babasıyla ettiği kavgadan sonra Adnan'a evlenmek istemediğini söyleyip Mustafa'nın yanına gitmişti. Gecesinde de kaçmıştı kömür gözlü sevdiceğine. Ama geldiği bu evi hiç beklemiyordu, evet biliyordu durumunu Mustafa'nın ama hayal ettiği mavi pencereli tek katlı ev yerine, eski bir gecekondu da kalıyordu ailesi. duvarların da ki sıvalar rutubetten yeşillenmişti bir çoğu da düşmüştü. Daha Mustafa ile tanışmadan önce inşaatta çalışan babası Garip Bey geçirdiği kaza sonucu yatalak kalıyordu. Kaynanası Esma Hanım'a ise diyecek yoktu. İlk günden beri ettiği eziyetler asla son bulmamıştı torunu olduğunda dahi. Bu sefer de niye erkek olmayışına söylenmeye başlamıştı, oysa ilk yıl hamile kalamadığından ne çok azar işitirdi.

"Anne sana diyoyuum. Babama dedin mi çokomel alsın diye, anne!" kızının onu sarsmasıyla bakışlarını hapsettiği yerden kaldırıp kızına baktı , Firuze'sine bu hayatta ki tek dayanağına belki de. Mustafa bile sevmez olmuştu onu sanki eh o da haklı, para biriktip okuluna devam edecekken kaçalım diye tutturan kendiydi sonuçta . Kaçtıklarında Adnan'la çok kavga etmişti Mustafa, meğer gönlü kendindeymiş Adnan'nın, o çok geç uyanmış bu duruma. İnşaatan da çıkmak zorunda kalan Mustafa hem minibüsçülük yapmaya başlamış hem de ara ara hammalık yapar olmuştu. Babasının hastalık ilaçları, evin kirası , bir de annesinin şeker tansiyon ilaçlarından sonra Firuze'nin masrafları çıkınca iyice yorgun düşmüştü artık. O ilk gün ki genç değildi artık sanki ama olsun dedi sevdiğim adamın yanındayım ya o yeter.

"Söyledim annecim, söyledim. Patronu para verirse alacakmış." kızını sevinçle ona sarılması ile gülümseyen Piraye yerinden kalkarak koltuğun üzerinde duran tarağı ve ve kızın kirazlı tokalarını aldı . "Firuze burada oynasın ben de o arada yemeği yaparım artık "diye düşündü. Lakin içeri geçeceği sırada duyduğu ses onu durdurmuştu.

FİRUZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin