1997/ Ocak- Ankara
Bir ateş gibi kavruldu Piraye yağan kara, soğuk Ankara'ya inat. Gözyaşları yüreğinden yanaklarına doğru süzülürken kendine geldi. Parçaladığı aynanın yanından kalktı üzerini silkeledi, az ötede ağlayan kızı çarptı gözüne. Ne yaptığını o an idrak etti, kan içinde olan ellerini unutarak kızının yanına koştu ve sarılmak istedi fakat Firuze korkarak kendini geri çekmişti annesinden.
"Anne kan, korkuyorum!" diye bağırışıyla yıkıldı olduğu yere, gözlerinin önünden geçerken her bir an ölmeyi diledi yıllar sonra ilk kez. Gerçeklerin acısını düşündü. Dudaklarından dökülürken acı gerçek ne yapacağını şaşırdı.
"Mustafa öldü..." bir yol kenarında oturdu öylece geçmişi düşünürken, Mustafa'nın ilk zamanlar aşkını haykırışı, kızının doğuşunu , evde bulduğu muskalar, atletlerde ki o iğneler... Yılların kör ettiği perde bir yol kenarında kalkmıştı gözlerinden, Dün akşam saatlerinde almıştı acı haberi. Kayınvalidesi sanki fırsat kolluyormuş gibi evden atarken onu şok geçirmişti o an sadece babasının kollarında ağlamak geliyordu içinden, sabaha kadar yürüdüğünü fark etti. Sabaha karşı ise bir aynadan çıkarmıştı hıncını.
"Ben böyle biri değildim." diye mırıldandı kendi kendine, daha sonra ise babasının kapısını çalmak i.in yola koyuldu, çalacağı kapının yüzüne acımasız bir şartlar sunacağının bilmeden...
2022/Mart İstanbul
O gece yarıda kalan konuşmayı tamamlamak üzere yeniden buluşmuşlardı, Levent bu kez kahvaltı etmek için boğazda bir kafeyi seçmiş ve Firuze'nin yine dalıp gitmesine sebep olmuştu. Firuze artık bir şeylerin başlaması gerektiğinin farkındaydı hatta geç kalınmış endişesi onu kasıp kavururken uzun zamandır Fikret'in mezarına bile gidemediğini hatırladı. Fikret'in adını alnınca kalbine düşen o sızı onu yiyip bitirse de şuan karşısında ki adama odaklanmak zorunda olduğunu fark etti.
"Firuze çok dalıp gidiyorsun , bir sorun yoktur umarım ?" ukala ses tonunu kullanmaktan çekinmeyen Levent'in tek amacı karşısında ki kadını bir an önce yatağa atmaktı. Ve kendince bunun bugün olmasını istedi, fakat Firuze'nin çevirdiklerinden haberi olsaydı bu konu da bu kadar emin olamazdı.
"Gece iyi uyuyamadım. Ondan dolayı bir baş ağrısı var önemli bir şey değil." Firuze'nin ukalaca kurduğu cümleyle gülümsedi Levent ve daha sonra oturduğu sandalyeden kalkarak Firuze'nin yanına gitti. Ellerini başına koyarak masaj yapmaya başladı, Firuze bu tanıdık dokunuşlarla ürperse de ses çıkarmadı. "Alışmalıyım, zaten alışık olduğum bu dokunuşlar bana bu kadar yabancı gelmemeli. Artık kaçmak için çok geç" diye düşündü. Sabahın yedisinde bomboş - özellikle kapatılmış hissiyatı veren- kafede boğaza karşı çayını yudumlarken. Bir süre gözerini yumdu geri açtığında Fikret'in hayalini görmeyi beklemiyordu...
Hellooooo.
Bölüm sonu
Sizce kim bu hayali Fikret ?
Tahminleri alalımmmmm
Sizce Firuze'yi neden tanımadı Levent, onun tahminini de rica edeeğim
Piraye yada sonu ne olacak ?
Minicikde olsa yorum yaparsanız çok sevinirim.
Öpüldünüzzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİRUZE
Fiksi RemajaGeçmişin yarıda kesilmiş rüzgarları, geleceğin ağaçlarını devirdi. Bir aşk karanlıklara gömülürken, çıkan küller intikam ateşini harladı. Artık Firuze'nin devri başladı! Firuze'nin koyu kahve hareleri intikam diye çığlıklar atarken, katliam fermanın...