2- Bakugou

1.3K 180 273
                                    

Bilindik hastahane kokusu. Vücudunu saran ince kıyafet. Üzerine bırakılmış temiz bir yorgan. Yanında duran serum ve kolundaki rahatsız edici iğne.

Gözlerini açtığında bunları göreceğini biliyordu. Yaklaşık 5 dakika önce uyandığından beri gözlerini aralamamıştı Izuku çünkü başı hala ağrıyor dudakları hala bir yudum su için çöller gibi kurak hissettiriyor boğazı ise sesinin çıkmasına izin vermeyecek kadar acı çektiriyordu ona.

Hissettiği ağrılar tahmin ettiğinin aksine karnından geliyordu ve vücudunu saran bandajları sadece karnında hissedebiliyordu. Kurtulmuş olmalıydı değil mi? Hastahanede olduğuna göre kurtulmuş demekti bu. Peki ya Kacchan? Ona ne olmuştu?

Bu düşünce gözlerini zor da olsa aralamasına ve adeta beton inmiş gibi kapanmış göz kapaklarının açılıp içeri giren beyaz ışıkla gözlerinin acımasına sebep oldu. Birkaç saniye alışmaya çalıştığı sırada kafasını hafif yana oynattı ve sarı bir kafa gördü. Kacchan mıydı? Yoksa ondan önce mi uyanmıştı?

Ellerini kıpırdattığında kafasını onun yatağına koymuş ve oturduğu sandalyede belini bükerek rahatsız bir pozisyonda uyuduğunu düşündüğü çocuk hızla kafasını kaldırdı. Sandığının aksine kafasını kaldırdığında farketmişti sarı saçların sahibinin kim olduğunu. Kaminari Denki telaşla onun yüzüne baktığında Izuku gülümsedi çocuğa.

"Uyandı!" diye bağırdı Kaminari. Ne yapacağını şaşırmış gözüküyordu. Karşısındaki çocuğun ona gülümsediğine mi  şaşırsa uyandığına mı sevinse başkalarına haber mi verse yoksa onunla mı konuşsaydı? Ne yapacağını bilmiyordu ve bu yüzden şansını onunla konuşmaktan yana kullandı.

"İyi misin? Nasıl hissediyorsun? Su vereyim mi?"

Denki'nin art arda sıraladığı cümleleri ve bağırışı gereğinden fazla yüksek sesli olduğundan tekli koltukta uyuyan pembe saçlı kız kaşlarını çattı. Gözlerini ovuşturarak koltuğun el koyma yerlerine uzattığı ayaklarını gerdi ve gözlerini araladığında yatakta yatan kırmızı gözler ile karşılaştı. Ani bir şokla yerinden kalkarak Denki'nin yanında yerini alırken "Bakugou?! Uyandın sonunda!" dedi sevinçle.

Izuku yatağının yanından kendisine doğru eğilen kızın dediklerine bir anlam veremedi ilk başta. Bakugou mu? Üstelik Mina neden onun odasında bekliyordu ki? Bir çeşit şaka mıydı bu? Kacchan şimdi yandaki odada en az onun kadar kötü durumdayken şaka yapmanın sırası mıydı?

"K-kac-" demeye çalıştı sözcükler boğazına dizildi ve kuruyan boğazı yüzünden yutkunamadığı sırada kaşlarını çatarak "S-su.." diyebildi ancak. Kacchan'ın halini sormak istemişti ancak daha da önemlisi neden arkadaşları Bakugou'nun yanında değillerdi de onun yanındaydılar? Yoksa Kacchan yara almadan mı kurtulmuştu o saldırıdan? Ya da çoktan iyileşmişti? Tahmin ettiğinden daha fazla bir süre uyuyakalmışsa bu mümkündü. Evet, öyle olmalıydı. Peki ya Mina-san'ın ona Bakugou diye seslenmesi? Belki de cidden bir şaka yapıyorlardı ona. Muhtemelen Bakugou birazdan odasına gelip "Hanginiz lan benim taklidimi yapan!" diye ona kızacaktı.

Denki çocuğun isteğiyle hızlıca yandaki sürahiden cam bardağa su doldurarak çocuğa uzattı. Deku almak için elini kaldıracaktı ki Mina sinirle sarışının eline vurup "Aptal mısın Denki?" diye kızdı çocuğa.

"Daha yeni uyanmışken nasıl bardak tutabilir?"

Denki aydınlanmış bir ifadeyle kıza baktığında Mina çoktan yatakta yatan sarışının yastığını yükseltmiş ve hafif doğrulmasını sağlayarak bardağı dudaklarına dayamıştı bile.

Deku ikinci bardağını içerken kapı ürkütücü bir hızla açıldı.

"Bakubro!?" diye bağırdı kapıdan gözüken kızıl saçlı. Anlaşılan hastahane kapısını kırmak planları dahilinde  yoktu ancak istemsiz bir şekilde özgünlüğünü devreye sokup bir türlü açılmayan kapıya dalmakta bulmuştu çareyi.

Soul Shuffle Experiment  || вαкυ∂єкυ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin