______
Olayları hatırlamayanlar hemen önceki bölüme uçsun 💅
_________
Izuku duyduğu onayla yutkunduğunda ayağa kalktı ve odanın başka bir köşesindeki çocuğun yanına doğru ilerledi. Aralarında bir adımlık mesafe kala durduğunda ellerinden birini yukarı çıkardı. İşaret parmağını birini işaret eder gibi öne uzatıp diğer parmaklarını kapattı. Karşısındaki oğlanda aynısını yaptığında derin bir nefes aldı. Bu saçma olay işe yarayacak mıydı bilmiyordu ama yarasa iyi olurdu. Çünkü eğer parmakları değipte hiçbir şey olmazsa bu odadan sağ çıkma olasılığı %3'e falan inerdi.
Gözlerini karşısındaki yeşil gözlere çevirdiğinde Bakugou'da aynısını yapmıştı. Her ne kadar karşılarında gördükleri kendi yüzleri olsalar da gariptir ki değişik hissediyorlardı. Sanki birbirlerinin gözlerine bakınca kendi bedenlerini değil de gerçekten karşısında gördüğü kişilikle konuşuyormuş gibi. Sanki gözlerine bakınca birbirlerinin ruhlarını görüyormuş gibi.
Izuku elini Katsuki'nin eline yaklaştırdı. Bakugou ise çocuğun yavaş ritmine gözlerini devirip bir anda parmak uçlarını birleştirdiklerinde bir süre öyle kaldı ikisi de. Hissedebiliyorlardı. Evet, evet kesinlikle. Vücut ısıları saçma bir şekilde artıyor, istemsizce birbirlerine daha da çekiliyorlardı.
Izuku daha fazlasını hissetmek istercesine elinin tüm parmaklarını açarak karşısındaki çocuğun eline yasladı. Şimdi ellerinin büyüklüklerini kıyaslıyor gibiydi ikili ancak tek farkı parmak uçlarını okşayan bu sıcak gıdıklayan hissin ikisinin bedenini de köşe bucak sarmış olmasıydı.
Bakugou şaşkınlıkla titremesine izin veriyordu bedeninin, aklı da zihni de fikri de bir o kadar bedeni gibi şaşırmıştı çünkü ne yapacağını. Adem elmasını aşağı yukarı hareket ettirerek yavaşça yutkundu. Kendi kırmızı gözlerine baktığı halde o gözlerde derinlerde bir yerde Deku'yu görebiliyordu ve bu onu içten içe korkutuyordu.
Tensel temasları yetmemeye başlamış vücudu daha da fazlasını istermiş gibi parmaklarındaki sıcaklık hissinin yanına bir de küçük kramplar eklemişti.
Geri çekilmek istiyordu Bakugou ama mümkün değil gibiydi o an bu. Duvarın hemen yanındaki çalışma masasının bitişeğindeki basit abajurun odaya yaydığı aydınlık tek ışık kaynaklarıydı ve oda kısmen karanlık sayılırdı. Bakugou karşısındaki çocuğun yüzünü tam göremiyordu bu yüzden. Bundan cesaret aldı ve parmaklarını yavaşça hareket ettirerek kapattı. Elini tutuyordu şimdi karşısındaki çocuğun. Ancak o an bunu düşünmemeyi seçti. Hissettiği ve düşünebildiği tek şey göğsünde yer edinen anlamsız güven duygusu ve onun neden oluştuğuydu.
"Kacchan.." dedi usulca Deku. Ortamı bozmak istemiyordu bu yüzden olabildiğince fısıltılı çıkmıştı sesi.
"Sende hissediyor musun?" demek istedi. Sende hissediyor musun kalbimin ne kadar hızlı attığını? Sende hissediyor musun ayaklarımdan enseme kadar olan bu garip krampları, sende hissediyor musun midemin içinde uçuşup duran kelebekleri?
Ama bunların hiçbirini sormadı. Biliyordu çünkü. O da hissediyordu. En az onun kadar hissediyordu Bakugou'da.
Bu düşünceyle Deku hala daha açık olan parmaklarını kapadı onun elini saran parmakların arasına. İşte şimdi tamamlanmış işte şimdi göğsündeki hissin ne olduğunu bulabilmişti.
Kırmızı gözlerini kendi yeşil gözlerine dikti. Gariptir ki kendine bakıyormuş gibi hissetmiyordu. Aynaya bakıyormuş gibi değildi. Birinin gözlerinin içine bakınca onun yansımasını görürsünüz derlerdi ya hani? Tıpkı onun gibiydi. Bakugou'nun yansımasına bakıyordu onun gözlerinin içine baktığında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soul Shuffle Experiment || вαкυ∂єкυ
Fanfiction"Biliyor musun Kacchan, bir inanca göre insanların kalplerine değil de ruhlarına aşık olurmuşsun. Ve eğer gerçekten iki ruh birbirini seviyorsa, hangi bedende olurlarsa olsun birbirlerini bulurlarmış." - #2 dekubaku - #4 katsudeku - #7 story -