7- Not

908 175 176
                                    


Bu upuzun bölüm adına oy ve yorumlarınızı eksik etmeyinn ♡♡♡

---

Yurt odalarına döndüklerinden beri ikili oldukça kabul görüyorlardı aslında. Aizawa Sensei herkese Bakugou ile Deku'nun bir tür kişilik değiştirme oyunu oynadığını söylemişti ve bu 1-A sınıfı öğrencilerinin oldukça hoşuna gittiği için bunu sürdürmeyi zevkle kabul etmişlerdi.

Midoriya odasına doğru giden koridorda ilerlerken bunları düşünüyordu bir yandan da. Hep birlikte yemek yediklerinde Bakugou'nun bedeninde kendi arkadaşlarının yanına oturmuştu ve hepsi de ona ve Bakugou'nun bu alışılagelmedik haline inanmakta oldukça güçlük çekmişlerdi.

Kimseyi suçlamıyordu gerçi. Bakugou'nun tuzluğu uzatır mısınız tarzında bir insan olmadığının farkındaydı ama en azından ona Bakugou değil de Deku gibi davransaydılar daha mutlu olabilirdi.

Bakugou'nun tarafındaysa durumlar aynıydı. Hatta Midoriya'nın aksine genç çocuk ondan bin kat daha sinirliydi. İlk olarak Ashido olacak pembe uzaylı sürekli saçlarıyla oynuyor ve onların ne kadar yumuşak olduğundan bahsederek iki de bir kafasındaki saçlara elini daldırıyordu. Bakugou bağırıp çağırdığında ise görüntüsünün ne kadar komik olduğuna bakarak Sero ile yanyana verip gülüyorlardı.

Bu yeterince sinirlerinin bozulmasına yetmiyormuş gibi yeni farkettiği bir iğrenç detay daha vardı. Deku'nun bedeni ota boka kızarıyordu. Biri iltifat ettiği zaman, komik bir şey olduğu zaman, soğukta ve hatta bağırırken bile kızarıyordu yanakları.

Tabi onun bunu keşfetmesi ile Denki'nin keşfetmesi de uzun sürmemişti. Sarışın bunu farkettiğinden biri kulağının dibine girerek yeri geliyor oldukça ahlaksız şeyler söylüyor yeri geliyor onu utandıracağını düşündüğü iltifatları peş peşe sıralıyordu. Bakugou şimdiden eski bedenini özlemişti. Eski kendi olduğu halini ve en azından biraz da olsa saygı gördüğü bedenini.

Onunla uğraşmayan tek kişi Kirishima'ydı ancak o da son zamanlarda eskisi kadar yakın davranmıyordu ona. Muhtemelen bu kişilik değiştirme olayından hoşlanmamıştı ve onu aptal inek Deku olarak görüyordu. En çok ona söylemek istiyordu Bakugou bu gerçeği ama şimdilik saklamalıydı, bunu biliyordu. Eğer saklamassa kritik bir duruma düşebilirler ve riskli bir pozisyonda kalabilirlerdi. Ne kadar az kişi bilirse o kadar iyiydi.

Gece olup kendi odasına doğru ilerlediğinde aklına gelen şeyle birkaç küfür mırıldanmak için açılan dudaklarına dişlerini bastırarak susturdu kendini.

Bu bedeniyle kendi odasında kalması çok dikkat çekerdi. En iyisi Deku ile odaları değişmekti ancak oraya nasıl gideceğini bilmiyordu. Hatta bırakın Deku'nun odasının yerini bilmeyi, hangi katta olduğuna dair bir fikri bile yoktu.

Adımlarını mecburi olarak kendi odasına yönlendirdiğinde birkaç dakika sonra kendi kapısının önündeydi.

Etrafta pek fazla kişi yoktu ve akşam yemeği yenildikten sonra herkes odalarına çekilmişti. Saatte neredeyse gece 12'yi geçiyordu bu yüzden koridorun ışıkları yarı düzeyine inmiş ortam loş bir havaya bürünmüştü.

Yurt odası basit bir kart sistemiyle çalışıyordu. Katsuki cebinden her zaman kullandığı kartını çıkardı ve kilit bölmesine okuttu kartı. Yeşil ışık yandığında kapı kolunu ittirdi ve içeriye doğru bir adım attı ama beklediği gibi olmadı. Kilit açılmazken kapı kapalı kalmayı sürdürdü. Bakugou kaşlarını çatarak baktı. Yeşil yanmasına rağmen kilit açılmıyorsa kapı içeriden kilitlenmiş olmalıydı. Bu da demek oluyordu ki odasında biri vardı.

Soul Shuffle Experiment  || вαкυ∂єкυ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin