14- Fırtına

717 129 165
                                    

_________

Merbalarrr

Ben geldimm

Bu bölüm bir sürü yorumlarınızı bekliyorum lütfen iyice yorum atın ki motivasyon olsun bana da

Oy sınırımız 80 oydur, öpüldünüz ❤

_________

İşitme duyumuz en hassas duyulardan biridir. Geliştirilebildiğinde oldukça yararlı bir şekilde kullanılabilir. Ve çoğu zaman bir korku ögesi olarak sesler kullanılır. Çünkü işitilen ses beyine aynı oranda tehlike sinyalleri göndermeye meyillidir. Korku filmlerinde de sıkça ses efektlerinden yararlanılır, bir korku filmini sessize alıp izlediğinizde aynı etkiyi yaratmayacağından emin olabilirsiniz.

İşte bu yüzden her insanın beyni ses türlerini kategorize eder. Gıcırdayan bir kapı ses korkunç ve tiksinç gelirken yere vuran damlaların sesi huzur verici veya kuru bir gürültü olarak gelebilir. Ancak yatağında dakikalardır bir o tarafa bir bu tarafa dönen oğlan için yağmur sesi hiçte huzur verici değildi, özellikle uğuldayan rüzgar ve sallanan ağaçlarla birlikte ise.

Yattığı yatak kendi yatağı değildi, odası kendi odası değildi hatta ve hatta özgünlüğü kendisinin değildi. Ama en önemlisi bedeni kendine ait bile değildi!

Kötü hissediyordu, balkon kapısını sıkı sıkıya kapatmış ve kilidini iyice teyit etmiş olması ya da perdelerini en sona kadar indirmiş odasının dışarıyla temasını kesmiş olması buna engel olamıyordu. Uğuldayan rüzgar kulaklarının içine giriyor, Izuku'nun artık kendinin olmayan bedenini donduruyordu adeta. Üşümüyordu ancak üstüne örttüğü örtüsünü boynuna kadar çekmişti. Loş abajuru odasını aydınlatan tek şey iken perdesine yansıyan ağaç gölgesi bir o yana bir bu yana sallanıyordu.

Izuku derin bir nefes aldı. Aklına gelen tek çözüm belliydi. Kacchan ile odalarını değiştirmeye çalışacaktı. En azından kendi odasında biraz daha rahat edebileceğini umuyordu.

Sakince yatağından çıkarak eline oda kartını aldı. Terliklerini giydi ve koridora adımladı. Kacchan'ın uyuduğunu biliyordu ve hatta bu yüzden bi ton azar yiyeceğini de. Yine de yaptı. Çocuğun kapısının önüne geldiğinde duraksadı, derin bir nefes aldı ve tıklattı. Beklediğinin aksine bir iki saniyede hızla açılmadı kapı. Oysa ki burnundan soluyan bir boğanın ensesinin dibinde biteceğine emin gibiydi. Etrafa bakındı. Koridorun sonundaki küçük mutfağın ışığı açıktı ve sesler geliyordu ama aldırış etmedi. Birileri acıkmış olmalıydı muhtemelen.

Tekrar tıklatacağı sırada oldukça yavaş bir şekilde açıldı tahta kapı. Aradaki küçücük boşluktan bakan dağınık yeşil saçlı oğlan kısık bir sesle "Ne var? " dedi. Pekala , iyi başladı sayılırdı. Izuku'nun beklediği tepkinin yarısını bile vermediğine göre bu büyük bir gelişmeydi.

Yutkundu. Çocuğun gözlerinin altı hafif kızarmıştı ve ölümüne yorgun duruyordu. Göz kapakları her an kapanabilecekmiş gibi duruyor, yeşil saçları birbirine bir çalı misali karışmış ve üstünde bol siyah bir tişört.

"Uyandırdım mı? " diye sordu Izuku. Saçmaydı belki ama onu uyandıracağını bildiği halde bu hissi sevmemişti. Sanki onu rahatsız ediyor gibiydi.

"Bu ne sikik bir soru? Tipimden belli olmuyor mu?"

Katsuki sinirle kaşlarını çatarak ona çemkirdiğinde Deku'nun bedeninde olduğu ve küfür ettiği için oldukça absürt durmuştu bu yüzden Midoriya gülmemek için dudaklarını ısırdı. Eğer gülerse burdan ceseti çıkardı.

Soul Shuffle Experiment  || вαкυ∂єкυ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin