11- Kabuslar

851 147 187
                                    

●●●

Selamlarrrr

Nasılsınız efendim durum raporu verin sizleri çok özledim ♡♡

Medyaya bakmadan geçmeyin 😳😳

●●●

Onu derin uykusundan ve sessiz kabuslarından uyandıran şey ne sırtından akan soğuk soğuk terler ne de anlına yapışmış ıpıslak saçlarıydı. Izuku Midoriya hayatı boyunca daha önce hiç bu kadar sık ve üst üste kabuslar görmemişti.

Öyle kötüydü ki önce gelip geçen 3 yılın güzel anıları aklına doluyor, ruhu edindiği arkadaşlar ile bulutların üzerine çıkıyor sonra ise arafta kalarak sıkışmışçasına eski zorbalık gördüğü günlere götürüyordu onu aklını kaybettirecek kabusları.

Geceleri uyanmak çok sık gerçekleştirdiği bir eylem değildi lâkin Katsuki ile ruhlarını değiştirdiklerinden beri düzgün bir uyku girmemişti gözüne. Ne zaman gözleri kapansa ya zihnindeki minik Midoriya yardım çığlıkları atıyor ya da kendini bir çatının tepesinden defterine sıkıca sarılarak aşağı atıyordu. İşte böyle anlarda tam yere çakılacağı sırada sıçrayarak uyanıyordu yatağında Izuku.

Önce yastığını düzeltiyor, sonra terlemekten ıslanmış kıyafetlerini bir bir çıkarıyor yerine yeni pijamalarını giyip kafasına kadar yorganını çekiyordu ama ve lakin yaptıklarının sonuçsuz kaldığı yetmiyormuş gibi çoktan kaçmış olan uykusu gece boyunca bir daha ziyaret etmiyordu bedenini. Sabahlara kadar önce gözlerini kapatıp sonra martı seslerini duyarak açmaktan ve gıdım uyuyamamaktan bıkmıştı. Halbuki sadece 3 gündür yaşıyordu bu iğrenç döngüyü. Yine de yıllar gibi hissetirmişti. Gözlerinin altı çökmüş uykusuzluk bedenine ağır gelmiş bir kaç ton yük bindirmişti adeta.

Yine o gecelerden birindeydi işte. Terden ıpıslak olmuş ensesine attı sağ elini. Sıçrayarak uyanmıştı yine ve yine. Bu gördüğü kaçıncıydı sayamıyordu artık. Her uyumaya çalıştığında daha da kötülerini görüyor zihni sanki onunla dalga geçermiş gibi en derinlere atılmış karanlık anılarının anahtarlarını bir bir buluveriyor kilitlerini ustalıkla açıp hiç zorlanmadan Deku'nun zorbalık gördüğü anılarını bir bir gözünün önüne getiriyordu.

Aştığını sanmıştı oysaki. Atlattığını sanmıştı. Şimdi neden böyle oluyordu durup dururken? Bunun ruh değiştirmeleri ile bir alakası var mıydı? Sorguladıkça uyuyamıyor, uyuyamadıkça sorguluyordu. Öyle bir paradokstu ki bu, uyumayı bıraksa sabaha kadar sorgular sorgulamayı bıraksa sabaha kadar uyuyamazdı.

Izuku bir kez daha düşündü. Ruh değiştirmelerinden  sonra başlamıştı bu kabuslar. Yani kısmen de olsa Kacchan'ın zihninin bir kısmını almış olabilirdi. Belki de onun bedeninin sahip olduğu güvensizlikler kendine geçmiş olabilirdi. Ya da geçen gün yaşadıkları ele ele tutuşma olayından -kendine itiraf etmesi epey uzun sürmüştü-  dolayı da olabilirdi. Kacchan'ın rahatlayacağı bir şeyler yaparsa onun bedeni ve onun zihni de biraz olsun rahatlar mıydı? İşe yarayabilirdi. En başta ne yapması gerekti ki? Tabi ya. Kacchan'ın nefret ettiği bu odadan çıkması lazımdı...

Odanın her yanı yeşil her yanı All Might ile kaplıydı. Elbette bu odada uyuyamazdı. Kacchan'ın ruhu veya belkide bedeni yeterince rahat hissedemiyordu çünkü. Yatakları veyahut odaları değiştirmeleri idi tek çözüm. Ve Deku'nun 3 gündür yanından geçerken bile konuşmadığı çocukla bu konuyu nasıl halledeceğine dair hiçbir fikri yoktu. Yanlızca biraz daha erteleyebilirdi. Belki birkaç güncük... Erteleyebilir gibi hissediyordu kendini...

Soul Shuffle Experiment  || вαкυ∂єкυ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin