Bol bol yorum atar mısınız :)))
Her şey iyi gidiyordu. Kısmen. Izuku'nun ilk yaptığı şey odadan çıkar çıkmaz Aizawa Sensei ile konuşmak olmuştu.
Aizawa Sensei ilk başta inanmasa da Izuku'nun ciddi konuşmasından ve karşısındaki kişinin Bakugou olmadığından emin olduktan sonra çocuğun dediğinin doğru olduğuna karar kılmış yetkili birilerini hastahaneye çağırtmıştı.
Bakugou ise yeşillinin bedeninin Deku'nun kişiliğinden daha az kötü olduğuna karar vermişti. Öyle ki şuan karşısında duran aptallarla muhatap olmaktansa ölmeyi tercih ederdi ama işte.. Buradaydı ve aptal Deku gibi davranmak zorundaydı onlara karşı.
Uyuyakaldıktan sonra odasına damlayan bir adet yuvarlak yüz ile karşılaşmak iğrenç bir kabustan bile daha kötüydü ona göre. Bu da yetmezmiş gibi hepsiyle terslemeden konuşmak zorundaydı.
"İyi hissediyorsun değil mi?" diye sordu karşısındaki yuvarlak yüz yaklaşık 5 bininci kez.
"5.000 kere sordun. Sus artık. İyiyiz dedik ya." dedi Bakugou en sonunda sinirle kafasını cama çevirip. 'Kibar' yanıtlardan anlamıyorlar ve milyonlarca kez aynı soruları soruyorlardı. Kafayı yemek üzereydi bu odada. Aptal inek ise kaybolmuş bir daha da gözükmemişti gözüne. Eğer bütün işi ona bırakmayı planlıyorsa çok yanılıyordu.
Uraraka kızaran yanaklarıyla elini ensesine attı ve "Ah..." dedi mahçup bir şekilde. "Afedersin."
Tam o anda ortam sessizliğe bürünmüş ve odadaki bedenler bundan oldukça rahatsız olmuşken -Bakugou hariç- odanın kapısı açıldı.
En başta Aizawa Sensei üzerine giydiği siyah pantolonunun ceplerine ellerini koymuş atkısına sarılmış bir şekilde koridordan geçerek odanın diğer köşesine yerleştiğinde arkasından gelmekte olan 2 garip adam daha gözüktü.
Birinin görünüşü tıpkı bir polis gibi olmasına rağmen kulakları normalden çok daha uzun ve elfler gibi bir yüzü vardı. Ötekisi ise daha çok bir kaçkına benziyordu ve beyaz saçları her yere dağılmış ihtiyar, beyaz önlük giyen bir adamdı.
En arkada ise Bakugou gözüktü. Deku'nun zihnine sahip olan Bakugou yere bakarak yürüdü ve Iida ile Todoroki'nin oturduğu koltuğun en ucuna kuruldu sessizce.
Bakugou gelenleri görmesiyle rahatlamış bir nefes verdi. Bu aptal saçmalıktan bunalmıştı ve bir an önce bitsin istiyordu bu salak oyun. Deku'nun bedenini almışken bir de onun aptal kişiliğini canlandırmak iyice tiksindiriyordu onu.
"Gençler." diye sözlerine başladı her zamanki sesiyle Aizawa.
"Saldırıya uğradıkları için onlarla özel olarak konuşmam gerekiyor. İzin verir misiniz?" dedi koltuklarda oturan Todoroki, Iida ve Uraraka üçlüsünde gözlerini gezdirirken.
"Tabiki Sensei." dedi Uraraka ve ayağa kalkarak kapıya adımladı yavaşça. Diğer iki oğlanda hiçbir söz söylemeden onu takip ettiklerinde en arkadaki Todoroki çıkmasının ardından kapıyı yavaşça kapattı.
"Şimdi.." dedi Aizawa Deku'nun hastahane yatağının sağına geçerek ve kalçasını pencere pervazına yaslayarak.
"İkinizin zihinlerinin yer değiştirdiğini söylüyorsunuz değil mi?" dedi kuşkuyla iki çocukta gözünü gezdirip.
Izuku hızla kafasını salladı.
Garip görünümlü iki adam kanepeye oturarak ciddiyetle onları dinlemeye başladıklarında Izuku Katsuki'nin yatağının yanındaki sandalyeye oturdu ve olanları anlatmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soul Shuffle Experiment || вαкυ∂єкυ
Fiksi Penggemar"Biliyor musun Kacchan, bir inanca göre insanların kalplerine değil de ruhlarına aşık olurmuşsun. Ve eğer gerçekten iki ruh birbirini seviyorsa, hangi bedende olurlarsa olsun birbirlerini bulurlarmış." - #2 dekubaku - #4 katsudeku - #7 story -