13- Çözüm

741 115 180
                                    

Hoşgeldinizz <3

Home okuyanlar çabuk medyaya bakın ve benimle birlikte ağlayın ('༎ຶ ͜ʖ ༎ຶ ')♡

Beni takip etmeyi unutmayın tm mı 😔❤

Gözünüz yollarda kaldı diye özür diliyorumm ❤

-----

Öğleden sonra herkes kahraman kıyafetlerini giymiş bahçeye çıkıyordu. Arkada kalan iki genç hariç. Koridoru geçerek müdürün odasına vardılar. Oda boştu. Birkaç beyaz kapaklı dosyalar masaya fevri bir şekilde bırakılmıştı ve onun yanındaki küçük bilgisayarın klavyesi yamuk bir şekilde duruyordu. Izuku buraya ilk kez gelmiyordu ancak ilk kez geldiğindeki resmi havayı tıpkı şimdiki gibi alıyordu.

İki çocuk karşılıklı sandalyelere oturdular ve beklemeye başladılar. Muhtemelen müdürün bir işi vardı.

Midoriya şu an sarı olan saçlarını elleriyle bir ileri bir geri dağıtıyor istemsizce bir dizini sallayarak gerginlikle tırnaklarını yiyordu. Onun aksine karşısında oturan oğlan ise oturduğu sandalyede öne doğru yaslanmış dirseklerini bacaklarına koyarak bacaklarını açmış bir şekilde oturuyordu. Verdiği rahat görünümün aksine gergin, heyecanlı ve telaşlıydı.

Verilen haber ya iyi ya da kötü olacaktı ikisi de bunu biliyordu.

Çok beklemelerine gerek yoktu zaten birazdan gıcırdayan tahta kapı oldukça fazla ses çıkararak açılmıştı bile.

Açılan kapıdan oldukça hızlı bir şekilde giren kişi ne olduklarını anlamadan onların omzuna dokundu ve hemen Bakugou'nun yanındaki sandalyenin az daha devrilmesine sebep olacak bir hızla sandalyesine oturdu. O kadar hızlı olup bitmişti ki iki çocuk şaşkınlıkla sandalyede yayılarak oturmuş pembe saçlı oğlana bakıyorlardı. Çocuksa onlarla hiç ilgilenmeyip cebinden çıkardığı törpüsü ile tırnaklarını incelemeye başladı.

Hemen onun arkasından gelen profesör, müdür ve Aizawa Sensei ise bir hışımla girmişlerdi içeri.

"Nasıl olur müdür bey? " diyerek sordu profesör. Sesinden zoraki bir nezaketlik seziliyordu. Sanki sert olacakmışta bunu yapamayacağını biliyormuş gibi.

"Kesinlikle olmaz! " diyerek kesin bir ses tonuyla reddeden kişi ile profesörün arkasından kapıdan giren bedene baktı iki çocukta. Kısa boyu yüzünden kafalarını eğmek zorunda kalmışlardı.

Müdür, Aizawa Sensei de içeri girdikten sonra kapıyı kapattı ve yavaşça ilerleyerek masasının arkasındaki koltuğuna oturdu. Onun için ekstra küçük ve yere yakın olan koltuğun alttaki tutamacını çektiği anda yukarı doğru yükselmişti sandalyesi. Bu sırada profesör de fare müdürün hemen karşısındaki iki kişilik koltuğun ortasına atıvermişti kendini. Ayaklarını iyice açarak kollarını geniş bir şekilde koltuğun üst kısmına koydu ve boynunu koltuğa yaslayarak tavana baktı profesör.

Burun kemerini acıtan gözlüğünü çıkarmak için elleriyle gözlüğünün sapına uzandı.

"Riskin farkındayım Müdür Bey. Fakat yapabileceğimiz tek şey bu."

Pembe saçlı oğlan onun dedikleri ile gülümser gibi oldu ancak son anda kendini tuttu. Bakugou bunu farketmesi ile kaşlarını çatarak karşısındaki pembe saçlı çocuğa pekte kibar olmayan bir şekilde baktı.

Müdür derin bir iç çekti.

"Benden onları tehlikeye atmamı istiyorsun profesör. Bunu yapamam."

Soul Shuffle Experiment  || вαкυ∂єкυ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin