7- Yeni Sayfalar

4 2 30
                                    

<><><>

"En sevdiği şeyler 'kötü' olan, iyi bir kızdı.
- J., Iron World"

<><><>

Saat gece yarısını birkaç saat kadar geçmişti. Öykü evin bahçe kapısından geçip çantasından anahtarlarını çıkardı. Parti güzel geçmişti. Hediyeler sahibine ulaşmıştı. Kapıyı açacakken sokaktan bir ses duydu. Kaşlarını çatıp baktı sesin geldiği yöne. Sokağın kenarına park etmiş bir taksiden Emir kafası güzel üstü başı dağınık, dudakları ruja bulanmış, taksiciye bağırarak iniyordu. "Ya kardeşşiiim ne alakası var?! Al işt... AHH!" Kafasını kapıya çarptığında taksici koltuğundan indi. "Ev! İşte eve gelmişiz!" Bir anda ayağı yerdeki taşa takıldı. Taksici onu tutmasaydı çoktan yere kapaklanmıştı.

"Emir?!" İkisi de Öykü'nün olduğu tarafa döndü. Öykü koşup Emir'in koluna girdi.

"A! Öykü!" Taksiciye dönüp güldü. "Kardeşim benim bu."

Öykü göz devirip taksiciye döndü. "Abi ne kadar borcumuz?"

"130 abla." Öykü çantasına bakacaktı ki Emir birden parladı.

"Aaa! Ben vericemmmm!" Elini cebine atıp cebindeki tüm parayı çıkardı. Tüm bozukluklar yere saçılmıştı. Elindeki birkaç yirmilik ve onluğa bakarken taksiciye döndü. "Kaşş liraa demiştin abi?"

"Ya sabır!" Öykü sakin kalmak için derin bir nefes verdi. "Ver şunları!" Emir'in elindeki paraları aldı. İki onluk ve iki yirmiliği adama uzattı. Sonra çantasını açtı. Kendi cüzdanından 70 lira çıkardı ve adama verdi. "Tam oldu mu abi?"

Adam parayı alıp başını sallarken "Yardım edeyim mi?" dedi Emir'i kast ederek.

"Yok abi hallettim ben." Adam yere düşmüş bozuklukları alıp Öykü'ye uzattı sonra arabasına binip sokaktan uzaklaştı. Öykü oflayıp Emir'le bahçe kapısından içeri girdi. "Ne içtin sen bu kadar?!"

"İçim içime sığmıyo yanıyorum Öykü!" Bir anda bağırdığına Öykü eliyle ağzını kapattı Emir'in. "HOFFF!"

"Sus Allah'ın cezası! Annemler duyacak!"

"Haa?" Gözleri korkuyla açıldı. "UÇUYORUM WOOHOOO!" Bir anda bahçeye doğru bağırdı.

"Bağırma Emir!"

Emir gülümsedi. Ve bir çığlık daha attı. "HEEEEYYYOOOOOOO!"

"EMİR!"

Emir inadına deliler gibi bağırıp bahçede dolanıyordu. Öykü sinirle çantasını yere atıp çim bahçeye ilerledi. "YAKALYAMAZSINNN!" Geri geri yürürken bir anda arkasındaki çalıya takılıp sırt üstü çalıya düştü Emir. "Aah!"

"Gerizekalı! Kalk şurdan ya!" Öykü elini uzattığı sırada Emir onu çekip kendi kalktı. Ama Öykü'nün topukluları yüzünden dengesi bozulmuş düşmüştü. Öykü kaşlarını çattı. "Görürsün sen!" Emir muzırca gülümseyip omuz silkti. Topuklularını ayağından çıkarıp bahçe hortumunun yanına yürüdü Öykü. Sonra musluğu açıp hortumu Emir'e tuttu. "Al!"

"ÖYKÜ!" Emir buz gibi suyun etkisiyle şoka girmişti. Her damla içine işliyordu sanki. "ÖY..."

O sırada evden bir balkon kapısı açıldı. Lila balkonuna çıkıp bu ikiliye baktığında şoka uğramış gibiydi. "N'apıyorsunuz siz bu saatte ya?!"

"Abini ayıltıyorum!" Emir titriyordu. Havadaki en ufak esinti bile kemiklerini titretiyordu. "A..." Emir bu defa hortumu eline alıp Öykü'ye çevirdiğinde bu defa çığlık atan Öykü olmuştu. "EMİR!"

VazoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin