<><><>
"Bir vazo gibi, bir defa çatladı mı, çatlamaya devam ediyor hayat. Ta ki vazoyu paramparça edene kadar.
Ağır ağır ilerlese de çatlak, durdurulamaz ki zaman."
<><><>~Ocak 2044~
Geniş mutfağından salona doğru bir adım atarken iki genç kıza bakıp hafifçe gülümsedi Öykü. Kızlardan biri kendini koltuğa attı. Ellerini yüzüne bastırdı. "Of!"
"Ada?" Asya gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Öyküyle göz göze geldiklerinde Öykü, gülmemesi için kaş göz işaretleri yapınca Asya hafifçe nefes aldı. Sonra tekrar sordu ağlamaktan kızarmış Ada'ya. "İyi değilsen... Ambulansı arayım mı?"
"BAK HALA DALGA GEÇİYO YA!" Ada sinirle başını kaldırdı ve ona bir yastık fırlattı. Asya kahkahalar atıyordu. "GÜLME!"
Öykü göz gevirdi ve umursamaz bir tavırla bilgisayarına uzandı. Ada onun bu tavrı karşısında afallamış, biraz da kırılmıştı. Niye kimse onu umursamıyordu? "Anne! Bir şey demeyecek misin?"
Öykü ona döndü. "Yarın diyorum... Alışverişe mi gitsek. Bayağı oldu gitmeyeli."
"Of anne!" Ada göz devirdi. "Bıktım ya! Herkes bir taraftan üstüme geliyo!"
Asya onunla dalga geçer gibi yüzünü buruşturup ağlamasının taklidini yaptı. "Hörkös östüme gelöyöyo anneee hüüğğ!"
"YA!" Ada yerinden kalkıp ona vuracaktı ki Asya hemen kaçtı kenara. "Asya bak yemin ederim dinlene dinlene döverim seni!" Sinirle burnunu çekti.
Asya yanındaki peçete kutusunu ona verdi. "Al." Puflayarak oturdu kalktığı koltuğa Ada. Yüzünü astı. Burnunu sildi ve bacaklarını kendine çekip annesine ve ikizine öldürücü bakışlar attı. Asya en sonunda göz devirip oturdu yanına. "Ay tamam. Anlat. Yine niye ayrıldınız?"
Ada derin bir nefes aldı. "Artık eskisi gibi değilmişiz."
"Kızım zaten bir ay oldu başlayalı ne eskisi ya?"
"BİLMİYORUM! Of." Yeniden gözleri dolmuştu. Bir peçete daha aldı sinirle. Sesi titreyerek tekrar konuştu. "Bu defa gerçekten aşık olmuştum ya!"
Öykü onu tiye alarak dudaklarını büzdü. "Yaa." Asya etrafa Allah'ım sabır ver, bakışları atıyordu.
"Anne!" İki kızıda ona iki farklı ifadeyle bakıyordu.
"Tamam tamam. Demiyorum bişey." Ada omuz silkti. "Ama..." İkisi de ona döndü. "Aşk öyle bir ayda olup bitmez."
Ada omuz silkerken Asya hafifçe gözlerini kıstı. "Anne?"
"Efendim."
"Aşka inanıyor musun sen?" Öykü ona baktı.
Ada ona kocaman gözlerle baktı. "Salak mısın Asya ben burda neyin acısını çekiyorum sabahtan beri?!"
"Anne?"
"Tabii..." Öykü hafifçe gülümsedi. "Sizin yaşınızdayken... Bende aşık olmuştum."
Ada'nın gözleri parladı. "Nasıl? Benim gibi mi?!"
"Yani... Tam olarak senin gibi sayılmaz aslında. Bir ayda olup bitmemişti. Hatta..." Öykü hatırladıklarıyla hafifçe tebessüm etti. Bazı hatıralar ne kadar zaman geçerse geçsin içini sızlatıyordu hala.
Asya sordu, "Hatta?"
"Uzun bir süre bitmedi. Taa ki onun hayatımda yaptığım en büyük hatamın sebebi olduğunu fark edene kadar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazo
General FictionBir vazo gibi, bir defa çatladı mı çatlamaya devam ediyor hayat. Ta ki vazoyu paramparça edene kadar. Ağır ağır ilerlese de çatlak, durdurulamaz ki zaman.