<><><>
'Yeni bir söz söylesem neye yarar ki, söyleyemediklerim içimde bir sızı.'
-A. Cahit Zarifoğlu<><><>
~Ocak 2044~
"Bildiğin kıskandın yani o gün Akın'ı?"
Güldü Öykü. "Evet."
"Ayrıldı mı peki o kızla?"
"Evet. Bir hafta falan sonra sıkılmışlar."
"Bir şey soracağım." Asya hala kafasında bazı şeyleri oturtamamıştı. "Eğer Carla Akın'ın annesiyse neden seni ona benzetti?"
"Aslında... Ben o gün kafamı Akın'ın sevdiği kızın kim olduğunu düşünmekle bozduğum için bunu pek düşünmedim ama sonraları merak ettim. Yani düşününce, Carla'yla görünüşümüz kesinlikle benzemiyordu. Tek ortak yanımız prenses gibi bir hayatımızın olmasıydı..."
"Ve ikinize de aşık olan kişi prens değildi."
"Evet."
Ada göz devirip konuştu. "Ay bence Akın prensten iyi anne. Kerem prenstide n'oldu yani."
"Ada'ya fikrini soran oldu mu anne?"
"Asya. Sus. Sus zaten küçük Öykü beni yeterince sinirlendiriyor. Bir de seninle uğraşamam."
Öykü güldü. Asya Ada'yı boşverip konuştu. "Peki sen ne zaman anladın Akın için prenses olduğunu.
"İlk an anlamış gibiydim aslında ama... Kafamda çözmem daha doğrusu kabul edebilmem uzun sürmüştü. Akın benim kankamdı. Kerem benim sevgilimdi ve benim böyle şeyler düşünmem yanlıştı."
"Ay anne var ya senin arkadaşın olsam seni döverdim. Resmen sana aşık güzelim Akın yerine Kerem'le takılmışsın." dedi Ada sitemle.
"Ama ben Kerem'i seviyorum. Yani en azından Akın gelmeden önce. Zaten o günden sonra, yavaş yavaş Kerem'le uzaklaşmaya başlamıştık. Akın'la fazla yakın olmam onu rahatsız ediyordu. Normalde o ne dese yapardım, artık yapmıyordum. Eskiden ben onu kovalarken, şimdi o benim peşimden koşmaya başlamıştı. E doğal olarak benden Akın'la arama mesafe koymamı istedi."
"Koydun mu?"
"Koymak zorundaydım. Ama tabi o sırada evde bizim işler biraz karışmaya başlamıştı. Lila, Akın'ın benim kankam olduğunu bilmiyordu. Kendini Tuna yerine ona kaptırmaya başlayacaktı. Tuna Lila'yı Akın'la gördüğünden bu yana Lila'yla mesafeliydi."
"Ay çok toxic offf! Anne nolur teyzen Akın'a aşık olmadı, de!" Ada'nın sinirleri bozulmuştu.
"Şöyle ki... Lila, Akın'ın kankasına aşık olduğunu ve o kişinin ben olduğumu öğrenmek üzereydi. Ama tek sorun o değildi. Ceren yavaş yavaş benim ve Akın'ın arasına girmeye çalışıyordu. Tabi bilmiyorduk onu o ara. Ve Emir'e gelince, gün geçtikçe daha da uzaklaşıyordu bizden. Daha sinirliydi. Daha mutsuzdu. Zayıflıyordu. O zaman bilmiyorduk tabi ama meğer Emir'in parası bitmiş o ara, Deniz'i dinlememiş Seray'a gitmiş onun teklifini kabul etmişti."
Asya korkarak sordu. "Nasıl yani onunla mı yatmış?"
Öykü başını salladı. "Deniz çıldırmış tabi öğrenince ama sonra daha kötü bir şey olmuş..."
~Aralık 2016~
Öğlen tenefüsü zili çaldığında Öykü arkasını dönüp kapüşonunu kafasına geçirmiş sıranın üstünde uyuyan Akın'ı dürttü. "Akın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazo
General FictionBir vazo gibi, bir defa çatladı mı çatlamaya devam ediyor hayat. Ta ki vazoyu paramparça edene kadar. Ağır ağır ilerlese de çatlak, durdurulamaz ki zaman.