herkese iyi pazarlar :)
bölümümüz yine iki bakış açılı gidiyor. son kez olarak önümüzedeki bölüm yine eski düzen devam edecek Zeynep'in gözünden okuyacağız herşeyi belki bazende ara ara Ömer'in gözünden. lafı kısa tuttayım ben :)
herkese iyi okumalar :)
Gördüğümü görecekler diye ödüm geriliyor
Özdemir Asaf
Tıkırtılara anlam veremiyorum. Uyku o kadar ağır ve derindi ki. hem uyku soğuğu hissettirmiyordu. Saçlarımı yüzümle zemin arasında bir çarşaf görevi gördürmüştüm. Üşümekten bir şey düşünemeyecek haldeydim. Artık gelen her şeye razıydım. Tıkırtılar vardı. Ama benim parmağımı oynatacak bir gücüm bile yoktu. Birkaç dakika sonra tıkırtılar da kesilmişti. Uykuysa daha bir tatlı olmuştu…
###
Eve girdiklerinde kimse ne yapacağını bilmiyordu. Salonda herkes bir yerde oturuyordu.
Ömer daha fazla bu sessizliğe ve hareketsizliğe dayanamayıp ayağa kalkmıştı.
“nereye a-“
“dışarı” demişti Ömer Sırma’nın sorusunu keserek. Aldığı nefesler dar geliyordu. Bir kaç adımda çıkıvermişti. Her şeyin sebebi lanet gururuydu. Sebep ne serdardı. Ne de Zeynep’in onunla gitmesiydi. Sebep sadece ve sadece kendisiydi. Üstündeki paltosunun yakalarını kaldırıp bahariye caddesinde yürümeye başladı.
Şu anda istediği iki şey vardı. İlki beklediği telefonda istediği şeyleri duymak. İkincisi ise duyduklarının sonucunda Zeynep’e kavuşmak. Neden her şeyi bu kadar zorlaştırmıştı ki etmesi gereken birkaç telefonken, yapması gereken bileğinden tutup onu öpmekken neden bunların hiç birini yapmamıştı. Ah o erkeklik gururu… işlerden fırsat bulamadığını söylüyordu sürekli ama yalandı. Kendi kendine Zeynep konusunda yalan söylemeye o kadar meyilliydi ki. zaten kendi kendine söylediği yalanlar sebep değil miydi bir uzaklaşıp bir yakınlaşmasından. Acaba sadece kalbini dinleyebilseydi ne oldurdu? Aklının bir köşesine yazmıştı. Zeynep’i bulduğun anda kalbini dinle…
Şimdi ise mantığı ile baş başa kalmalıydı. Ve mantığının söylediği ise ilginç bir şekilde Zeynep’i buldu.
Dün gece geliyordu aklına. Karşısında bir anda Zeynep’i görmek şaşırtmıştı onu. Şehir dışındayken Sırma aramıştı ve davetiyeden söz etmişti. Davetiyeden söz etmese bile biliyordu Ömer yayın evinin bir kutlama yapacağını sonuçta Giray Gürlü en yakın arkadaşlarından biriydi. Sadece yer ve zamanı bilmiyordu Sırma’nın araması ile o da hallolmuştu. Davete birkaç saat kala gelmiş hızlıca üzerini değişip Sırma’yı da yanına alıp hızlıca davetin olduğu yere gelmişlerdi. Sırma’yı tek başına Engin’lerin masasına gönderdikten sonra etraftaki birkaç tanışla konuşmaya başlamıştı. Gözleri etrafı tarıyordu kimlerin geldiğine bakıyordu. Aslında kimlerin geldiği değil Zeynep’in gelip gelmediğine. Biliyordu ki Zeynep’te bu yayın evinin çalışanıydı ancak görememişti onu. Engin’lerin olduğu masaya geldiğinde görmüştü onu saçlarından tanışmıştı. Muzip bir şekilde yaklaşmıştı. Onun gözlerini görene dek. Bir sorun vardı ama ne olduğunu çözemiyordu. Eğer sorun onu hiç aramaması ise bunu çözebileceğini düşünüyordu. Hatta çözmek istiyordu. Bu kıza karşı içindeki hisleri anlamlandırmak doğru olur muydu onu düşünüyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/26623818-288-k92909.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesurca Sev ! (Tamamlandı)
RomanceBir kitap çevirmeninin hayatı ne kadar tek düze olabilir ki? Emin olun Zeynep'in hayatı herkesten daha fazla sıradandı. Taa ki yeni, bir iş buluna dek . *** Heyecan? Belki biraz var. Tamam çokça heyecanlıyım. Kafamda bir sürü soru vardı. İlk öncel...