herkese iyi geceler
iyi okumalar...
İşten hızlıca çıkıp ev doğru yürümeye başlıyorum. Vitrinlere bakmayı da gözden kaçırmıyordum ancak kaç gün oldu hala aradığım gibi bir elbise bulabilmiş değilim. Bu günde bulamamanın verdiği çaresizlikle eve giriyorum. Erken gelmiş olmanın nedeniyle hemen üstümü başımı değiştirip mutfağa geçiyorum. ilk önce küçük birkaç meze hazırlıyorum. Mezelerin arasında Ömer’in yaptığından da yapmaya çalışıyorum. Damak tadım da ne kaldıysa. Sonra ana yemekleri yapmaya başlıyorum az ölçülerle. Salatayı yapmaya başladığımda kapının açılış sesini duyuyorum Sibel’in hareketlerinin sesini beklerken Sibel’in şarkı söyleyen sesini duymak şaşırtıyor beni.
Oldu en sonunda oldu bim bam bom
Rüyalarım gerçek oldu bim bam bom
Duyduk duymadık demesin hiç kimse
İşte ilan ediyorum herkeseBen ev-le-ni-yo-rum!!!!
Son kısmını gelip benim yanımda söylemişti. Bitirdikten sonra beraber gülemeye başlıyoruz.
“kuzucum siz evlenmeyecek miydiniz zaten hani nişanlısınız ya “
“öyle değil cicim! Gün aldık güüün !”
“ne? Ne zaman?”
“hemen anlatamam çok açım ben ilk önce yemek yiyelim o ara anlatırım.”
Mutfaktaki masaya iki tabak koyup oturuyorum. Sandalyeye peşimden de Sibel’i çekiyorum
“kurdum hadi anlat!”
“of cicim ya ! tamam anlatıyorum. Ama şu morlu şeyden ver bakayım bi.” Hemen önüne uzatıyorum bakalım tadını nasıl bulacak? Çekmeceden bir çatal alıp yemeye başlıyor bense onun mimiklerine bakıyorum. Benimkine eş değer bir tepkimi verecek acaba?
“Gökhan birkaç gün önce nüfus cüzdanımı istemişti benden. İş yerinde birkaç pürüz var diye bende vermiştim. İşlemlerin çoğunu öyle halletmiş. Sonra bir ara ben kötü olmuştum.”
“ne zaman?”
“önemli birşey değil kuzum hafif bir baş dönmesi tabii Gökhan bunu bir abart bir abarttı gören sanki ölüyorum. Öyle bir hastaneye gitmeliyiz diyor ki, kabul ettim. Sonrada tahlil için ısrar etmeye başladı. Bir ara kuşkulanmadım değil. Aradan bir kaç gün geçtikten sonra yani bu gün sabah işteyken aradı beni. Üç tane rakam söyledi. 15 20 24. Sabah sabah sinirlenmedim değil benimle loto mu oynuyorsun diye kızdım. Demesin mi o da yok bir tanem evlilik tarihimiz için gün belirlemeye çalışıyorum. Sonrasında telefonun elimden kayıp düşmesi ve benim koşa koşa Kadıköy belediyesine gitmem. Veee sıkı dur 15 aralıkta evleniyorum!!!”
Sözünü bitirmesi ile sıkıca sarılıyorum Sibel’e.
“gidiyor musun yani, şimdi sen…” diyorum bir hüzün kaplıyor içimi.
“gider miyim kızım ben hiç Gökhan’a iki apartman ötesini tutması için şimdiden emri verdim bile!”
“kurtuluyorum diye sevinmiştim bende!”
“tabii ben gidince eve Ömer’e atacaksın değil mi?”
“Sibeel!”
“tamam tamam. Ben iki haftada her şeyi nasıl yetiştireceğim ki?
“Suzan teyze gelmiyor mu ki?”
“daha söylemedim. Bir de işin annem yönü var söylenecekte söylenecek. Zaten dediğim an kadın çeyizleri nasıl getireceğini düşünmeye başlayacak!”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesurca Sev ! (Tamamlandı)
RomanceBir kitap çevirmeninin hayatı ne kadar tek düze olabilir ki? Emin olun Zeynep'in hayatı herkesten daha fazla sıradandı. Taa ki yeni, bir iş buluna dek . *** Heyecan? Belki biraz var. Tamam çokça heyecanlıyım. Kafamda bir sürü soru vardı. İlk öncel...