Cesurca Sev ! 20. Bölüm

6.5K 387 4
                                    

herkese iyi günle dilerim

iyi okumalar...

Cesurca Sev ! 20.bölüm

Aşkın büyülü dokunuşuyla kadının vücudunun kıvrımları,

tüm alışkanlıkları, kendisinin olan her şey yani kısacası bütün varlığı

gereklilik kazanır.

Aşk rastgele yaşamayı sona erdirir.

Hayatın farkına varırsın.

O kadın (2007)

Erol Günaydın

O halimizden sonra arabaya nasıl bindik evin önüne nasıl geldik. Soru işaretiydi bende. Çünkü Ömer arabayı kullanırken ben hâlâ  o andan çıkamamıştım. Dudakları, tadı, elleri onun tarafından efsunlanmış gibiydim. Dudaklarımdan sözler çıkmamıştı ama hareketlerimle  galiba çoğu şeyi belli etmiştim ve ben Ömer’in iradesine hayran kalmıştım.

Yol boyunca kafamı çevirip ona her baktığımda gözleri hep yoldaydı. Ancak bir eli direksiyondayken diğer elini elimin üstünden hiç çekmemişti. Ancak bir elidireksiyondayken diğer elini elimin üstünden hiç çekmemişti. Otomatik arabaları sevmeyebaşladım diyebilirim. Oturduğum koltukta yan dönüp, çoğu zaman yaptığım gibi, yol boyuncaonu izlemeye başlamıştım.

Şimdiyse evin önündeydik. Kontağı kapatıp bana doğru dönünce heyecanlandığımı hissettim. Direksiyondaki elini kaldırıp yüzüme koydu. Baş parmağı ile yanağıma okşamaya başladı. Heyecanlanmıştım demiştim değil mi simdi ise hissettiğim bambaşka bir şey dile getirmese de onun dediği şekilde hissediyordum. Sevgisini. Ne kadar hissettiğini ne boyutta olduğunu bilmiyordum. Ama ondan bana akan bir şeyler hissediyordum işte!

Alt dudağımı dişlerimin arasına almış ona bakıyordum.

"Seni yeniden öpebilirim"

Burada bir itiraz cümlesi kurmam gerekiyor. Ya da kabul. Gözlerine bakakalmışken ne diyebilirdim ki? Sessizlik neyin göstergesiydi. Evet’in mi? Hayır’ın mı?

Yüzüme yaklaşan dudakları sessizliğin şuan ki durum için bir evet göstergesi olduğunu söylüyor.

Dudakları bu sefer açıkla değil daha demin ki hissettiğim duygularla dokunmuştu dudaklarıma ve bir parçada şefkat  hissediyordum.  Okşuyormuş gibi. Sanki kıyamıyordu. Bu öpüş iç çekmeme sebep oldu. Hüzün hissediyordum. Belki de birazdan ayrılacağımız için bir hüzün duyuyordu.

Ayrılmak?

Ev!

Annemler!

Anahtar!!!

Aklıma gelenlerle Ömer’den geri çekilmem ve kendimi koltuğa bırakmam bir oluyor.  İçime resmen dert oldu bu. Kapıyı hayatta çalamam. Sibel de uykusundan hiçbir şekilde uyanmaz. Pencereden tırmanamam Çünkü yerden baya bir yüksekteyiz. Oof

“Ben nasıl  eve gireceğim”

O da benim gibi kendini geriye doğru yaslamıştı. Bana bakıp gülümsemiş sonrada konuşmaya başladı

Cesurca Sev ! (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin