↳ t w e n t y

1.9K 223 35
                                    

story

"SeoNeul! Kızım kalk hadi kahvaltıya! Kapın niye kilitli senin?"

Gözlerimi aniden açtım. Açar açmaz gördüğüm ilk şey lacivert bir tişört ve boyun oldu. Jeno'nun boynuydu. Jeno'nun sol kolunun üzerine yatmış o şekilde uyuyor olmalıydım. Onun bedeninden yayılan sıcaklık beni çok feci mayıştırmıştı.

Kapım tekrar çalındığında içinde bulunduğum durumun farkına varıp yerimden fırladım. "Geliyorum anne!"

Benim bağırışımla Jeno da gözlerini açtı. Ona döndüm ve acele etmesi için ellerimle kollarını tutup kaldırmaya çalıştım. "Uyan!" diye fısıldayarak resmen bağırdım. "Gitmen gerek!"

"Ne?" Jeno uyku sersemi bir şekilde kalktı, sonra ayakta dikilirken birden durup bana baktı. Sanki ne ara buraya geldiğini hatırlamıyormuş gibiydi, kafası karışmış olmalıydı. "SeoNeul?" Fakat bir iki saniye sonra her şeyi hatırlamış olacak ki yüzünde belli belirsiz bir gülümsemeyle elleriyle kahverengi saçlarını geriye attı.

"Cidden gitmen gerek," dedim ve sandalyemin üzerindeki giysilerini ve ayakkabılarını alıp kucağına resmen fırlattım. Sonra da hızlıca penceremi açıp önce aşağı, sonra arkamda bana şaşkınlıkla bakan Jeno'ya baktım. "Atla."

"Ne?" Jeno yanıma gelip benim gibi aşağı baktı. Kafa kafaya vermiş çimenlere bakıyorduk resmen. Sonra geri çekilip gözleri şaşkınlıkla açılmış bir şekilde bana baktı. "Manyak mısın kızım? Buradan atlanır mı?"

"Ben on kere atladım," dedim geçmişteki anılar aklıma dolarken. "Kenarda sarmaşık var, tutunarak in işte. Ne yapayım seni ön kapıdan öpücükle mi uğurlayayım?"

Alt kattan annemin yeniden bana seslendiğini duyduğumda Jeno'nun kucağındaki giysileri kendim tutup çocuğu pencereye doğru omzumla ittim. "Hadi Jeno, n'olur in bak kellem gitsin istemiyorum."

Jeno pencereden bir bacağını sarkıtıp oturdu ve diğerini sarkıtmadan önce bana döndü. Yüzünde bir sırıtış oluştu. "Güzel geceydi. Uykunda konuştuğunu biliyor muydun?"

Kulaklarım kızarmaya başlayınca ayakkabısını ona fırlatır gibi yaptım. Jeno da sessiz sessiz gülerek kendini aşağı sarkıttı. Eğilip aşağıya sarmaşıktan tutuna tutuna inişini izledim. İndiğinde de giysilerini ona attım.

Jeno giysilerini ve ayakkabılarını kucağına alırken elini kaldırıp güneşten dolayı beni göremediği için gözlerinin önüne siper etti. El salladım ve fısıldayarak, "Git hadi!" diye seslendim.

Jeno bu halime 32 diş güldü, ardından da bana el sallayarak arka bahçenin çitlerine hızla gidip atlayarak bakış açımdan yok oldu.

"SEONEUL! KAHVALTI SOĞUDU!"

"GELİYORUM DEDİM YA!"

🥝🥝🥝

INSTAGRAM ☆ 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin