story
Araba Jeno'yu beklemeden açık kapılardan geçerken Jeno tek kaşını kaldırıp bana doğru ilerledi. Ben de ona doğru bir iki adım yaklaştım ve aramızdaki mesafe bir adıma düşene kadar durmadım.
Bakışlarım yüzünde gezindi bu süre boyunca. Kahverengi, kenardan ayrılmış saçları biraz dağılmıştı. Gözleri gözlerime bakıyor, dudakları düz hallerini koruyordu. Gömleğinin ilk iki düğmesi açıktı; boynundaki ince, gümüş zincirli kolyeyi görebiliyordum. Siyah gömlek acayip yakışmıştı ona, harika duruyordu. Okula bu halde gelse ona aşık olmayan kalmazdı herhalde.
"Hey," dedi tok sesiyle.
"Hey," dedim kalbimin sesini duymaması için dua ederken. Acayip hızlı atıyordu ve midemde garip bir his oluşuyordu. Sanki kelebekler uçuşuyordu içinde.
Jeno'nun yüzünde hafif bir gülümseme oluşurken, "Reddedildim sanmıştım," dediğinde kaşlarımı kaldırıp elimde olmadan güldüm ve kollarımı göğsümde birleştirdim.
"Reddetmeye geldim belki?"
Jeno da kaşlarını kaldırdı ve duruşunu dikleştirip bana yukarıdan bir bakış attı. "Reddetmek için kırk dakika yol mu alacaksın? Tanıdığım SeoNeul dirket hayır yazar ve cümlenin sonuna palyaço emojisi koyardı."
"Palyaço emojisi çok doğru bir tespit." Sorusunu görmezden geldim ve konu değişsin diye aklımdaki ilk cümleye atladım. "Mesajla çıkma teklifi mi edilir Jeno Lee?" Başımı onaylamaz bir şekilde iki yana sallarken aynı zamanda, "21. yüzyıl gençleri romantizmden hiç anlamıyor..." diye mırıldandım.
Jeno gıcık olmuş bir şekilde kafasını geriye atıp, "Ah," diye uzun bir nefes verdi. Ardından bana pes etmiş ve bıkmış bir şekilde döndü. Bu halleri beni o kadar eğlendiriyordu ki... "Soruma cevap vermemek için o kadar döndürüp duruyorsun kiㅡ"
Fakat cümlesini bitirmesine izin vermeden ona yaklaştım, ellerimi yüzünün yanlarına koydum ve parmak uçlarımda yükselip dudaklarımızı sıkıca birleştirdim.
Kalbim küt küt atarken elimde olmadan gülümsedim. Gerilen dudaklarından ve çıkan gülüş sesinden onun da güldüğünü duydum fakat ikimiz de geri çekilmedik. Aksine Jeno kollarını belime dolayıp beni iyice kendine yaklaştırdı ve öpücüğü derinleştirdi.
Nefeslerimiz ve kalp atışlarımız birbirine karışırken ondan yavaşça geri çekilip gözlerimi açarak yüzüne kıpkırmızı olmuş kulaklarımla baktım. O da gözlerini açtı ve gözlerini gözlerime dikti. Bir saniye ciddi kalmayı başaramadık ve ikimiz de aptal aptal gülümsedik.
"Sanırım cevabın evet," dedi bana sarılmaya devam ederken. Yüzünün yanlarına koyduğum ellerim önce boynuna, sonra sıcacık ensesine gitti ve parmaklarım ensesindeki saçlarla oynadı.
"Sanırım öyle," dedim ve uzanıp dudaklarımızı yeniden birleştirdim.
son ッ
🥝🥝🥝
bu fici yazarken o kadar eğlendim ki... iyu'nun karakterini yazmaktan bana daha fazla keyif veren bir şey= yok
umarım beğenmişsinizdir! instagram serisinin üçüncü kitabıydı bu, diğer ikisine profilimden ulaşabilirsiniz!
(kitaplar birbirinden bağımsızdır)itsallgonnabeoke ve 212fahrenheit kurbağalarım için... çok seviyorum sizi
start: 31.1.21
end: 10.2.21
ŞİMDİ OKUDUĞUN
INSTAGRAM ☆ 3
Fanfiction➱ INSTAGRAM SERIES ⋆ 3 kiwi: cevap anahtarı yanlış trigonometri sorusu gibisin © dububaoziㅣlee jeno texting for: @itsallgonnabeoke ☆ (aka @ohmylele) all rights reserved tamamlandı ッ